26 dolar hindiye yetmez, vermeyin
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2007 00:00
Yılda 1 milyon 8 bin ton kanatlı et satışının gerçekleştirildiği Türkiye’de hindi tüketiminin 40 bin tonda kalması, üreticileri harekete geçirdi.
Kota, hammadde fiyatı, teşvik gibi sorunlara dikkat çeken hindiciler, "AB’de kanatlıya verilen teşvik ton başına 490 Euro olurken bu Türkiye’de 26 dolara düşüyor. Bu kadar vereceklerine hiç vermesinler" dedi.
YILDA 1 milyon 8 bin ton kanatlı et satışının gerçekleştirildiği Türkiye’de hindi tüketiminin 40 bin tonda kalması, üreticileri harekete geçirdi. Beş üretici firmanın katlımıyla Hindi Üreticileri Platformu’nu kuran firmalar şimdi hükümetten özellikle ihracata yönelik yeni kararlar almasını talep ediyor. Hindi Üreticileri Platformu Başkan Yardımcısı Ömer Görener kota, hammadde fiyatı, teşvik gibi sorunlar nedeniyle ihracat şansları olmadığına dikkat çekerek, "AB’nin son düzenlemesiyle kanatlı ete verilen teşvik ton başına 490 Euro olurken bu Türkiye’de 26 dolara düşüyor. Bu kadar vereceklerine hiç vermesinler. Biz sadece eşit rekabet hakkımızı istiyoruz" dedi.
AB LİSTESİNDE YOKUZ: Türkiye’nin AB’de üçüncü ülkeler listesine giremediği için yöne bir türlü ihracat gerçekleştiremediğini vurgulayan Görener, "Türkiye’de hindi göğsü kilo fiyatının 2 Euro Almanya’da ise 10-12 Euro olduğuna dikkat çekerek "Arada 10-12 misli fiyat farkı var. Listeye girebilse bu da Türkiye’nin önemli ihracat gücü olmasını sağlıyor" diye konuştu.
SEN KALK BEN YAPAYIM: Sektörün gereksinimi için Brüksel’e baskı yapmak gerektiğini savunan Görener, bunu sağlamak için İngilizceye hakim, konuşmanın nereye gittiğini bilen müzakerecilere ihtiyaç olduğunu söyledi. Ömer Görener, "Özel sektörden katılımcılar olursa belki Brüksel’e dert anlatılabilir. Bunun için sivil toplum kuruluşlarından yetkililer de görevlendirilebilir. Bürokrata ’sen kalk ben yapamayım’ diyemiyoruz" dedi. Türkiye’nin Rusya’nın kotalarına da giremediğine dikkat çeken Görener, yıllık 450 bin ton ithalat yapan Arabistan’a da kuş giribi döneminden bu yana salgın hastalıklar listesinden çıkmamıza karşın ürün gönderemediklerini söyledi.
KAMBUR GÜMRÜK SİSTEMİ: Dünyada meydana gelen kuraklıktan dolayı buğday, mısır fiyatlarının yükseldiğini, bunun da süt, et, yumurta gibi hayvani proteinlerin maliyetlerinin yukarı çıkmasına neden olduğunu söyleyen Görener, şöyle konuştu: "Mısırdaki gümrük vergisinin sıfırlanması gerekiyor. Soya yağı küspesi üzerindeki vergiler sektörün sırtına yük oldu. Türk sanayicisine ve Türk tüketicisine kambur koyan bir gümrükleme sistemine sahipiz. Maliyetlerin ucuzlaması ve bunun tüketiciye yansıması için gümrük vergilerinin düşürülmesi gerekiyor."
PLANLI UYGULANSIN: Sektörde teşvik verilecekse bunun bir plan dahilinde ve hesaplı olarak yapılması gerektiğini vurgulayan Ömer Görener, "Bu aşamada sektör temsilcileri yolunu bulur, yerleştirir ve ilerler. Bunun için bu yıl 500 dolar ile başlayıp her yıl 100 dolar düşen teşvikler uygulanabilir. Bunun sonucunda 5 yıl sonra Ankara hiç teşvik vermeme yoluna da gidebilir. Buna hakkı da olur" dedi.
Tekstil bitti bizi bitirmeyin
HİNDİ Üreticileri Platformu Üyesi Turan Çelik, hindi etini yurt içinde sevdirmek istediklerini belirterek, "Mutfaklara girmek istiyoruz. Hindi eti sağlıklı, protein değeri yüksek. Biz sanayiciyiz. İstihdama katkı sağlıyoruz. Hükümetin kararları bizi bitirirse işsizlik artar. Türkiye’de tekstil bitti, bizi de bitirmeyin" dedi.
Helal gıda sanayicinin sırtına yeni haraç oldu
TÜRKİYE’nin 10 yıllardan bu yana müslüman ülkelere ihracat yapıldığını belirten Ömer Görener, "Firmalara zaten müftülük ve diyanet vasıtasıyla helal et sertifikası veriliyor. Şimdi biri çıktı bu sertifika için ek birşeyler istiyor. Bu sanayicilerin üzerinde yeni bir haraç olacak" dedi.
Fiyat ucuz tüketim az
HİNDİ Üreticileri Platformu Başkanı Şerafettin Erbayram, hindi eti tüketiminin Türkiye’de belli bir seviyeye gelmediğini söyleyerek, "Hindi eti Türk mutfağına özellikle de sulu yemek çeşitlerinde uygun. Fiyatı da ABD ve İsraile oranla ucuz. Buna karşın bir yılda kişi başına hindi tüketimi İsrail’de 15 kilogram, ABD’de 8.1 kilogram, Fransa’da 7 kilogram, İngiltere’de 4.5 kilogram iken Türkiye’de yarım kilogram civarında" dedi.
