Güncelleme Tarihi:
Başkent'te memur olan Ramazan ve ev kadını Nermin Çelik çiftinin evlendikten sonra bir süre çocukları olmadı. Bunun üzerine çift, Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde tüp bebek tedavisine başladı. Hastanede art arda yapılan 3 deneme başarısızlıkla sonuçlandı. En son 2004 yılında yapılan 3'üncü denemeden sonra umutlarını kaybeden çift, 10 yıl tedaviye ara verdi. Çelik çifti, 2014 yılında 'bu sefer olur' umuduyla özel bir kliniğe başvurarak, tüp bebek tedavisine yeniden başladı. Burada yapılan 4'üncü tüp bebek tedavisi de olumsuz sonuçlandı. Çift, son olarak 2018 yılında internette araştırma yaparken buldukları kliniğe başvurdu. 5'inci denemeleri başarıyla sonuçlanan çift, 22 yıl sonra çocuk sahibi olmanın mutluluğunu yaşadı. Çift, Ümit Emir adını verdikleri oğulları ile hayata daha sıkı bağlandı.
'O ANI HATIRLADIĞIMDA HALA GÖZLERİM YAŞARIYOR'
Nermin Çelik, 22 sene sonunda oğulları Ümit Emir'e ulaştıklarını ve kendileri için bu sürecin çok zor ve sıkıntılı geçtiğini söyledi. Anne Çelik "Evliliğimizin ilk yıllarında 'çocuğumuz olur' diye bekledik. Belki 'zaman vardır' dedik. Bu süreci zamana yaymaya çalıştık. Ama olmadı. 2 sene önce de 'son bir şansımızı deneyelim' diyerek internette tesadüfen bulduğumuz bu kliniğe başvurduk. Umutsuzduk. Olursa diye tesadüfen geldik. 2018 yılının Haziran ayında embriyo transferimiz yapıldı. Bebeğimin olacağı bana söylendiği an çok farklı bir duygu içerisine girdim. O duygu anlatılmaz. Hala gözlerim yaşarıyor o anı hatırladığımda. Çok sevindik ve mutlu olduk. O anda ne yapacağımızı şaşırdık. Çok farklı bir duyguydu. O zamana kadar yaptırdığım doğum tahlillerinin hepsinin negatif çıkıp o an pozitif çıktığını görmek gerçekten çok farklı bir şeydi. O an eşim yanımdaydı. Ve pozitifi görünce o an eşimle sadece birbirimizle bakıştık ve ağladık. O an sözlerimiz düğümlendi ve sadece gözyaşlarımız duygularımıza tercüman oldu. Oğlum şuan 16 aylık. Çok şükür sağlığında da hiçbir problem yok" dedi.
OĞLUMU 'ASLANIM' DİYE SEVİYORUM
Baba Ramazan Çelik ise 22 yıllık süreç içerisinde umutsuzluğa kapıldığı yıllar olduğunu bildirerek, "Bu anlatılacak bir duygu değil. Bebeğimizin olacağı ilk bize söylendiğinde o an eşimle göz göze geldik. Birbirimize hiçbir şey söyleyemedik. O an ben de dondum kaldım hiçbir şey söyleyemedim. Ne yapacağımızı şaşırdık. Çünkü 22 yıl sonra oğlumuz oldu. Allah olmayan herkese versin. Ben bu süre içerisinde 'hiçbir zaman umutsuzluğu kapılmadım' dersem yalan olur. Umutsuzluğa kapıldığımız zamanlar oldu. Ama bu sürecin sonunda oğlumuza çok şükür kavuştuk. Ben şimdi oğlumu 'aslanım' diye seviyorum. Oğlum benim umut ışığım" diye konuştu.
'EN ÖNEMLİ FAKTÖR YAŞ VE EMBRİYONUN KALİTESİ'
Ailenin doktoru Prof. Dr. Berfu Demir ise çiftin, ilk geldiğinde ciddi bir hayal kırıklığı olduğunu anlatarak, "Çünkü daha önce başarısız olmuş 4 defa denedikleri bir tüp bebek tedavisi vardı. Ayrıca annemizin yaşı biraz da ileriydi. Hem kadından kaynaklanan hem erkekten kaynaklanan problemler vardı. Tedaviye başlamadan önce çifti değerlendirdik ve problemleri ortaya koyduk. Annemizin rahim içinden kaynaklanan problemi vardı. Onu tedavi ettik ve takiben tüp bebek tedavisine başladık. Tüp bebek tedavisinde yumurtaları geliştirdik ve takiben blastosist aşamasında kaliteli bir embriyo elde ettik. Tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri de kadın yaşıdır, diğeri de embriyo kalitesidir. Özellikle blastosist aşamasındaki embriyonun rahime tutunma şansı çok yüksektir. Bu hastamızda da bu tedavi yöntemini uyguladık. Transferden sonra gebelik haberini aldık ve süreci birlikte bitirdik" dedi.