Güncelleme Tarihi:
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı’nın işgal edilmesine ilişkin, aralarında ‘yurtta sulh konseyi’ üyeleri olduğu iddia edilen sanıkların da bulunduğu 224 kişinin yargılanmasına Ankara 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Dünkü duruşmada savcılık esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.
56 BİN 511’ER YIL
Mütalaada 38 ‘yurtta sulh konseyi’ üyesinin terör örgütü yöneticisi olarak değerlendirilmesi; ülke çapında darbe faaliyeti kapsamında işlenen tüm suçlardan sorumlu tutulması gerektiği belirtildi. Mütalaada, darbe gecesi öldürülen Semih Terzi ve firari Ali Kalyoncu ayrı tutularak, darbenin bir numaralı askeri kanat sorumlusu olduğu ileri sürülen eski Yüksek Askeri Şûra üyesi Akın Öztürk’ün de aralarında olduğu 36 konsey üyesine rekor sürelerde cezalar talep edildi. Akın Öztürk ve 35 konsey üyesine ‘Anayasayı ihlal’, ‘Cumhurbaşkanı’na suikast girişimi’, ‘kasten adam öldürme’ suçlarından 252’şer kez ağırlaştırılmış müebbet, yaralanan 2 bin 735 kişi için ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘alıkoyma’ ve ‘mala zarar verme’den ise 56 bin 511’er yıl hapis cezası istendi.
‘FETÖ SUİ GENERİS’TİR’
Mütalaada FETÖ’nün “Altın Nesil” adını verdiği kadrolarla tabanda ve tavanda devlete sızdığı belirtilerek, “FETÖ, ele geçirdiği kamu gücünü de kullanarak toplumsal dönüşümü sağlamayı amaçlayan sui generis (nevi şahsına münhasır) bir suç örgütüdür” denildi.
FİDAN’I KARŞILAYAN ÜSTEĞMEN
Savcı, bazı sanıkların ise sadece ‘terör örgütü üyeliği’nden cezalandırılmasını talep etti. Bu isimler arasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı 15 Temmuz gecesi karargâha girerken karşılayan üsteğmen Kübra Yavuz da yer aldı.
ORG. AKAR’IN EMİR SUBAYI
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın emir subayı sanık Levent Türkkan’ın ‘darbe’ suçunun yanı sıra ‘askeri casusluk’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından cezalandırılması istendi.
Mütalaada 8 sanığa terör örgütü üyeliği suçundan, 154 sanığa darbe girişimi suçundan 1’er kez ağırlaştırılmış müebbet talep edildi. Mütalaada sivil imam Birol Kurubaş’a da darbe suçundan ceza talep edilmesi dikkat çekti.
OY KULLANMAYACAKLAR
Mütalaada her sanık için ayrıca TCK’nın 53’üncü maddesinin uygulanması talebi yer aldı. Buna göre sanıklar ceza aldıkları takdirde çocuklarının velayet hakkını kullanmayacaklar; seçme ve seçilme haklarını kaybedecekler.
GÜLEN’İN DOSYASI
Hakkında yoklukta tutuklama kararı verilen elebaşı Fetullah Gülen ve yakalama kararı olan Ali Kalyoncu’nun da bulunduğu 12 sanığın dosyalarının ayrılması talep edildi.
EMİR KİMDEN GELİRSE GELSİN
Bazı sanıkların darbe teşebbüsünden haberleri olmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmeyeceği belirtilen mütalaada şöyle denildi: “Bir Türk askeri her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne bağlıdır. Bu kurumları ortadan kaldırmaya yani askeri darbe yapmaya yönelik bir faaliyet kapsamında verilen bir emre ‘Bu emir kimden gelirse gelsin’ hiçbir şart altında uyulamaz. Verilen emrin darbe teşebbüsü faaliyeti kapsamında verildiğini bilerek bu emre uyan bir askere, verilen emri uyguladı denemez. Bu kapsamda millete ateş edilip devlet ve millet iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılan ortamda elde tüfekle suç işleyenlerin yanında durmak bu suça iştirak olarak değerlendirilmiştir.”
27 MAYIS'I ÖRNEK ALMIŞLAR
MÜTALAADA, bazı sanıkların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda ele geçen 27 Mayıs darbesine ilişkin belge ve kitapların incelenmesinde örgütün, bu darbenin organizasyonuyla ilgili bazı örneksemeler yaptığı, ayrıca ideolojileri dışında her iki olay arasında şekil açısından benzerlikler bulunduğu anlatıldı.