Güncelleme Tarihi:
Milliyet Gazetesi'nin haberine göre Genelkurmay Başkanlığı, Gölcük Donanma Mahkemesi’nde ‘Üçüncü Yol’ davasında yargılanıp idam edilen 4 kişiden Mehmet Kanbur’un 26 yıldır gizlenen son mektubunun da ailesine teslim edilmesine karar verdi. 78’liler Federasyonu’nun girişimleriyle, idam edilmeden 10 dakika önce kaleme aldıkları mektupları sakıncalı bulunan 4 kişiden Ömer Yazgan ve Ramazan Yukarıgöz’ün mektupları, Genelkurmay’dan alınarak ailelerine teslim edilmişti. Federasyon, son olarak idam edilen Kanbur’un ölmeden 10 dakika önce karısına yazdığı mektubu da almayı başardı.
Ziyaretine gitmiş gibi
“Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan mektubu önceki gün aldım. Tahmin edemeyeceğiniz kadar heyecanlandım. Eşimin ziyaretine gitmiş gibi oldum. İdamdan sonra ekonomik ve siyasi nedenlerden dolayı Fransa’da yaşamaya başladım. Burada kalmak istemedim. Mektubu verirken çok iyi davrandılar. Mektubu veren memur sanki hüzünlü gibiydi. Bu mektubu çok bekledim. Neden verilmedi yıllarca bilmiyorum. Eşim idam edildiğinde oğlum Murat 9 yaşındaydı. Bir daha evlenmedim.”
İŞTE O MEKTUP:
Mehmet Kanbur’un idam edildiği 29 Ocak 1983’te elyazısıyla kaleme aldığı mektup şöyle:
“Değerli karıcığım. Biz tarihi son görevimizi yerine getirirken, seni görmek isterdim. Öyle sanıyorum ki hiç haber verilmedi. Veya göstermelik olarak, bilinçli, gecikeceğiniz şekilde haber gönderildi. Bu namussuzlardan farklı bir şey de beklenmez. Göremedim diye üzülmene hiç gerek yoktur. Senden bunu beklerim. Ben hayatım süresince özellikle birlikte olduğumuz zamanlarda gerçek anlamda belli şeyler anlatmaya çalıştım. Ve bu uğurda gücüm oranında üzerime düşen görevleri yerine getirmeye çalıştım. Son olarak da halkımın mutluluğu uğruna canımı severek feda ediyorum. Bu görevimi yerine getirirken size ve halkıma layık olmaya çalışacağım. Son nefesimi verirken dahi köhne düzenin celladına fırsat vermeden halkımın mutluluk sloganını haykıracağım. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Senin bundan sonra özel yaşamın hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Sana güveniyorum. Tek başına yapayalnız kalsan dahi doğruluktan, dürüstlükten ayrılmayacağına, namusluca yaşamını sürdüreceğine inanıyorum. Ayrıca sana ve halkıma armağan ettiğim Murat’a da yeterli ilgi göstereceğine, halkına yararlı olacak şekilde yetiştireceğine eminim. Akyazı onurumuz. Yolumuz Akyazı’da düşenlerin yoludur. Devrimciler öldü, yaşasın devrim. Kahrolsun faşizm. Tek yol devrim.”