YILDA 1 milyon 8 bin ton kanatlı et satışının gerçekleştirildiği Türkiye’de hindi tüketiminin 40 bin tonda kalması, üreticileri harekete geçirdi. Beş üretici firmanın katlımıyla Hindi Üreticileri Platformu’nu kuran firmalar şimdi hükümetten özellikle ihracata yönelik yeni kararlar almasını talep ediyor. Hindi Üreticileri Platformu Başkan Yardımcısı Ömer Görener kota, hammadde fiyatı, teşvik gibi sorunlar nedeniyle ihracat şansları olmadığına dikkat çekerek, "AB’nin son düzenlemesiyle kanatlı ete verilen teşvik ton başına 490 Euro olurken bu Türkiye’de 26 dolara düşüyor. Bu kadar vereceklerine hiç vermesinler. Biz sadece eşit rekabet hakkımızı istiyoruz" dedi.
AB LİSTESİNDE YOKUZ: Türkiye’nin AB’de üçüncü ülkeler listesine giremediği için yöne bir türlü ihracat gerçekleştiremediğini vurgulayan Görener, "Türkiye’de hindi göğsü kilo fiyatının 2 Euro Almanya’da ise 10-12 Euro olduğuna dikkat çekerek "Arada 10-12 misli fiyat farkı var. Listeye girebilse bu da Türkiye’nin önemli ihracat gücü olmasını sağlıyor" diye konuştu.
SEN KALK BEN YAPAYIM: Sektörün gereksinimi için Brüksel’e baskı yapmak gerektiğini savunan Görener, bunu sağlamak için İngilizceye hakim, konuşmanın nereye gittiğini bilen müzakerecilere ihtiyaç olduğunu söyledi. Ömer Görener, "Özel sektörden katılımcılar olursa belki Brüksel’e dert anlatılabilir. Bunun için sivil toplum kuruluşlarından yetkililer de görevlendirilebilir. Bürokrata ’sen kalk ben yapamayım’ diyemiyoruz" dedi. Türkiye’nin Rusya’nın kotalarına da giremediğine dikkat çeken Görener, yıllık 450 bin ton ithalat yapan Arabistan’a da kuş giribi döneminden bu yana salgın hastalıklar listesinden çıkmamıza karşın ürün gönderemediklerini söyledi.
KAMBUR GÜMRÜK SİSTEMİ: Dünyada meydana gelen kuraklıktan dolayı buğday, mısır fiyatlarının yükseldiğini, bunun da süt, et, yumurta gibi hayvani proteinlerin maliyetlerinin yukarı çıkmasına neden olduğunu söyleyen Görener, şöyle konuştu: "Mısırdaki gümrük vergisinin sıfırlanması gerekiyor. Soya yağı küspesi üzerindeki vergiler sektörün sırtına yük oldu. Türk sanayicisine ve Türk tüketicisine kambur koyan bir gümrükleme sistemine sahipiz. Maliyetlerin ucuzlaması ve bunun tüketiciye yansıması için gümrük vergilerinin düşürülmesi gerekiyor."
PLANLI UYGULANSIN: Sektörde teşvik verilecekse bunun bir plan dahilinde ve hesaplı olarak yapılması gerektiğini vurgulayan Ömer Görener, "Bu aşamada sektör temsilcileri yolunu bulur, yerleştirir ve ilerler. Bunun için bu yıl 500 dolar ile başlayıp her yıl 100 dolar düşen teşvikler uygulanabilir. Bunun sonucunda 5 yıl sonra Ankara hiç teşvik vermeme yoluna da gidebilir. Buna hakkı da olur" dedi.
Tekstil bitti bizi bitirmeyin
HİNDİ Üreticileri Platformu Üyesi Turan Çelik, hindi etini yurt içinde sevdirmek istediklerini belirterek, "Mutfaklara girmek istiyoruz. Hindi eti sağlıklı, protein değeri yüksek. Biz sanayiciyiz. İstihdama katkı sağlıyoruz. Hükümetin kararları bizi bitirirse işsizlik artar. Türkiye’de tekstil bitti, bizi de bitirmeyin" dedi.
Helal gıda sanayicinin sırtına yeni haraç oldu
TÜRKİYE’nin 10 yıllardan bu yana müslüman ülkelere ihracat yapıldığını belirten Ömer Görener, "Firmalara zaten müftülük ve diyanet vasıtasıyla helal et sertifikası veriliyor. Şimdi biri çıktı bu sertifika için ek birşeyler istiyor. Bu sanayicilerin üzerinde yeni bir haraç olacak" dedi.
Fiyat ucuz tüketim az
HİNDİ Üreticileri Platformu Başkanı Şerafettin Erbayram, hindi eti tüketiminin Türkiye’de belli bir seviyeye gelmediğini söyleyerek, "Hindi eti Türk mutfağına özellikle de sulu yemek çeşitlerinde uygun. Fiyatı da ABD ve İsraile oranla ucuz. Buna karşın bir yılda kişi başına hindi tüketimi İsrail’de 15 kilogram, ABD’de 8.1 kilogram, Fransa’da 7 kilogram, İngiltere’de 4.5 kilogram iken Türkiye’de yarım kilogram civarında" dedi.