Feyat ERDEMİR/DHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2005 00:00
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın intiharından 2 gün sonra Rektör Prof. Aşkın hakkında dava açılarak, 232 sayfalık iddianameyle 21 yıl hapsi istendi. Rektör ve diğer 9 sanık, ‘çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, ihaleye fesat karıştırmak ve sahtecilik’le suçlandı.
VAN’daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi’ne 25 milyon dolarlık cihaz alımıyla ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı ve dün dava açıldı. Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan, aralarında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın da bulunduğu 10 sanık hakkında 232 sayfalık iddianame hazırlandığını açıkladı. İddianamede Prof. Dr. Yücel Aşkın ile 9 sanık hakkında 8 yılla 21 yıl arasında değişen hapis cezaları istendi.
Başsavcısı, gazetecilere dün sabah yaptığı açıklamada ‘Çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik’ yapmak suçlamasıyla tutuklanan Aşkın ile diğer sanıklarla ilgili soruşturmanın tamamlanıp iddianamenin ancak hazırlanabildiğini bildirdi. Soruşturma kapsamında 11 Temmuz 2005 günü tutuklanan YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın 14 Kasım Pazar günü cezaevinde intiharından sonra sanık sayısının 10’a düştüğünü belirten Başsavcı, şunları söyledi:
‘İddianamede 11 sanık vardı. Ancak, Enver Arpalı’nın ölümü ile sanık sayısı 10’a düştü. Bu iddianamenin bugün açıklanmasının Arpalı’ın hemen ölümünden sonraya denk gelmesinin ilgisi yok. Bu dosya zaten Şeker Bayramı’nın arifesinde tamamlanacaktı. Basındaki arkadaşlar sürekli soruyordu ve bu bilgiyi onlarla paylaşıyorduk. En son geçen cuma günü bitirilecekti, ancak bitmedi. Bugün bitirebildik. İddianameyi basına açıklamayacağız. İddianame taraflardan izin alınırsa yayınlanabilir.’
İDDİALAR
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın YYÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde İspanyol Expansion firmasından 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımı ihalesinde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle 5 Nisan 2005’te başlatılan soruşturmanın iddianamesi dün öğleden sonra Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Sanıkların avukatları da iddianameyi aldı. İddianamedeki suçlamalar, ‘Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde ihale konusu edimi ifasına fesat karıştırmak ve resmi evrakta sahtecilik’ başlığı altında toplandı.
İddianameye göre Aşkın ve diğer sanıklara, ‘maddi çıkar sağlamak amacıyla çete oluşturmak’ suçundan 2-6 yıl, ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçundan 3-8 yıl ve ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçundan 3-7 yıl hapis cezası istendi. İddianamede, 14 Ekim’de tutuklanan Aşkın ve diğer sanıklar, ‘haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde ihale konusu edimi ifasına fesat karıştırmak ve resmi evrakta sahtecilik’ yapmakla suçlandı.
CEZAEVİNE SORUŞTURMA
Başsavcısı, cezaevinde tutuklu olarak yatan Enver Arpalı’nın intiharı ile ilgili cezaevi yönetimi hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi. Başsavcı, ‘Adalet Bakanlığı’ndan cezaevi müfettişi sıfatı taşıyan iki kontrolör şu anda inceleme yapıyor. Çalışmalar sürüyor. Çamaşır ipi mahkûm ve tutuklulara mevzuat gereği veriliyor’ dedi.
Arpalı’nın cezaevinde intiharının ardından rahatsızlanarak YYÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedaviye alınan Aşkın’ın durumu hakkında doktoru Prof. Dr. Cevat Yakut, dün adliyeye gelerek Başsavcı’ya bilgi verdi. Doktorlar, Aşkın’ın beslenme bozukluğu ve kalp ritminin düzensizliğinin devam ettiğini belirterek, ‘Yoğun bakım ünitesindeki tedavisi sürüyor’ dedi.
Başsavcıya toplantı yaptırdılar iddiası
CHP’nin Van Heyeti Başkanı Yılmaz Ateş, hazırlık soruşturmasını basın toplantısıyla duyuran Van Başsavcısı’yla ilgili ilginç bir iddiada bulundu. TBMM’de Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e yanıt veren Ateş başsavcıya gizlilik kararı alınan soruşturma için neden basın toplantısı yaptığını sorduğunu, başsavcının da ‘Benim basın toplantısı yapmam istendi. Okuduğum açıklamayı, önüme konduğu anda gördüm’ dediğini aktardı.
İntihardan önce ajandaya yazılanlar
CEZAEVİNDE intihar eden Enver Arpalı’nın ailesine şahsi eşyası teslim edilirken, ‘ajandası’na, Cumhuriyet Savcılığı tarafından el konuldu. Arpalı’nın, içeriğini koğuş arkadaşlarından da gizlediği ajandasını pazar günü valizinden çıkartıp bazı notlar düştüğü ve daha sonra da ‘Çamaşırlarımı yıkamaya gidiyorum’ diye koğuştan ayrıldığı belirlendi.
5 ay önce tutuklanan Arpalı, hakkındaki tüm suçlamaları reddetmişti. Arpalı’nın sorgusunda, kendisine bazı defterlerin kayıtlarında tahrifat yaptığına ilişkin sorular da yöneltilmişti. ‘Çok şey bilen kişi’ olarak nitelenen Arpalı, cezaevine girdiği günden itibaren ajandasına notlar yazmaya başladı. Arpalı, ne yazdığını soranlara ‘Dava aşamasında söyleyeceklerimi yazıyorum’ yanıtını veriyordu. Özellikle ziyaret günleri Arpalı’nın çok üzgün olduğu, zaman zaman hırsından ve üzüntüsünden ağladığı, intihar olayını soruşturan savcıya da söylendi. Son olarak geçen pazar ajandasını çıkaran ve daha önce yazdıkları üzerinde düzenlemeler yapan Arpalı, yine valizine yerleştirdi. İntihardan sonra savcılık, Arpalı’nın cezaevi koğuşundaki eşyasını inceledi. Arpalı’nın valizinden ajandası, dava ile ilgili bazı notlarla, belgelerin yer aldığı dosya çıktı. Savcı, bunlara el koydu.
Van’da çete var Şemdinli’de yok
CHP Lideri Deniz Baykal, devletin hangi kademesinde olursa olsun, hangi kutsal ve ulusal amaç için yapılırsa yapılsın hukuk dışı uygulamalara karşı olduklarını bildirdi. Baykal, dün CHP Grubu’nda şunları söyledi: ‘Şemdinli’deki olay uyarıdır. Ancak Türkiye’nin hukuk devleti saygınlığına, halkın devletine olan güvenine zarar verecek, hukuk dışı yollara karşıyız. Hayatında bir kere bile karakola düşmemiş, bu ülkenin namuslu bir vatandaşı, aylarca tutuklu kalmayı içine sindirememiş, buna duyduğu tepki onur patlamasına dönüşerek intihara sürüklenmiştir. Çete suçlaması için 3 kişi gerekli. Van’da çete var, ama 2 tutuklu vardı. Şemdinli’de ise 2 tutuklu ve bunların kaçmasını sağlamak istedikleri söylenen 2 tutuksuz var. Ama Şemdinli’de çete yok. ‘