Güncelleme Tarihi:
Savcılık, 28 TİB ve TÜBİTAK çalışanı hakkında “casusluk, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, kriptolu ve normal telefonların usulsüz dinlenmesi” iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle fezleke hazırladı. Gölbaşı’nda ağır ceza mahkemesi olmadığı için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen fezlekede, 161 kriptolu telefonun 76’sının dinlendiği, 17-25 Aralık konuşmalarının montaj olduğu, mahkeme kararı olmaksızın yapılan dinleme kayıtlarının başka yerde depolandığı savunuldu.
Fezlekede, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Bakanlar Ahmet Davutoğlu, Sadullah Ergin, Bülent Arınç, Mehdi Eker, Veysel Eroğlu, Ali Babacan, Cevdet Yılmaz, Erdoğan Bayraktar, Nabi Avcı, Binali Yıldırım, Recep Akdağ, Taner Yıldız, Zafer Çağlayan, Bekir Bozdağ, Fatma Şahin, Efkan Ala, İdris Naim Şahin, Faruk Çelik ile Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nin, TÜBİTAK tarafından kripto yazılımları yapılmış telefonlarla yaptıkları konuşmaların montajlanarak servis edildiği iddiası yer aldı.
ÖRGÜTÜN LİDERİ ŞEN
Fezlekede yazılı, görsel ve internet medyasında yayımlanmak amacıyla kriptolu telefonların yazılımını yapan IMEİ numaralarını bilen o zamanki TÜTİBAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Hasan Palaz ile diğer şüphelilerin söz konusu suçları işlemek için örgüt kurdukları anlatılarak, “Bu kurulan suç örgütünün lideri TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen’dir” denildi. TİB’de çalışan diğer şüphelilerin örgüt üyesi oldukları iddia edildi.
Fezlekede, TÜBİTAK tarafından yazılımları yapılan kriptolu telefonların K-1ve K-2 ismiyle bilinen 2. nesil telefon olduğu da anlatılarak, “Bu telefon cihazlarının kripto yazılımı yazılırken, bu kripto yazılan telefon cihazının opsiyonel olarak hem kriptolu konuşmaya hem de kriptosuz konuşmaya elverişli olarak kripto yazılımın yazıldığı, yine bir kriptolu telefonun kriptosuz bir telefon ile yaptığı konuşmanın da kriptosuz olarak yapıldığı TÜBİTAK yazısında anlaşılmıştır. Bu şekliyle devletin üst düzey görevlilerine verilen kriptolu telefonlar ile yapılan görüşmelerin kriptolu ya da kriptosuz şekilde dinlenebileceği TÜBİTAK yazısında anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.
17 ARALIK KONUŞMALARI MONTAJ
TÜBİTAK’ta çalışan Palaz ve diğer şüphelilerin, kriptolu yazılımları yapıp bu telefonu kullanacak kişilere teslim ettikleri, söz konusu telefonların IMEİ numaralarının TİB’deki suç örgütü üyelerine bildirildiği öne sürülen fezlekede, şu ilginç değerlendirmeler yapıldı:
“Devamlı kriptolu telefonlarla yapılan konuşmaların IMEI numaralarının üzerinden 2013 yılı sonu 2014 yılı başına kadar TİB’deki ilgili dinleme merkezi tarafından KUBİK ve HİTAP veri tabanlarına kaydı yapılmadan dinleme ve kayda alma işleminin yapılmaya başlandığı ve elde edilen ses kayıtlarının depolanmaya başlandığı, ardından depolanan bu ses kayıtlarının kesilip yapıştırılmak suretiyle montajlanarak ve böylece tamamen sahte bir konuşma üretilerek sanki devletin üst düzey yetkili ve görevlileri tarafından konuşma yapılmış gibi yeni bir konuşma üretilerek 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde ve 2014 yılı mahalli idareler seçimlerinden önce internet, görsel ve yazılı basında kamuoyuna servis edildiği tespit edilmiştir.”