2200 yıllık replika Arkeoloji Müzesi’nde

Güncelleme Tarihi:

2200 yıllık replika Arkeoloji Müzesi’nde
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2010 00:00

The British Museum koleksiyonunda yer alan Disk Atan Atlet heykelinin mermer kopyası 12 Şubat’ta İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlanıyor. Heykelin M.Ö. 200 yılında yapıldığı tahmin ediliyor.

HEYKELDE gerçekçiliğin öncüsü sayılan Atinalı heykeltıraş Myron’un, M.Ö. 470-440 yıllarına tarihlendirilen heykeli “Disk Atan Atlet”in (Townley Discobolus) Roma döneminde yapılan mermer kopyası İstanbul’da. The British Museum koleksiyonundaki heykel 12 Şubat-04 Nisan tarihleri arasında İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenecek.

Orijinali kayıp

Myron, yontularında, o anı işleyen, figürleri yapacağı işe yoğunlaşmış olarak gösteren bir heykeltıraş. Disk atan atlet heykelinde, vücut ağırlığının iki ayağa eşit olarak dağıtılması yerine ağırlık bir bacağa bindirilmiş ve böylece vücut eğri bir hat çizerek daha gerçekçi bir görünüm kazanmış. Heykel eğri hatlarla, kol ve ayaklarının duruşuyla güzel bir denge örneği olmuş. Antik Yunan’da “sert üslup” olarak adlandırılan dönemde bronz döküm tekniğinde yapılan orijinal heykel kayıp. Bir görüşe göre, Roma devrinde madenini yeniden kullanmak için eritildi.

Hatalı restorasyon

Eski Yunan heykellerinin mermer kopyalarını yapan Romalılar, Disk Atan Atlet’in de pek çok kopyasını yapmış. “Disk Atan Atlet’in bilinen 20 civarında Roma dönemi kopyası mevcut. Bristish Museum koleksiyonundaki bu heykelin, M.Ö. 200 yılında yapıldığı tahmin ediliyor.
British Museum’dan getirilen heykelin baş bölgesi geçmişte yanlış restore edildi ve orijinal görüntüye zarar verildi. Fakat bu durum heykelin atletik idealindeki sunumuna ve popülaritesine zarar vermedi.

Türk Mevsimi için çaldılar

Arzu ÇAKIR MORİN/PARİS

FRANSA’da süren Türk Mevsimi, büyük ve ünlü sanatçılar kadar yeni yeteneklerin de kendilerini göstermelerine olanak tanıyor. Bu çerçevede İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi piyanist Begüm Çelebioğlu, keman sanatçısı Zülfiye Seçkin ve viyolonsel sanatçısı Eldar İskenderov ile Paris’te bir konser verdi. Paris’in konser salonlarından Salle Cortot’da sahne alan “Trio İstanbul”, Adnan Saygun’dan Şostakoviç’e kadar uzanan “Paris’te Türk Kışı” adlı bir kompozisyon sundu.
Trio İstanbul, Ahmet Adnan Saygun’un “Horon” adlı eseri ile Ravel ve Şostakoviç’in iki eserinin yanısıra, yaşayan iki Fransız besteci Stephane Delplace ve Michel Merlet’nin de eserlerini seslendirdiler. Her iki besteci de Trio İstanbul’u dinlemek üzere salona gelerek sanatçıları kutladı.

Türk filmleri Avrupa’da ilgi görüyor

11-21 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 60. Berlin Film Festivali’nde Türk yönetmenlerin imzasını taşıyan 5 film gösterilecek. Semih Kaplanoğlu’nun ‘Bal’ filminin Altın Ayı için yarışacağı festivalin direktörü Dieter Kosslick, “Türk filmlerinin sinema dili, anlatım gücü Türkiye’nin sınırlarını aşmış durumda” dedi.

Ali VARLI / BERLİN
BERLİN Film Festivali Berlinale’de Türk yönetmenlerin filmleri de izleyiciyle buluşuyor. Bu yıl 60’ıncısı düzenlenecek olan Berlinale’de Türk yönetmenlerinin imzası bulunan altı film gösterilecek. Semih Kaplanoğlu’nun Bal filmi altın ayı için yarışırken, diğer beş film de farklı kategorilerde festival kapsamına alındı.
Berlin Film Festivali Berlinale Direktörü Dieter Kosslick, Berlinale’nin Türk filmlerini kapsayan bir geleneğinin olduğunu söyledi.

