Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2003 00:00
Atıf Yılmaz'ın, 1977'de Cengiz Aytmatov'un aynı isimli öyküsünden yola çıkarak çektiği Selvi Boylum Al Yazmalım, tamamlandıktan sonra tüm ekip yollara düşmüş ve yazarı memleketinde ziyarete gitmişti. Aytmatov, konuklarına Tiyen-Şan Dağları'nda bir otağ kurdurdu, kımız ve at eti ikram etti. Hatta Türkan Şoray'la dans ederek, Sultan'ın hayat arkadaşı Rüçhan Adlı'yı bile kıskandırdı. Tanışmaları böyle oldu. Türkan Şoray yazarın tüm eserlerini okudu.‘‘Keşke bir eserinde daha rol alsam’’ dedi, ama ne böyle bir proje oldu, ne de Aytmatov'la yolu bir daha kesişti. Ünlü yazar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı'nın düzenlediği ‘75’inci Doğum Yıldönümünde Büyük Dünya Yazarı Cengiz Aytmatov' başlıklı toplantı için geçtiğimiz haftasonu Türkiye'ye geldi. Sanat dünyasının iki devini buluşturmanın tam sırasıydı. Her ikisi de teklifimizi sevinçle karşıladılar. Ve büyük buluşma Türkan Şoray'ın İstanbul Bebek'teki Boğaz manzaralı evinde gerçekleşti. Sohbet sırasında Türkan Sultan durmadan ‘‘Ne kadar mutlu oldum’’ diyordu. Aytmatov yazacak Şoray oynayacakTürkan Şoray, senaryosu Aytmatov'a ait bir filmde daha oynamayı ne kadar çok istediğini anlatınca ortalıkta fikirler uçuşmaya başladı. Aymatov, bir opera sanatçısının trajedisi üzerine bir oyunu olduğunu, belki bunda oynayabileceğini söyledi. Sonra ‘‘Cengiz Han'a Küsen Bulut’’ hikayesinden bir
film yapmak istediÄŸini anlattı. Son öneri ise BoÄŸaz manzaralı balkonda Türkan Åžoray'dan geldi. ‘‘İstanbul'a bir daha gelirseniz misafirim olursunuz, sizin için alt katı hazırlarım. Orada roman düşünürsünüz, bunu çok samimi söylüyorum.’’ Bunun üzerine Aytmatov da Türkan Åžoray için bir senaryo yazabileceÄŸini söyledi. Åžoray hemen film projesi için gerekli kiÅŸilerle görüşme sözü verdi. Aytmatov bu son projeye Bosphorus (BoÄŸaz) KonuÅŸması adını verdi: ‘‘Size telefon ettiÄŸimde, Bosphorus KonuÅŸması'nı hatırlıyor musunuz, dersem bunu anlarsınız tamam mı?’’Türkan Åžoray: Ne kadar mutluyum. Hatırlıyor musunuz biz geldik, siz Tiyen-Åžan DaÄŸları'nda otaÄŸlar kurdurdunuz. Kadir Ä°nanır ve Atıf Yılmaz vardı.Cengiz Aytmatov: Siz bunları söyleyince kendi tarihime dönüyorum. O tekrar edilmez bir tarihti. Türkan Åžoray aynen genç kalmış.T.Åž.: Selvi Boylum'daki Asya mıyım hálá?C.A.: Hiç deÄŸiÅŸmemiÅŸsiniz. Filminizden sonra bu isim bütün dünyaya yayıldı ve insanlar çocuklarının ismini Asya koydu.T.Åž.: Türkiye'de bu filmin süksesini size anlatamam. Ãœniversitelerde söyleÅŸilere gittiÄŸimde bütün öğrencilerin ilk söyledikleri film ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ oluyor.C.A.: Çok filminiz var ama bu en esaslı filminiz. Filmlerinizin tacı.T.Åž.: Bu filmi halk kucakladı ve halk taçlandırdı. Gençler çok seviyorlar filmin verdiÄŸi ‘sevgi emektir’ mesajını...C.A.: Hayat onunla yürür. Zaten onu anlamayan insan yaÅŸamasın.T.