2029’a kadar büyük deprem kaçınılmaz
Güncelleme Tarihi:
Özkan ARSLAN/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2008 00:00
Her gün biraz daha yaklaşan İstanbul Depremi ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Prof. Naci Görür, fay hattında yaptığı incelemenin sonuçlarını bir kitap olarak yayımladı. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Görür’ün, "Bir Bilimadamının Not Defterinden: Fay’a Seyahat" isimli kitabında, Fransızların Nautile denizaltısı ile yapılan araştırmanın sonuçları yer alıyor.
NAUTILE denizaltısıyla Marmara Denizi’nin 1239 metre derinliğindeki fay hatlarında yaptığı incelemelerin sonuçlarını "Bir Bilimadamının Not Defterinden: Fay’a Seyahat" adlı kitapta toplayan İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, yöneticilerde ve halkta deprem bilinci oluşmamasından şikayet etti. Kitabın, İş Sanat Kültür Merkezi’nde yapılan tanıtımında konuşan Prof. Dr. Görür, şunları söyledi:
"Yapılan çalışmalar, depremin, merkezinin batısındaki fay hatlarını harekete geçirdiğini gösterdi. 1999 Gölcük ve Düzce depremi, Marmara Denizi’nin altındaki fayı tetikleyerek, 220 yılda birikmesi gereken stresi, 55 saniyede biriktirmiştir. Bu kabuk daha fazla dayanamaz. Ortaya koyduğumuz bu sonuçlara rağmen hiçbir yetkiliden olumlu ya da olumsuz tepki almadım. Bir soru soran dahi olmadı. Bu duyarsızlık, bu sessizlik beni Marmara’nın derinliklerindeki sessizlik kadar korkutuyor. İstanbul’un yapılaşmanın yüzde 60’ı kaçak. Yapı stoku ve altyapı olası depreme dayanamaz.
TOKİ aracılığıyla rant amaçlı binalar inşa ediliyor. İstanbul’un değişik yerlerine gökdelenler dikiyor. Oysa depremde ölecek insanların rezidansa ihtiyacı yok."
"Yapılan çalışmalar, depremin, merkezinin batısındaki fay hatlarını harekete geçirdiğini gösterdi. 1999 Gölcük ve Düzce depremi, Marmara Denizi’nin altındaki fayı tetikleyerek, 220 yılda birikmesi gereken stresi, 55 saniyede biriktirmiştir. Bu kabuk daha fazla dayanamaz. Ortaya koyduğumuz bu sonuçlara rağmen hiçbir yetkiliden olumlu ya da olumsuz tepki almadım. Bir soru soran dahi olmadı. Bu duyarsızlık, bu sessizlik beni Marmara’nın derinliklerindeki sessizlik kadar korkutuyor. İstanbul’un yapılaşmanın yüzde 60’ı kaçak. Yapı stoku ve altyapı olası depreme dayanamaz.
TOKİ aracılığıyla rant amaçlı binalar inşa ediliyor. İstanbul’un değişik yerlerine gökdelenler dikiyor. Oysa depremde ölecek insanların rezidansa ihtiyacı yok."