Ses getiren güçlü filmler

Kosslick, Türk sinemasını överken “Çok güçlü, ses getiren Türk filmleri var. Türk filmleri Avrupa’da ilgi görüyor. Türkiye dışında gösterime giren Türk filmleri ağırlıklı olarak sanatsal ve estetik değeri yüksek filmler. Ben özellikle Türk ve Alman ortak yapımlarını daha çok önemsiyorum. Bu ortak çalışmaların daha yoğunlaşması lazım. Ayrıca Türk sinemasının geleceğini çok iyi görüyorum. Çok yetenekli Türk sanatçı ve yönetmenler var” dedi.

‘Bal’ Altın Ayı avında

Bu yıl 11-21 Şubat Tarihleri arasında 60’ıncısı yapılacak Berlin Film Festivali Berlinale’de 20 film Altın Ayı için yarışacak. Semih Kaplanoğlu’nun Yusuf üçlemesinin son filmi olan ‘Bal’, 20 film ile birlikte yarışma kategorisine alındı. ‘Bal’ Filmi Altın Ayı için yarışırken, Türk yönetmenlerinin imzası bulunan beş film de festival boyunca gösterilecek. Festivalde, Feo Aladağ’ın yönetmenliğini yaptığı ve Sibel Kekili’nin başrolünü oynadığı ‘die Fremde’, Reha Erdem’in yönettiği Türk Bulgar ortak yapımı ‘Kosmos’, Ferzan Özpetek’in yönettiği ‘Mine veganti’, Thomas Arslan’ın yönetmenliğini yaptığı ‘Im Schatten’ ve Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği ‘Kasaba’ filmleri de gösterilecek.

Jüri başkanı Herzog

Berlinale’de yedi kişilik jüri görev yapacak. Alman yönetmen Werner Herzog’un başkanlığını yaptığı jüride İtalyan yönetmen Francesca Comencini, Somalili yazar Nuriddin Farah, Alman oyuncu Cornelia Froboess, İspanyol yapımcı Jose Maria Morales, Çinli oyuncu Yu Nan ve Amerikalı Oscar ödüllü oyuncu Renee Zellweger görev yapacak.

KONSER

Şef Cem Yılmaz

BORUSAN İstanbul Filarmoni Orkestrası, bu akşam konuk şefi Cem Yılmaz yönetiminde konser verecek. BİFO Onursal Şefi Gürer Aykal ile provalar yapan Cem Yılmaz eşliğinde orkestra, Mozart, Rossini, Beethoven’dan eserler çalacak. Konser Lütfi Kırdar’da, biletler Biletix’te 84-530 lira.

TİYATRO

Kraliçe Lear

ÖZELLİKLE Yıldız Kenter’in performansı sayesinde çok konuşulan oyun Kraliçe Lear, bu akşam saat 20.30’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Sadece Yıldız Kenter değil, henüz 17 yaşındaki Sedef Şahin’in başarılı oyunculuğunu görmek için de izlenmesi gereken oyunun biletleri 29.5-39.5 lira.

ALBÜM

Pat Metheny
17 Grammy ödülü sahibi Amerikalı caz gitaristi ve bestecisi Pat Metheny’nin yeni albümü “Orchestrion”, EMI etiketiyle piyasada. Sanatçı bu proje için “kullandığım enstrümanlarla neler bestelenebileceğine dair daha önce farkında olmadığım bambaşka olanaklar keşfetmek, zor olduğu kadar inanılmaz sevindirici bir deneyimdi” diyor.

KİTAP

Aşk mekanları
Atilla Birkiye, yeni kitabı “İstanbul’da aşktan ikmale kalanlar”da dört kadın ve iki erkek, İstanbul’a ve aşka âşık bir yazarın derslerine katılıp, bir de sonunda sınava girmeyi göze alıyor. İstanbul’un yedi semtindeki gizlerle iç içe, aşkın acıtan hallerini tartışan kitabı Özgür Yayınları, yedi semte giderek okumanızı öneriyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!