Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2003 00:00
KAHRAMANMARAŞ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk, sordu:‘‘17 ay süresince üretilmeyen elektrik yüzünden Kahramanmaraş'ta 21 milyon dolar kaybımız olmuş. Bunun hesabını kim verecek?’’Kahramanmaraş gibi bir ilimizde 21 milyon dolarlık kayıp, azımsanacak gibi değildi. Bu durum Türkiye için de önemliydi.Balduk, sözü uzatmadan, konunun ayrıntısına girdi:‘‘Odamızın yönetimindeki arkadaşlarımdan birinden mektup aldım. İlimizdeki Kılavuzlu Barajı ve Hidroelektrik Sanralı (HES) konusunda dert yanıyordu. Oturmuş hesap yapmış, 17 aydır ihalesi bitmeyen iki tribün yüzünden, yıllık 300 milyon kWh enerjinin de elde edilemediğini, bu nedenle değeri 21 milyon doları bulan elektrik üretimine ulaşılamadığını bulmuş.’’Balduk, ardından aldığı mektubu gönderdi. Mektup özetle şöyle:‘‘ 26.06.2002'de Kılavuzlu Barajı ve HES'in 60 MVA'lık tribün jeneratör grubunun ihalesi yapıldı. Organizatör, Enerji Bakanlığı bağlı ortaklıklarından TEMSAN Türkiye Elektromekanik Sanayi idi.İhaleye üç firma katıldı. Biri teminat yetersizliği nedeniyle yeterlilik alamadı. İki firmadan biri 13.5 milyon, diğeri de 16.5 milyon Euro'luk teklif verdi. Pazarlıklar sonucu 9.5 milyon Euro'ya ihale gerçekleşti, teklif DSİ'ye sunuldu.Uzun süren değerlendirme sonrasında ihale iptal edildi. 2003 Kasım ayında yeniden yapılan ihaleye iki şirket katıldı. Biri 9.5 milyon, diğeri 7.5 milyon Euro teklif sundu. Değerlendirme hálá sürüyor.Ancak, geçen 17 ay süresince 60 MVA'lık santralın üreteceği yıllık 300 milyon kWh enerji kaybına, parasal olarak da ortalama 5 cent'ten bu sürede 21 milyon dolar veya 17 milyon Euro düzeyinde kayba yol açıldı.’’Mektupta ortaya konulan hesap çok çarpıcı... Hem Mehmet Balduk, hem de mektubu yazan sanayici, kamu yatırımlarında yaşanan gecikmelerin ekonomiye nasıl darbe vurduğunun bu örnekle de görüldüğüne dikkat çekiyor.Balduk ve arkadaşı, genelde bu tür işlerin bürokratik bazı ayrıntılar yüzünden takıldığına hep tanık oldukları için yine sorunu orada görüyor:‘‘Bu ihalenin gecikmesinden sorumlu olan bürokratlardan hesap sorulması gerekmez mi?’’Balduk, ayrıca klasik sözü hatırlatıp, acı acı gülüyor:‘‘Boşuna, ‘Su akar, Türk bakar' denmemiş. İşte yine aynısını yapmışız.’’Sorun ‘‘ödenek yokluğu’’ndan kaynaklanıyorsa, diyecek birşey yok...Eğer bu iş de gerçekten bürokratik ayrıntılara takılmışsa...Yazık... Hem de çok yazık...2003 bitiyor, bizim para pencereden uçuyorGEÇEN hafta Mustafa Kutlay’a bir işadamından mesaj geldi... İşadamı Ankara'da çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında işi gereği görüşmeler yapmış, bir gözlemini Mustafa'ya şöyle aktarmış:‘‘Ankara'daki kamu kurum ve kuruluşlarında pencereler açık oturuyorlar. Çünkü, kaloriferleri gece gündüz yanıyormuş ve sıcak oluyormuş. Kaloriferleri böyle sonuna kadar ve gece gündüz yakmalarının nedeni, buyılki, yani 2003 yılı gaz ödeneklerini bitirmekmiş. Eğer bitmez de eksik kalırsa, 2004 ödeneklerinin az olmasından korkuyorlarmış... Akıl alacak gibi değil... Bizim vergileri pencereden havaya uçuruyorlar.’’Hükümet hedefleri tutturmak için yatırım yapmıyor, harcamaları kısıyor, memura, işçiye zam verirken ‘‘eli sıkı’’ davranıyor...Birileri devlet parasıyla ‘‘hovardalık’’ huyundan vazgeçmiyor.Bunu gören işadamı da haklı olarak isyan ediyor...Ne diyelim... Herşeye rağmen moralimizi bozmayalım..Hiç olmazsa yeni yıla, 2004'e umutla girelim...İyi yıllar...
button