28 Nisan’da Çiçek 18 Şubat’ta Arınç

Güncelleme Tarihi:

28 Nisan’da Çiçek 18 Şubat’ta Arınç
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2010 00:42

AK Parti kulisleri, kriz ilk patladığında şaşkındı. Dün ise tek kelimeyle kızgınlık hakimdi kulise.


HSYK’ye kızgındılar, hükümete tuzak kurup, müsteşarı gafil avlayarak savcıları görevden alma kararı çıkardıklarını düşünüyorlardı. “Yaz kararnamelerindeki korsan önerge gibi hile yaptılar” diye hayıflanıyorlardı. Onları bir nebze olsun rahatlatan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın duruma el koyması ve iki sert açıklamayla yargıya tavır alınması oldu.

Geri adım atılmayacak

Ergin’in okuduğu “hükümet bildirisi”, hükümetin yargının restine “pabuç bırakmayacağını” gösteriyordu onlara göre. Hele Arınç’ın ya da kendi aralarındaki ünvanıyla “Bülent abi”nin basın toplantısı yapması daha bir su serpti yüreklerine. “Evet geri adım atılmayacak. Asker dosyasından sonra yargı dosyası açıldı” dediler izledikten sonra. AK Parti kurmaylarından Arınç’ın açıklamasını, Genelkurmay’ın 28 Nisan bildirisinden sonra Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in açıklama yapmasıyla kıyaslayanlar da oldu.

CEMAAT SORUŞTURMASINDAN YARGI KRİZİNE

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, cemaatlere yönelik Kasım 2007'de bir soruşturma başlattı. Başsavcı Cihaner'in iddiasına göre Temmuz 2007'de Adalet Bakanı kendisini bu soruşturmaları sona erdirmesi için tehdit etti.
Mart 2009'a gelindiğinde ise Erzurum'daki özel yetkili savcı Osman Şanal, soruşturmanın kendi alanına girdiği gerekçesiyle Cihaner'den dosyayı istedi. Haziran 2009'da krize Adalet Bakanlığı el koydu. Cihaner hakkında 15 ayrı suçlamadan soruşturma başlatıldı. 26 yıl hapsi istenen Cihaner, savunmasında "Cemaatlere yönelik soruşturması nedeniyle üzerine gelindiğini" öne sürdü.
Ekim 2009'da Çatalarmut'ta bulunan el bombası ve mühimmatların ardından Ergenekon soruşturması Erzincan'a sıçradı. Aralık 2009'da MİT şube müdürü ve iki görevli gözaltına alındı. Ocak sonuna gelindiğinde ise dönemin Erzincan Alay Komutanı olan ve halen Eskişehir Alay Komutanı olan Albay Recep Gençoğlu tutuklandı.
Önceki gün ise cemaate yönelik soruşturmasını Ergenekon örgütünden aldığı emirle yaptığı öne sürülerek Başsavcı Cihaner gözaltına alındı. Olay bu noktadan sonra yargı krizine dönüştü. Dün yani 17 Şubat'ta önce Erzurum özel yetkili savcılar görevden alındı, ardından Yargıtay bu incelemeyi hukuka bulduğunu duyurdu. Hükümetin buna tepkisi gecikmedi ve HSYK'yı yetkisini aşarak yargı darbesi yapmakla suçladı. Aynı saatlerde Ağır ceza mahkemesi, savcının tutukluluğuna yapılan itirazı reddetti. Bugün ise HSYK, Adalet Müsteşarının da katıldığı toplantıda görevden alınan özel yetkili savcıların yerine üç yeni atama yaptı.


Asker - yargı paslaşması

Başsavcı Cihaner’in tutuklanmasının İsmailağa Cemaati soruşturmasının rövanşı olduğu görüşüne ise hiç itibar etmiyorlar. HSYK kararı ve sonrasına odaklanmış durumdalar. Dahası, asker ve yargı arasında bir paslaşma olduğuna inanıyorlar. HSYK’nın “yetkisiz kılma” kararıyla ilgili analizleri de çok net: “Bu, yargı içindeki Ergenekon’u koruma ve 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’in ifade vermesini engelleme operasyonu.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!