21 saksıda 1 ceset
Güncelleme Tarihi:
Toygun ATİLLA-Ardıç AYTALAR/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2002 02:14
İhracatçı Mert Kulabaş, kendisinden haraç isteyen Ali Cafer Lüle'yi öldürüp yüzlerce parçaya böldü ve parçalarını saksılara gömdü. Sonra da annesi, babası ve kardeşinin yardımıyla Şarköy'e götürüp yaktı.
İtalya'ya, fidan, çiçek ve kereste ihracatı yapan 27 yaşındaki Mert Kulabaş, kendisinden uzun süredir haraç isteyen Ali Cafer Lüle'den kurtulmak için korku filmlerini andıran bir cinayet senaryosu hazırladı. 29 yaşındaki Ali Cafer Lüle'yi, 9 Ocak Çarşamba gecesi Ataşehir Zümrüt 18 Blok'taki evlerine, yemeğe davet etti. Yemek sırasında, ikram ettiği ilaçlı meşrubat Lüle'yi uyutmayınca, planını değiştirdi. Mutfakta bir bardak kırıp, camları toplamak için kurbanını yardıma çağırdı. Lüle, cam kırıklarını toplarken, arkasından bıçakladı.
Cesedi ailece yaktılar
Cinayetten sonra babası Erkan Kulabaş'ı arayan Mert Kulabaş yardım istedi. Babasının ‘‘Polise teslim ol’’ demesi üzerine, cesedi tek başına ortadan kaldırmaya karar verdi. Kasap bıçağı ve baltayla küçük parçalara ayırdığı cesedi, 21 saksıya doldurdu. Saksıların üzerini toprakla örttü. Oğlunun ikinci kez yardım isteğini geri çeviremeyen emekli orman mühendisi baba Erkan Kulabaş, bir minibüs kiraladı. 21 saksı minibüse yerleştirildi. Dikkat çekmemek için, Mert Kulabaş'ın annesi Aybüken Kulabaş ve kardeşi Onur Kulabaş da minibüse bindi. Aile, içi ceset parçalarıyla dolu saksıları, Şarköy'ün İğnealtı Köyü'ne götürdü, burada kazdıkları çukurda yakarak imha etti.
Cinayeti itiraf etti
Sinop'un Erfelek İlçesi'nde hakimlik yaparken emekliye ayrılan ve İstanbul'da avukatlık yapan Hıdır Lüle, oğlunun ortadan kaybolması üzerine İstanbul DGM'ye başvurdu. Polis Hıdır Lüle'nin şüphelendiği Mert Kulabaş'ı ve ailesini gözaltına aldı. Mert Kulabaş, sorguda cinayeti itiraf etti. Ali Cafer Lüle'nin cesedine ait yanmış parçalar ve saksılar, söylediği yerde bulundu. Mert Kulabaş, ‘‘Ali, mafya babası Yakup Süt'ün adamıydı. Kendisine bir çok defa haraç verdim. Bir süre önce haraç vermediğim için kolumu kırmıştı’’ dedi.
Cesedi ailece yaktılar
Cinayetten sonra babası Erkan Kulabaş'ı arayan Mert Kulabaş yardım istedi. Babasının ‘‘Polise teslim ol’’ demesi üzerine, cesedi tek başına ortadan kaldırmaya karar verdi. Kasap bıçağı ve baltayla küçük parçalara ayırdığı cesedi, 21 saksıya doldurdu. Saksıların üzerini toprakla örttü. Oğlunun ikinci kez yardım isteğini geri çeviremeyen emekli orman mühendisi baba Erkan Kulabaş, bir minibüs kiraladı. 21 saksı minibüse yerleştirildi. Dikkat çekmemek için, Mert Kulabaş'ın annesi Aybüken Kulabaş ve kardeşi Onur Kulabaş da minibüse bindi. Aile, içi ceset parçalarıyla dolu saksıları, Şarköy'ün İğnealtı Köyü'ne götürdü, burada kazdıkları çukurda yakarak imha etti.
Cinayeti itiraf etti
Sinop'un Erfelek İlçesi'nde hakimlik yaparken emekliye ayrılan ve İstanbul'da avukatlık yapan Hıdır Lüle, oğlunun ortadan kaybolması üzerine İstanbul DGM'ye başvurdu. Polis Hıdır Lüle'nin şüphelendiği Mert Kulabaş'ı ve ailesini gözaltına aldı. Mert Kulabaş, sorguda cinayeti itiraf etti. Ali Cafer Lüle'nin cesedine ait yanmış parçalar ve saksılar, söylediği yerde bulundu. Mert Kulabaş, ‘‘Ali, mafya babası Yakup Süt'ün adamıydı. Kendisine bir çok defa haraç verdim. Bir süre önce haraç vermediğim için kolumu kırmıştı’’ dedi.