Güncelleme Tarihi:
Mahkeme heyetinin Genelkurmay Başkanlığı'ndan istediği belgelere ise kısmen cevap gelmeye başladı. Genelkurmay Başkanlığı, Fevzi Türkeri’nin Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) yapmış olduğu ‘irtica’ konulu sunum ile yine Türkeri tarafından 24 Ocak 1997’de Gölcük’te komutanlara yapılan ‘irtica konusunda alınacak tedbirler’ konulu belgenin tutanağa rastlanmadığını bildirdi. Genelkurmay, emekli Korgeneral Kamuran Orhon’un bazı dönemlerde yurt dışında olup olmadığına dair mahkeme gönderilen belge ve toplantı tutanakları haricinde bir belge bilinmadığını da beyan etti.
SİNCAN’DA YÜRÜTÜLEN TANKLARIN SEBEBİNİ SORDU
Mahkeme heyeti ayrıca Genelkurmay’a 27 Mayıs 1997’de hazırlanan ‘Batı Eylem Planı’ konulu belgenin aslının olup olmadığını, 4 Şubat 1997’de Sincan’da tankların emir gereği mi yoksa planlı bir tatbikat gereği mi yürütüldüğünü sordu. Tatbikat planı, tatbikat güzergâhı, tatbikata katılan personel sayısı hakkında bilgi istedi, tankların niçin taşıyıcı ile taşınmadığının izahını talep etti.
Öte yandan Balyoz hükümlüsü ve 28 Şubat davası sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan, 25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararlarını gerekçe göstererek 28 Şubat davasından tahliyesini istedi. 28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştırılmak üzere İstanbul’da nöbetçi ağır ceza mahkemesine tahliye dilekçesi veren Doğan’ın, tutukluluğuna gerekçe olarak gösterilen hususlar arasında 28 Şubat 1997 tarihinde irtica ile mücadele konusunda yapılmış MGK toplantısı ile sonrasında yaşanan gelişmelerin de yer aldığı belirtildi.
“BİZİ KİMSE DURDURAMAZDI”
Sanık savunmaların alındığı davada bazı isimler kullandıkları ifadelerle ön plana çıktı. Bu isimlerden biri dönemin Karar Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Hikmet Köksal oldu. Silahlı kuvvetlerin illegal iş yapmayacağını belirten Köksal, “Şartlar gerektiğinde gerekli şeyi yapar. Niyetimiz kötü olsaydı bizi kolay kolay kimse durduramazdı. Bunu da bilmek lazım. Emirleri uygulamazsak yasal bir suç işlemiş oluruz. Hala daha 3 tane tankın bir tehdit unsuru gibi gösterilmesi, bu olayın tehditle hiçbir alakası yoktur. Her sene eğitim günlerinde değişiklik yapılır ve eğitim tekrarlanır. Sözlü talimat verdim. Bu olay olurken en yetkili kişi bendim. Hiç kimse hiçbir gazeteci arayıp da bana ‘neden bu tanklar yürüdü’ diye beni aramadı. Neden Sincan? Her zaman kullandığımız yolda tamirat vardı. Bir de ana yolu meşgul etmeyelim dedik. Oradan geçmenin suç olacağını hiç düşünmedik. Validen diğer görevlilerden izin alacaksak hiçbir iş yapamayız. Genelkurmay Başkanı ‘haberim yok’ diyorsa doğrudur. Sincan’a doğru giderseniz Ankara’yı arkanıza alırsınız. Meclis’e doğru mu gidelim? Kötü niyetli olmanız için yürüyüş yapmanız gerekmez. Bir emir veririm tüm kara kuvvetlerini çıkarırım. Bunu emir gereği yaparım kimseye de sormam. Yapılan tatbikatlardan da halk korku duymadı.” ifadelerini kullandı.
Dönemin Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral Çetin Saner, dönemim İçişleri Bakanı’na söylediği sözlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Saner, “Genelkurmay Başkanlığı’na bir iş için gelen İçişleri Bakanlığı müsteşarı ile bir ara baş başa kaldım. İkimiz yalnız kaldık orada. Kendisini ilk defa orada gördüm. Bu şekilde bir şey söyledim ama ayıp etmişim. Bundan hicap duyuyorum. Yakışmadı.” dedi.
