Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında Atatürk Havalimanı ve İsveç ile Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları konuları dahil şu mesajları verdi:
“Bizim için 2023 Cumhuriyet’in zirvesi değil, bir final değil, büyük ve güçlü Türkiye için bir milat, yeni bir başlangıç olacaktır.
Bu tablo bizim kadar bölgemiz ve ülkemiz üzerinde hesapları olanların da dikkatini çekmektedir. Bunlar milletin ferasetini yenebileceklerini sanan zavallılardır. 2023’te defterlerini dürecek, siyaset arşivine havale edeceğiz.
SADAT’LA İLGİM YOK
CHP İstanbul İl Başkanı’nın mahkûmiyet kararlarının bazılarının Yargıtay tarafından onanmasının ardından bize yönelik saldırı, hakaret dalgası başlattılar. Yargı kararları eleştirilebilir. Ama bu eleştirilerin yargı mensupları ve ülkeyi yönetenlerin kişilik haklarına varması hukukun konusudur.
Ardından hakikatle, akılla, mantıkla ilgisi olmayan bir SADAT tantanası çıkardılar. SADAT, TSK’dan emekli bir grup subayın savunma alanında danışmanlık hizmeti vermek için kurdukları şirkettir. Bu şirket sömürge altında kalmış İslam ülkelerine yönelik çalışmalar yapıyor. 2018 yılında bir partinin genel başkanı hanımefendi çeşitli yerlerde silahlı kamplar kurulduğu iddiasını dile getirmişti. Cumhuriyet Başsavcılığı bunun yalan olduğunu ortaya koymuştu. CHP’nin başındaki zat, SADAT’ın önüne gidip benzer zırvaları ifade etmiştir. Masum bir gündem oluşturma çabası değil. SADAT’ın yöneticileriyle yakından uzaktan alakam olmadığı halde, bunun adeta darbeci kuruluş olduğunu söyleyecek kadar terbiyesizleşiyor. Bunun suflesinin nereden geldiğini, niçin şimdi yapıldığını iyi biliyoruz. Sinsi, siyasi, ekonomik çelmelerle neticeye ulaştıramadığınız işi Bay Kemal gibi karikatür tiple hiç elde edemezsiniz.
BİZ EVET DEMEYİZ
NATO doğu sınırlarını güçlendirmek için arayışlar içinde. Genişlemeye yönelik kimi adımlar atılıyor. Ukrayna krizinin ardından sergilenen dayanışmayı, açılan kucakları, gösterilen hoşgörüyü tebessümle izliyoruz. Biz yıllarca terörle mücadele etmiş bir NATO müttefiki olarak bu tabloyla hiç karşılaşmadık. Yıllarca çok acılar çektik, bedeller ödedik. PKK ve DEAŞ’ın sınırlarımıza dayandığı dönemde hava savunma sistemlerinin götürüldüğü günleri unutmadık. Türkiye’yi güç durumda bırakmak için çabalayan NATO’daki müttefiklerimizi biliyoruz.
İSVEÇ VERMEDİ
NATO’nun genişlemesi bizim hassasiyetlerimize gösterilecek saygıyla anlamlıdır. Caddelerinde teröristlerin o ülkenin polislerin desteğiyle eylemleri yapılırken, biz bunları görmeyecek miyiz? İsveç’ten 30 teröristi istedik, ‘Vermeyiz’ dediler. Siz teröristleri vermeyeceksiniz, bizden NATO üyeliği isteyeceksiniz. Bu güvenlik teşkilatını güvenlikten yoksun hale getirmeye biz evet diyemeyiz.”
