Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta tarif ettik.
Küreselleşme nedir? Binlerce tarifi var, dedik.
Ancak ben kendi ihtisas alanlarım çerçevesinde alttaki iki noktayı vurgulamayı seviyorum:
Küreselleşme dünya tarihinde ilk kez:
1) Dünyanın tek ve ulaşılabilir pazar haline gelmesidir.
2) Bilgiye ulaşmanın maliyetinin 0'a (sıfıra) yaklaşmasıdır.
* * *
Geçen hafta 1'inci tarifi tartıştık.
Şimdi sıra 2'ncide!
* * *
Dünyada güç dengeleri bilginin tekel olma özelliği üzerine kuruluydu. Bilgi tekelini ellerinde tutanlar, her babayiğidin altından kalkamayacağı muazzam top, tüfek, uçak, tank fabrikaları üretirler, böylece dünyaya hükmederlerdi.
* * *
Artık ham bilgi avucunuzun içinde. Dünyada yayınlanan 500 bilimsel derginin tam nüshaları herhangi bir Anadolu Üniversitesi'nde emrinizde. İsterseniz, nasıl ameliyat yapıldığını öğreten web sayfaları bile var.
* * *
Artık, farklı olabilmek için bilgi tekeline sahip olmak -mahallenin mühendisi olmak- yetmiyor, mühendislikle ilgili her türlü bilgi orta yerde.
* * *
Artık fark, herkesin emrinde olan ham bilgiyi farklı yorumlama gücüne dayanıyor.
* * *
Nasıl ki aynı tıp fakültesini, aynı dersleri alarak, aynı hocalarla okuyarak bitirmiş 10 iç hastalıkları uzmanından yalnızca birisinin teşhis ve tedavisine güvenirsek, artık herkese açık ortak bilgiyi farklı yorumlayanlar talep edilecek.
* * *
Aynı bilgiyi farklı yorumlama mecburiyeti de, kaçınılmaz bir şekilde Türk insanının şahsiyet (birey) olma zorunluluğu içine girmesi demektir.
Artık Türk insanı bireysel seviyede ve uluslararası platformda acımasız rekabetle yüzleşmek ve buna hazırlanmak zorundadır.
* * *
Bu topraklar, Osmanlı, sanayi devrimini es geçtiği için 200 yıldır toparlanamıyor. Dar kafalılar yüzünden küreselleşmeyi de es geçersek, değil 20. Yüzyıl'daki gibi 2'nci lig ülkesi olmak, 21. Yüzyıl'da 3'üncü lig ülkesi olmaya mahkûm olacağız.
Üstelik sırf bir avuç zibidinin bu ülkedeki egemenliği devam etsin diye.
Tıpkı bir avuç el yazmacısının, İslam'ı bahane ederek, sadece ve sadece kendi ekonomik menfaatlerini korumak uğruna, matbaa makinelerini külliyen günah ilan etmesi gibi.
* * *
Teknolojinin, her zaman olduğu gibi, onu yaratan ekonomik sistemden göreceli bağımsızlığını göremeyecek kadar saftorik olanların, kendi hayal güçlerinin alamadığı bu muazzam devinimi, kafalarının içindeki ufacık emperyalizm şablonuna sığdırarak izah etmeye çalışmaları da yanıltıcı bir gaflettir.
Evet, küreselleşmenin başını ABD çekmektedir ama bu dar kafalılar, nasıl oluyor da klasik sanayi kapitalistleri kendi otlandıkları Dow Jones Borsası yanında sadece teknoloji üreten firmalara açık Nasdaq Borsası'nın da kurulmasına engel olamamışlardır, diye sormak zorundadırlar.
Nasıl oluyor da dünyanın en zengin 10 kişisi arasına Harvard'dan cebinde beş para olmadan kovulan zibidi Bill Gates ve dört adet şürekásı, üstelik sadece son 10 yılda girebiliyor?
Bu dar alanda kısa paslaşmalara alışık gerici korosu acaba bilişim teknolojisi devrimi dışında, yine küreselleşmenin kucağında gelmekte olan, genetik ve kuantum fizik devrimlerinin olası etkileri üzerine kafa yoruyorlar mı?
Küreselleşme önlenemez bir fırtınadır!
Onun karşısında zavallı davranırsak, hepimizi perişan etmek üzeredir.
* * *
Ne demek istediğimin en güzel özeti 11 Eylül 2001'dir. O gün, yerkürenin artık tek kaldığını zannettiğimiz kabadayısına, mahallenin en kavruk cücesi dayak atmıştır. O günden itibaren bir cüce, ünlü ve namlı kabadayının artık ömür boyu göz ardı edemeyeceği rakibi olmuştur! Nasıl mı?
Belki de o gün, bir deli/dahi doktora öğrencisi, bir diskete yazdığı ufacık bir software programıyla, üzerinde kuş uçsa haberi olacağını zannettiğimiz Pentagon'a uçak düşürmüş, iki tane de İkiz Kuleler'e takmıştır. Kabadayının da konudan haberi, bizimle birlikte TV izlerken olmuştur. Bir deli/dahi bilgiyi farklı yorumlayabildiği için bir cüce, mahallenin en büyük kabadayısının rakibi olmuştur.
İşte küreselleşme böyle bir şey!
Cüneyt Ülsever'in yenibir.com'da yayınlanan diğer yazıları:
Her mevsime bir aşk yaraşır (1)
Her mevsime bir aşk yaraşır (2)
Her mevsime bir aşk yaraşır (3)
Her mevsime bir aşk yaraşır (4)
Her mevsime bir aşk yaraşır (5)
Her mevsime bir aşk yaraşır (6)
Her mevsime bir aşk yaraşır (7)
Her mevsime bir aşk yaraşır (8)
Her mevsime bir aşk yaraşır (9)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (1)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (2)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (4)
21. Yüzyıl nasıl bir insan istiyor? (5)