MAHKEME BAŞKANI İLE AVUKATLAR ARASINDA TARTIŞMA YAŞANDI
Duruşmalarda mahkeme başkanı ile müşteki avukatlarından Yunus Akyol arasında tartışma yaşandı. Başkan Tayyar Köksal, Akyol’u, sanık Bülent Alpkaya’ya soruları yorum yaparak sorduğu gerekçesiyle uyardı. Bunun üzerine Akyol, “Sayın başkan bu yargılama burada bitmeyecek. Yargıtay aşaması da olacak. Bizim burada beyanlarımız etkileyen, yasal haklarımızı kısıtlı şeyler olabilir. Şu anda almamız gereken cevaplarla ilgili söyleyeceğimiz şeyler olacak. Gördüğümüz kadarıyla çok saygıdeğer sanık haklarını çok geniş kullanıyorsunuz, benzer hassasiyeti müşteki hakları konusunda da göstermenizi dileriz.” dedi. Mahkeme başkanı Köksal, soruların yoruma girmemesi gerektiği konusunda herkese uyarılarda bulunduğunu ifade etti. Yine müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna ve Cüneyt Toraman reddi hâkim taleplerini sözlü olarak iletmek istedi. Sözlü taleplerini iletirken Toraman, mahkeme heyetinin davaya vakıf olmadığını ifade etti. Mahkeme başkanı, mahkemeye itham ettikleri için avukatların taleplerini almadı. Sözlü talepleri alınmayan avukatlar reddi hakim taleplerini yazılı olarak sundu. Mahkeme heyeti, avukatların reddi hakim taleplerini ise reddetti.
75 TUTUKLU SANIKTAN 70’İ TAHLİYE EDİLDİ
Toplam 103 sanığı bulunan davada, 75 tutuklu sanıktan 37'si hakkında duruşmalar başlamadan önce tahliye kararı verildi. Duruşmaların başlamasından bu yana ise tutuklu bulunan 38 sanıktan 32’sinin tahliyesine karar verildi. Duruşmalar başladıktan sonra tahliye olan isimler şöyle: Dönemin YÖK başkanı Kemal Gürüz, dönemin Deniz Kuvvetleri komutanı emekli Oramiral Hayri Bülent Alpkaya, dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tümgeneral Yücel Özsır, Oyak Yönetim Kurulu başkanı emekli Korgeneral Yıldırım Türker, emekli albay Oğuz Kalelioğlu, emekli Tuğgeneral Metin Yaşar Yükselen, dönemin Genelkurmay İstihbarat Daire başkanı İsmail Ruhsar Sümer, dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Muhittin Erdal Şenel, dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral İlhan Kılıç, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Hikmet Köksal, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ahmet Çörekci, emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçaslan, emekli Korgeneral Hakkı Kılınç, emekli Korgeneral Kamuran Orhon, emekli Tümgeneral Çetin Taner, emekli Korgeneral İzzettin İyigün, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, emekli Tuğgeneral Refik Zeytinci, emekli Koramiral Altaç Atılan, emekli Albay Cengiz Çetinkaya, emekli Tümgeneral Şevket Turan, emekli Albay Hüsnü Dağ, emekli Korgeneral Köksal Karabay, emekli Tümgeneral Çetin Dizdar, emekli Korgeneral Vural Avar, emekli Tümgeneral Ayhan Cansevgisi, emekli Orgeneral Orhan Yöney, emekli Albay Ruşen Bozkurt, emekli Koramiral Aydan Erol, emekli Tuğgeneral Ünal Akbulut ve emekli Korgeneral Tevfik Özkılıç.
KİMLER TUTUKLU?
Dönemin Genelkurmay İç Güvenlik Hareket Dairesi Plan Şube Müdürü Albay İdris Koralp, dönemin Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, dönemin Genelkurmay eski İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, dönemin İç Güvenlik Harekat Daire Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı Tuğgeneral Kenan Deniz ve dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri emekli tümgeneral Erol Özkasnak’ın tutukluluk halleri ise devam ediyor.
VARESTE TUTULMA KARARI
Mahkeme heyeti, savunmasını veren sanıklardan Kamuran Orhon Hikmet Köksal, Altaç Atılan, Köksal Karabay, Orhan Yöney İlhan Kılıç, Refik Zeytinci, Şükrü Sarıışık, Aydan Erol, Hayri Bülent Alpkaya, Muhittin Erdal Şenel, Cengiz Çetinkaya, İsrafil Aydın, Ruşen Bozkurt ve Ayhan Cansevgisi’nin duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
İDDİANAME
Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin tarafından hazırlanan bin 309 sayfalık iddianamede sanıklar hakkında, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye ve düşürmeye iştirak' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
28 Şubat soruşturması kapsamında 14 ayrı operasyon yapıldı. İddianamede, bir numaralı sanık olarak gösterilen dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ise şu ana kadar duruşmalara katılmadı. İddianamede sanık olarak ikinci sırada Orgeneral Çevik Bir, üçüncü sırada ise Tümgeneral Erol Özkasnak yer alıyor. 199'u asker toplam 438 sivil mağdurun olduğu davada, dönemin Başbakanı Tansu Çiller de mağdurlar arasında.