Güncelleme Tarihi:
CEZAEVİNDEN BÖYLE ÇIKTILAR / Foto Galeri
Tahliye kararlarını mahkemenin hâkimi Metin Çelik’in yıllık izinde olması nedeniyle nöbetçi 34. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Çiçek verdi. 17 Aralık’ta 3 ayrı soruşturmayla ilgili düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 71 kişiden 14 kişi tutuklanmıştı. Daha sonra soruşturmayı yürüten savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç görevinden alınmış, dosyalar yeni savcı Ekrem Aydıner’e devredilmişti.
TAHLİYE KARARI VEREN MAHKEME İLE İLGİLİ ÇARPICI AYRINTI
DELİLLER ESASA İLİŞKİN MAHİYETTE DEĞİL
Hâkim İslam Çiçek, tahliye kararından önce şu değerlendirmeyi yaptı: “Tutuklu şüphelilerin rüşvet almaya veya vermeye aracılık etmek ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlarına yönelik delillerin CMK 135. maddesi gereğince iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve CMK 140. maddesi gereğince teknik araçlarla izleme ve neticesinde görüntülerin kayda alınması suretiyle elde edildikleri bu şekilde elde edilen delillerin yan delillerle desteklenmedikleri sürece, tek başına esasa ilişkin delil maiyetinde bulunmadığı açıktır. Delillerin toplandığı, karartılmasının söz konusu olamayacağı, en son incelemelerden sonra dosyaya kayda değer bir delil girmediği, kamu görevlisi olmayan şüphelilerin rüşvete aracılık ettiklerinin yasal delillerle ortaya konması gerektiği, şüphelilere atılı suç vasıflarının şüpheliler lehine değişme ihtimalinin yüksek olduğu, bu durumda tutuklu kalmalarının mağduriyetlerine sebebiyet vereceğinden hüküm kurulmuştur.” Hâkimi Çiçek, sanıklarının tümü hakkında tahliye kararı verdi: “Atılı suçların şüpheliler lehine değişme ihtimali delillerin toplandıkları, sabit ikametgâh ve konumları gereği kaçma ve delilleri karartma ihtimalleri bulunmadıklarından ayrı ayrı tahliyelerine, şüpheliler Hikmet Tuner, Özgür Özdemir, Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan ve Rıza Sarraf’ın yurtdışına çıkışlarının yasaklanmalarına, şüphelilerin kamu davası açılıp savunmaları tespit edilene kadar karakola her cuma mesai saatleri içerisinde müracaat ederek imza atmalarına...”
100’lerce yıl isteniyordu
OPERASYONUN ardından soruşturmayı başlatan savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevden alınmıştı. Daha sonra 3 ayrı dosyadan oluşan soruşturma, savcı Ekrem Aydıner’e verilmişti. Soruşturmayı tek başına yürüten savcı Aydıner görevden alınan savcı Celal Kara’nın yazdığı iddianameyi dikkate almayacağını söylemişti. Savcı Kara tarafından hazırlanan iddianamede bir numaralı şüpheli olarak yer alan Zarrab’ın 100’e yakın rüşvet alıp-verme olayına karıştığı ve örgüt lideri olduğu belirtilmişti. Bunun yanında Zarrab’ın altın kaçakçılığı yaptığına da yer verilmişti. Tüm suçların toplamında ise 437 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacaktı. İddianamede Barış Güler hakkında, altın kaçaklığı, birden fazla rüşvet ve örgüt üyeliğinden 137 yıl hapis cezası istendi. 28 defa toplam 52 milyon dolarlık rüşvet almaya aracılık etmek, altın kaçakçılığı, zincirleme resmi belgede sahtecilik iddiasıyla Kaan Çağlayan’ın da 336 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
140 MÜDÜR GİTTİ
Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nda, İstanbul polisi de hallaç pamuğu gibi atıldı. İstanbul’da, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın başta olmak üzere 140 emniyet müdürü ve 1200 polis memurunun görev yeri değişti.
Kararı Gezi hâkimi verdi
REZA Zarrab, Barış Güler ve Kaan Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 5 kişinin tahliyesine karar veren yargıç İslam Çiçek, Gezi eylemleri sırasında Taksim Dayanışma Platformu üyelerinin evlerine ilişkin tartışmalı arama kararına imza atan hâkimdi. İstanbul 34. Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi İslam Çiçek imzalı tartışmalı arama kararı kanuna aykırı görülmüştü. 17 Aralık sanıklarına tahliye talebi 17 Şubat’ta reddedilmişti. ANKARA
Operasyon günü Muammer Güler ile oğlu arasındaki telefon konuşmasında şu diyaloglar geçmişti
Bakan Güler, oğlunun evinde bulunan paralarla ilgili konuştu