Güncelleme Tarihi:
REDDİ HAKİM TALEBİ GÜNDEMDE
Duruşmada Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyizoğlu, avukat Turgut Kazan, Ankara, İzmir, Aydın Baro Başkanları!nın aralarında bulunduğu çok sayıda avukat, 21 hukukçunun savunmasını üstlendi. Başörtülü müdahil avukat Şule Dağlı Gökkılıç da duruşmada hazır bulundu.
Avukat Turgut Kazan, mahkeme başkanı Nimet Demir'in türbanı savunan yazılar kaleme aldığını tespit ettiklerini belirterek, reddi hakim konusunda değerlendirme yapmak üzere kısa süre istedi. Avukat Kazan, o süre içinde reddi
hakim dilekçesi vereceklerini söyledi.
Savcı, hakimin tarafsızlığından kuşku duyulmadığını, bu konuda bilgileri olmadığını, iddianame okunduktan sonra bu konuda karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Kazan, "Bizim davamızı doğrudan ilgilendiren bir Nimet Demir portresini doğrulamak istedim, size sormak istedim. HSYK'ya başvurdum" dedi.
Mahkeme Başkanı Nimet Demir, bir gazetede kaleme aldığı "Başörtülü avukatın tarafsızlığı" başlıklı yazısında avukatların türban takmasının sorun yaratmayacağını savunuyordu.
BAŞKAN KABUL ETTİ, RET YOLUNU AÇTI
Mahkeme Başkanı Nimet Demir, "Mahkeme Başkanı'nın yazmış olduğu makalelerin verilecek kararın tarafsızlığı konusunda şüphe uyandırdığı anlaşılmakta, bu konudaki talep için 10 günlük süre verilmesine, dosyanın bu konuda karar verilmesi için 13. Ağır Ceza'ya gönderilmesine" dedi, duruşma ertelendi.
TUTANAK ZAMANI YÖNETMELİK YÜRÜRLÜKTEYDİ
İstanbul Adliyesi'nde görülen davaya konu olay, 27 Nisan 2012 tarihinde, Baro Staj Eğitim Merkezi’nde meydana geldi. Stajyer avukat Şule Gökkılıç katıldığı “Avukatlık Mesleğinin Nitelikleri” konulu derse başörtüsüyle girmek istemesi üzerine eğitmen avukat Ekrem Üner tarafından Baro Disiplin Yönetmeliği gerekçe gösterilerek uyarıldı. Gökkılıç, uyarıya karşı çıkınca hakkında eğitmen tarafından tutanak tutuldu, derse devam edildi. Gökkılıç, ders sonrası savcılığa inanç özgürlüğünün kısıtlandığı iddiasıyla Baro ve Staj Eğitim Yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı içtihat ve yasalara uygun işlem yapıldığı gerekçesiyle avukatlar hakkında “soruşturma izni verilmemesi” yönünde kanaat bildirdi.
YÖNETMELİK DURDURULDU, YARGILAMA İZNİ ÇIKTI
Danıştay 8. Dairesi, avukatların başörtüsü takmasını engelleyen TBB Meslek Kuralları Yönetmeliği’nin ilgili maddesini 5 Kasım 2012’de durdurdu. Başsavcılık, Danıştay kararının ardından bu kez 14 Ocak 2013 tarihinde 21 avukat için yargılama izni verilmesi yönünde kanaat bildirdi. Adalet Bakanlığı yargılama izni verince avukatlar hakkında TCK 257/1 maddesi gereği görevi kötüye kullanmaktan dava açıldı. İddianamede stajyer avukat Şule Dağlı Gökkılıç’ın başörtüsü taktığı gerekçesiyle dışarı çıkarılmak istendiği, bunu reddettiği için hakkında Baro tarafından disiplin işlemi yapılması amacıyla tutanak tutulduğu, şüphelilerin baskı oluşturarak inanç özgürlüğünü kısıtlayıcı işlem yaptığı öne sürüldü.
YASAK İPTALİ YOK, YÜRÜTMEYİ DURDURMA ÖNCESİ İŞLEM
Soruşturma sırasında 21 avukat adına savcılığa sunulan savunma dilekçesinde şöyle denildi:“İddiaların tamamı mesnetsiz, maksatlı, gerçek dışı ve suç oluşturma amaçlı. Mevzuat kaynaklı rutin bir uygulama bu ve başörtü yasağı söz konusu olmadı. Baromuz hiçbir hizmet ve faaliyetinde kişilerin dini inancı, etnik kökeni, cinsiyeti, siyasi düşüncesiyle ilgilenmemiştir. Vicdan ve izan sahibi herkes bunu görüp bilmektedir. Şikayetçi hakkında ilgili yönetmelik gereği sadece tutanak tutuldu. Olay tarihinde yönetmelik hükmü yürürlüktedir ve Başsavcılık yargılama izni verilmemesi yönünde kanaat bildirmiştir. Disiplin yönetmeliğinin ilgili maddesi Danıştay'ca durdurulduktan sonra bu kez Başsavcılık yasaya ve hukuka aykırı olarak yargılama izni verilmesi yönünde kanaat bildirmiştir. Ayrıca Danıştay ilgili maddenin (Başları açık ibaresi) iptaliyle ilgili henüz bir karar vermemiş, dava sürmektedir.. Suçun unsuru mevcut olmadığı bilindiği halde sırf taciz amaçlı bir girişimdir.”