Åž.: Bütün gençlerimiz onu çok iyi anlamış. Ä°nsanlar diyalogları ezbere biliyor.C.A.: Biz 20'nci asırda üç aktris tanıdık. Luba Varlova (Rus oyuncu), Elizabeth Taylor ve Türkan Åžoray. Sanat deyince bu üçünü hatırlarız.C.A.: Nasıl olmuÅŸ da bu kadar güzel bir yer seçmiÅŸsiniz. Tam size yakışan bir yer.T.Åž.: Bazen burada oturup bütün gün çamları seyrediyorum. BoÄŸaz'da böyle evler yoktu. Åžimdi her yer doldu.C.A.: Burada olsaydım bu manzaraya bakarak roman yazardım. Siz mi yaptırdınız bu evi?T.Åž.: 20- 30 sene her gün çalışarak, emekle, kuruÅŸ kuruÅŸ para biriktirerek, kendi alınterimle yaptım. Mimarla beraber üst katları da Osmanlı tarzında yaptık. Ãœstler cumbalıdır. Ama çok eskidi artık, param yetmiyor o yüzden çok bakımsız.C.A.: Ä°nsanın çok parası olabilir, ama dizayn güzel olmayabilirdi. Bunu seçmek zevk iÅŸi. Ben olsam balkondan kağıt uçaklar yapıp üzerlerine ‘Ben Türkan Åžoray’ım siz kimsiniz' yazıp, aÅŸağıdaki evlere atardım.SÄ°ZÄ° GÖRMEK ROMANTÄ°K BÄ°R ARZUYDUT.Åž.: Bize ne ikramlar yapmıştınız. OtaÄŸ kuruldu, kımız içtik, at eti yedik.C.A.: Sizi görmek bizlerin çok romantik bir arzusuydu. O zaman çok gençtim. Yalnız beyazperdede gördüğüm bir aktrisi yanımda görmek gözlerimi dumanlandırmıştı. Benim için en büyük anlardan biriydi. Åžimdi sanatsal çalışmalarınız nasıl gidiyor?T.Åž.: Rüstem Ä°brahimov benim için bir senaryo yazacak. Benim için en önemlisi bir filmdeki senaryo, yani hikayedir. Selvi Boylum Al Yazmalım'ın o kadar güzel bir hikayesi var ki. Mesela sizin ‘‘Yüzyüze’’ diye bir hikayeniz var. Hep onu oynamak isterdim ama tabii orda çok genç bir kız karakter var artık onu oynayamam.ELÄ°YLE YAPTIÄžI BÖREKLERÄ° ELLERÄ°YLE YEDÄ°LERAytmatov'la, Bebek sırtlarındaki evinin kapısını çaldığımızda Türkan Åžoray çok mutluydu. Hop oturup hop kalkarak yazara eliyle yaptığı sigara böreklerinden ikram etti. Cengiz Aytmatov da çatal bıçak beklemeden ‘‘Böyle daha iyi’’ diyerek attı elini böreklere... Sultan, konuÄŸu için bir de çini tabak hazırlamıştı, armaÄŸan etmek üzere. Yazara kitaplarını imzalattı. Aymatov ÅŸunları yazdı; ‘‘20'nci asrın en büyük sanatçılarından biri olan Türkan Åžoray'a sanat aleminde geçirdiÄŸimiz en güzel günlerin anısına...’’Türk dünyası güçlerini birleÅŸtirilmeliAmerikan sineması zaten bizi mahvetmiÅŸ durumda. Bir filmimiz dünyada 40 milyon seyirci bulursa o zaman onlara karşı durabiliriz, el ele vererek dünya festivallerinde yarışabiliriz. Ama en iyisini tek başımıza yapmaya çalışarak deÄŸil, en iyi olduÄŸumuz yönleri birleÅŸtirerek.CENGÄ°Z AYTMATOVYazar, çevirmen, gazeteci, Cengiz Aytmatov 1928'de Kırgızistan'ın Talas eyaletine baÄŸlı Åžeker Köyü'nde doÄŸdu. 1963'te Lenin Edebiyat Ödülü'nü, 1968'de Elveda Gülsarı romanıyla da Sovyet Edebiyat Ödülü'nü kazandı. Halen Benelüks ülkeleri büyükelçisi.Â
button