Güncelleme Tarihi:
Katılımcı Avukatlar Grubu’nun adayı Mebuse Tekay ise avukatların, duruşma salonlarında saatlerce beklemek, sosyal konularda ve sağlıkta yeterli güvenceye sahip olmamak gibi birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını ve mesleğin bağımsızlığının da zedelendiğini söyledi. Baronun son üç dönemdir hiçbir sorun karşısında gereken tavrı sergileyemediğini dile getiren Tekay, avukatlık mesleğinin ve Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmek için 30 akademisyenden oluşan bir “Bilim Kurulu” oluşturduklarını, ülkedeki yolsuzlukları, mahkeme kararlarına uyulmamasını, hak ihlalleri gibi birçok konu ve Ergenekon gibi önemli davaları takip etmek için de izleme kurulları oluşturacaklarını anlattı. Baronun kurulduğu yıldan bu yana yani 130 yıldır hiç kadın başkan seçmediğine dikkat çeken Tekay, “Bu mesafenin kapatılması kadın erkek eşitliğinin sağlanması açısından çok önemli” dedi.
Baro yönetimiyle ilgili yasal değişiklikler yapmayı planladıklarını söyleyen Hukukun Üstünlüğü Platformu’ndan Şadi Çarsancaklı da, “Katılımcı demokrasiyle bir baro meclisi oluşturacağız. Yönetim kurulu seçimi de böyle olacak. Ve meclisin yönetimi düşürme, denetleme yetkisi de olacak. Avukatların sorunları ancak böyle çözülebilir. Platform olarak katılımcı demokrasiyi, hukuk devletini, mesleği ön planda tutuyoruz” dedi.
ÖNCE İLKE ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU: Yargıyı pahalılaştırdılar
Yapılan birçok değişiklikle toplumun savunma hakkının elinden alındığına dikkat çeken Aytaç, “Tüm bunların karşısında duracağız. Çökertilmek istenilen savunmayı koruyacağız” dedi.
Mevcut yönetimin yargı bağımsızlığı, sosyal devlet, eşitlik ve laiklik konularında gereken hassasiyeti göstermediğine dikkat çeken Kemal Aytaç, “Son 6 yılda yönetimde olanlar, bırakın bunları savunmayı, genel olarak tüm olaylara sessiz kaldı. Biz tüm bu konularda aktif rol alacağız” diye konuştu.
Ergenekon davasında da baronun gereken tavrı sergilemediğini dile getiren Kemal Aytaç, çetelerin ve derin devlet yapılanmasının eylemlerinin ortaya çıkarılmasının gerektiğini belirtti.
BİRLİK PLATFORMU: Baronun çıtası düştü
Baronun ülkenin sorunları karşısında gereken tepkiyi veremediğini ve Ergenekon soruşturmasının bunun en iyi örneklerinden birisi olduğunu dile getiren Yetimoğlu, “Biz yönetimdeyken Türkiye için önemli olan ve yurtdışında görülen davaları da izlerdik. Şimdi Deniz Feneri duruşmaları görülüyor ama baro yok. Baro, Çeber olayında sokaklarda olmalıydı ama yine yok. O baroyu yeniden yaratmak, Almanya’daki Deniz Feneri davasını yerinde izleyebilmek için adayız” diye konuştu.
Yetimoğlu, sosyal tesis ve huzurevi inşa etmek, bölge avukatlar evinin, adli yardım bürolarının sayısını arttırmak gibi projelerin yanı sıra avukatların para ödeyerek şirketlerden satın aldıkları hukuk programlarının verilmesini amaçlayan bir bilgi bankası kuracaklarını da belirtti.