Güncelleme Tarihi:
Kucaklarına bebek alabilmek için çeyrek asırlık mücadeleyi hiç bırakmayan Emine (41)-Fahri (48) Arslan çifti, tedavilerin yanı sıra histeroskopi, laparoskopi ve varikosel ameliyatı gibi sayısız operasyon geçirdi. Yapılan değerlendirmelerde ‘Çocuk sahibi olmanıza engel bir problem görünmüyor’ denilse de her seferinde umutla başladıkları tedavileri hüsranla sonuçlandı. Çiftin yolu son olarak Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Özkan Özdamar ile kesişti. Çifte, kişiye özel bir tedavi programı oluşturuldu ve genetik tarama sonucunda sağlıklı olduğu tespit edilen bir adet altın embriyonun transferiyle pozitif sonuca ulaşıldı.
10 TÜP BEBEK, 8 AŞILAMA
Tedaviyi uygulayarak Arslan çiftinin hayaline kavuşmasını sağlayan Prof. Dr. Özkan Özdamar, sürecin detaylarını şu sözlerle anlattı: “Çiftimiz bize başvurduğunda Emine Hanım’ın yumurta rezervi alt sınırda olmakla beraber çok sayıda tüp bebek denemesi vardı. 10 defa başarısız tüp bebek ve 8 kez aşılama geçmişi olan çiftimizi tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olarak kabul ettik. Bu tür hastalarda detaylı değerlendirmenin en baştan çok dikkatli bir şekilde yapılması son derece önemlidir. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında çok sık gördüğüm şekilde hastamızın umudu kaybolmuştu, tedavilere inancı bitmişti. Bu durum çoğu hastanın tedaviyi bırakmasına neden olan bir tablo, bu yüzden biz umutsuzluğa asla yer olmadığını söyledik.
KALP ATIŞIYLA GELEN VUSLAT
Çiftimize moral, motivasyon verdik, çünkü hastamız tedaviye inanmazsa başarılı olamayacağını biliyoruz. Yapılan detaylı değerlendirmenin ardından kişiye özel bir yol haritası çizdik. Tedaviye başladık ve Emine Hanım’dan genetik olarak sağlıklı bir altın embriyo (genetik olarak taranıp sağlıklı olduğu tespit edilen embriyo) elde ettik. Bunun üzerine hastamıza altın embriyoyu transfer kateteri yardımıyla rahim kasından geçerek transfer ettik. Mucize bebeğimizin kalp atımını duyduk ve geçtiğimiz günlerde kız bebekleri dünyaya geldi.”
ÇEYREK ASIRLIK HAYALİMİZDİ
Kızı Meryem Ayşe’yi kucağına alarak çeyrek asırlık hayaline kavuşan anne Emine Arslan, “26 yıl boyunca çok ağladım, anne olunca bir daha ağlamayacağım diye kendime söz verdim. Keşke dememek için elimizden geldiği sürece şansımızı hep denedik, hiç pes etmedik. Çok şükür kızımıza kavuştuk. Artık evde bir bebek kokusu var, hâlâ inanamıyoruz, o bizim mucizemiz” dedi.
AÇIKLANAMAYAN KISIRLIKLAR İÇİN...
“Çocuk sahibi olma problemi ile tüp bebek kliniklerine başvuran çiftler üzerinde yapılan araştırma sonuçları bireylerin yüzde 85’inde gebeliğe engel olabilecek erkeğe veya kadına bağlı çeşitli faktörler ortaya koyarken, yüzde 15’inde ise herhangi bir olgu göstermiyor. Bu durumu yaşayan çiftlere açıklanamayan kısırlık tanısı konuluyor” diyen Prof. Dr. Özdamar, bu olguların tedavilerinde de bilimsel yaklaşımlar esas alınarak kişiye özgü uygulamalar yapılması gerektiğini söyledi. Özdamar, “Tecrübeli doktorlar ve laboratuvarı gelişmiş iyi merkezlerde açıklanamayan kısırlık olgularında çok yüksek gebelik oranları elde edilebiliyor” diye konuştu.