Güncelleme Tarihi:
CHP Cezaevleri İzleme Komisyonu üyeleri Veli Ağbaba, Özgür Özel ve Nurettin Demir ile CHP milletvekilleri Kemal Ekinci, Mehmet Volkan Canalioğlu, Sincan Cezaevi’nde 28 Şubat davasından tutuklu emekli askerlerle yaptıkları görüşmenin raporunu açıkladılar. Buna göre tutuklu eski askerlerin bazı değerlendirmeleri şöyle:
42 YIL HİZMET ETTİM
HİKMET KÖKSAL (81 yaşında): Davadaki en yaşlı asker benim. Asker olmak için 14 yaşında Yusufeli’nden çıktım. Cumhuriyet gazetesinde Kuleli’nin ilanını görünce ağladım. Kahvede para topladılar, beni askeri lisenin sınava gönderdiler. Işıklar Lisesi’ni birincilikle kazandım. 42 yıl hizmet ettim, kimseye gözünün üstünde kaşın var demedim. 1997’de emekli oldum, Batı Çalışma Grubu’nu emekli olduktan sonra duydum. 37’nci Kara Kuvvetleri Komutanıyım, keşke olmasaydım.
ENGİN ALAN: Bir hakim çıkın diyor bir hakim girin diyor. Bunlar aynı mektebi okumamışlar herhalde. Bunların vicdanları da farklı. 28 Şubat Batı Çalışma Grubu’nda ben yokum, o sırada Irak’ta savaşıyordum. Temmuzda geldim, eylülde Şafak Harekatı’na gittim. Bana yöneltilen iddiaların hepsi boş. Savaştaydım ben. Buraya vatansever giren düşman çıkar. Silivri’ye nazaran burada rutubet, su derdi yok. Yemekler sıcak geliyor. Fakat çay içme imkanımız yok. Ama bir sürü saçmalık var. Şemdin Sakık’ın cep telefonu var. “Sayın” Öcalan’ın kütüphanesi var, ama burada bize 10 kitap sınırı var. Bu yüzden okuma yazmayı bırakacağım. Meclis’in yaptırdığı “Unutmayınız” kartını kullanmam bile yasak. Sağlık Bakanlığı’nın adım ölçerini kullanmama da izin verilmiyor.
TEOMAN KOMAN (77 yaşında): Yemek yerken çatalı kaldıramıyorum, ama biberonla beslenmem söz konusu değil. Parkinson tedavisi görüyorum. Bir süre önce imza atamıyordum, şimdi imzamı atabiliyorum. Düşme korkum ve ağız akıntım var. Bir de büyük-küçük harfleri karıştırıyorum, düz yazamıyorum. Zaman zaman kravat bağlayamıyorum, kıyafetimin önünü ilikleyemiyorum. Unutmazsam ilaçlarımı günde üç kez alıyorum, ama yine de anormal düzeyde bir titreme oluyor.
BU KADARI AKLIMA GELMEDİ
METİN YAŞAR YÜKSELEN (2000’e kadar 8 yıl Genelkurmay İstihbarat Başkanıydı): Savcılıktaki sorguda, 7 Nisan 1997’de Genelkurmay’daki toplantıda “28 Şubat kararları havada kalmamalı” deyip demediğim soruldu. Orgeneraller, korgeneraller var, MGK’da alınan kararlar için bunu nasıl söylerim? Hakkımdaki iddiaların dayandırıldığı yer; 7 Nisan 1997’deki toplantı, o toplantıda alınan kararlar ve hazırlanan metni Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde ve GATA’da okumuş olmam gösteriliyor. Bu üç olayın bu iddia ile biraraya getirileceği ve tutuklanacağım hiç aklıma gelmedi. Bu tip toplantılara emirle katıldık. Terfi ve tayin ile buraya geldim. Terfi etmemiş olsaydım burada olmazdım.
O CD KOMUTANIN ŞEREFİDİR
İSRAFİL AYDIN: Birlikte tutuklandığımız insanlar 6 ay benimle konuşmadılar. Çünkü hiçbiriyle tanışmıyorduk, hatta davadaki konularla ilgim olmadığı için cezaevinde beni savcının muhbiri gibi görüyorlardı. Tutuklanmama neden olan CD’nin Genelkurmay’a ait olduğu söyleniyor. Biz 100 kişi bunu Genelkurmay’a defalarca sorduk. Ama cevap yok. Bu CD Genelkurmayın namusudur, şerefidir. En başta başkomutan şerefidir. TSK’nın bu konuda tavrı manidar, Genelkurmay korkusundan susuyor, ailemizi dahi arayan soran yok. O zamanın bir numarası dışarıda, ben binbaşıydım içerdeyim.