HAVALİMANI YORUMU: MESELE ATATÜRK DEĞİL
ERDOĞAN konuşmasında Atatürk Havalimanı’na ilişkin tartışmaları şöyle değerlendirdi: “SADAT tartışması bitmeden Atatürk Havalimanı’nda inşa edeceğimiz millet bahçesine saldırmaya başladılar. Bu tesisin adı 12 Eylül’e kadar Yeşilköy Havalimanı’ydı. Tüm darbecilerin yaptığı, ihaneti gizlemek için kullandığı araç hep Atatürk maskesi olmuştur. 12 Eylül darbecilerinin başı Evren de Cumhurbaşkanlığı döneminde Yeşilköy’ün ismini Atatürk yaparak aynı yolu izlemiştir. Gerçekten Atatürk hassasiyetleri olsaydı, kendilerine ‘Mustafa Kemal’in itleri’ diyenlerden hesap sorarlardı. Meselenin Atatürk değil, ülkenin ve milletin kazanımları olduğu açık.
BİR PİSTİ FAAL DURUMDA
Atatürk Havalimanı’nın faaliyetlerine devamı, etkileriyle sürdürülemez bir hale gelmişti. Yeni havalimanı inşa ederek bu sorunun çözümü yoluna gittik, rahatsız oldular. Bir pisti oradaki hastaneye hizmet vermek ve ihtiyaç durumu için faal tutulmaktadır. Yapacağımız millet bahçesine çevrecilik için karşı çıkmaları garabettir.”
NATO’DAKİ MÜTTEFİKLERE SESLENİYORUM
"Türkiye’nin 2016 yılından beri uyguladığı güvenlik stratejisi bulunuyor. Reyhanlı’dan Şemdinli’ye kadar coğrafyanın durumuna göre değişmekle birlikte 30 km derinlikte güvenlik hattı oluşturuyoruz. Türkiye’nin terörle, göçle, mezhep ve köken ayrımcılığı tuzağıyla hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz. Bu ülkelere verilen paralar açık net ortada. Binlerce TIR silah, araç gereç Türkiye’deki terör örgütlerine gönderilmedi mi? Bunlar NATO ortağı değil miydi? Buradan hem bölgede etki sahibi ülkelere hem de NATO’daki müttefiklere sesleniyorum; gelin Türkiye’nin haklı, meşru harekâtlarına destek verin, ayağımıza çelme takmaya çalışmayın. Uluslararası kuruluşların desteğiyle eğitimden sağlığa, sanayinden tarıma 1 milyon kişiyi barındıracak şehirler kuruyoruz."
İSTANBUL’UN FETHİNİ ATATÜRK HAVALİMANI’NDA KUTLAYACAĞIZ
ERDOĞAN Kılıçdaroğlu’nun Arapça yaptığı paylaşıma da değinerek şunları söyledi: “Aşağılık kompleksi bunların ruhlarına öyle sinmiştir ki bizim medeniyet ve tarih dünyamıza ait her şeyden nefret ederken geçmişi sömürü ve kanla dolu Batı’ya kayıtsız şartsız bir hayranlık beslerler. Bay Kemal’in son çıkışı da bunun ispatıdır. Bu zat herhalde tarihindeki ilk Arapça mesajını Türkiye’nin bir çıkarını savunmak için değil, Körfez sermayesini tehdit etmek için attı. Tüm dünya Körfez sermayesini çekmek için gece gündüz uğraşır, didinir. Bunlar Körfez sermayesini ülkemizden kaçırmak için çalışır. Sermaye sahiplerinden devletin memuruna kadar herkesi tehdit ederek yatırımları engellemek siyaset değil, ihanettir. Anlaşılan o ki son görevin adı misyon havalimanıdır. Varsın onlar İstanbul’a hizmet diye musluk açmaya devam etsinler. Biz İstanbulla birlikte ülkemizin tamamına eserlerimizle, yatırımlarımızla mührümüzü vurmayı sürdüreceğiz. 29 Mayıs’ı da; Bay Kemal istersen sen de gel... Atatürk Havalimanı’nda kutlayacağız. Sen 700 kişiyi topla götür, engeller kurmaya çalış. Biz orada 29 Mayıs İstanbul’un fethini kutlayacağız.”