2014'e kadar Marmara’da deprem riski çok yüksek"
Güncelleme Tarihi:
Zafer TOKUŞ/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2010 11:10
TÜRK Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Adapazarı’nda katıldığı bir radyo programında Marmara Bölgesi’nde 2014 yılına kadar deprem olasılığının çok yüksek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Işıkara, Kuzey Anadolu fay zonunun Geyve’den başlayan güney kolunda olası bir yırtılma meydana gelmesi halinde, Sakarya’da ‘mezar’ diye adlandırdığı makyajlı binaların yerle bir olacağını öne sürdü.
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara Adapazarı’nda yayın yapan bir radyoda katıldığı programda 2010- 2014 yılları arasında Marmara’da deprem olma olasılığının yüksekliğinden söz etti ve “Sakarya, ‘bizden geçti’ demesin, olası bir depreme hazırlıklı olsun” dedi. 1967 yılında Adapazarı- Mudurnu depreminin yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Işıkkara şöyle konuştu:
“1939’dan sonra oluşan deprem zincirinin batıya doğru hareketiydi bu. ‘Bunun batısında yeni ve 7’nin üzerindeki bir şiddette deprem olacak’ demiştik ve Sakarya’yı da uyarmıştık. Ama bizi dinlemediler. Biz ‘enkaz altından insanları nasıl kurtarırız’ diye düşünüyoruz. Oysa ‘insanlar enkaz altında nasıl kalmaz’ bunu konuşmak lazım. Artık ileriye dönük ne yapılmalı, nasıl yapılmalı buna yönelmeli. Eleştirmekten çok bunu yapmak lazım.”
Sakarya’da hastanelerin depreme hazırlıksız olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işıkkara, “Sakarya’da kamu kurum ve kuruluşlarındaki binalar güçlendirildi. Okullar olası depreme karşı tedbirli ama, sağlık anlamında yeterince çalışma olmadığı görüşündeyim. Sakarya’daki hastaneleri depreme hazırlamamız gerekiyor” diye konuştu.
‘KARPUZCU BİLE MÜTEAHHİTLİK YAPIYOR’
Prof. Dr. Işıkkara, müteahhitlik mesleğinin de sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bu mesleğin yasallaşması gerek. Önüne gelen müteahhit oluyor. Hatta karpuzcu bile müteahhitlik yapıyor. 1998 yılında Adana- Ceyhan depremi sırasında buna şahit oldum. ‘Yıkılan binanın müteahhiti kim’ diye sordum, ‘karpuzcu’ dediler. Bu ülkede karpuzcular, berberler müteahhitlik yaparsa sonucu ne olur gerisini siz düşünün. Nitekim sonucunu da gördük.”
‘BİNAYI GÖRMEDEN ONAY VERİYORLAR’
Yapı Denetim konusunda İnşaat Mühendisleri Odası'na (İMO) önemli görev düştüğünü de belirten Prof. Dr. Işıkkara şunları kaydetti:
“Yapı denetim yasası ülkede uygulanmaya başlanacak. Bu çok önemli. Bu yasa yeniden revize edildi. Denetim müessesi olma konusunda İMO’ya önemli görevler düşüyor. Öyle yapı denetim şirketleri var ki, adamlar binayı görmeye gitmeden onay veriyorlar. Bunu nasıl yapıyorlar, nasıl vicdanen rahat ediyorlar, anlayamıyorum. Bu yasa uygulanırken, müteahhitlerin belirlenmesi konusunda İMO'ların da görüşlerinin alınması gerekir. Yetkili mühendislik kavramını getirmek lazım. Şirketlerde yetkin mühendisleri istihdam etmek gerekiyor. Yapı denetim şirketleri muntazam çalışırsa, mükemmel binalara kavuşuruz.”
‘DEPREME HAZIR MIYIM?’
Marmara’da 4 yıl içerisinde depremin kaçınılmaz olduğunu öne süren Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkkara, “Türkiye’de her saatte bir deprem meydana geliyor. 2010- 2014 yılları arasında Marmara’da deprem olma olasılığı çok yüksek. Bu konuda söylediklerimin arkasındayım. Bu bir olasılıktır. Mühim olan deprem olacak mı sorusunu sormak yerine, kendimize ‘ben bir depreme hazır mıyım’ bunu sormak lazım.” dedi.
ZT(MB/COŞ)
“1939’dan sonra oluşan deprem zincirinin batıya doğru hareketiydi bu. ‘Bunun batısında yeni ve 7’nin üzerindeki bir şiddette deprem olacak’ demiştik ve Sakarya’yı da uyarmıştık. Ama bizi dinlemediler. Biz ‘enkaz altından insanları nasıl kurtarırız’ diye düşünüyoruz. Oysa ‘insanlar enkaz altında nasıl kalmaz’ bunu konuşmak lazım. Artık ileriye dönük ne yapılmalı, nasıl yapılmalı buna yönelmeli. Eleştirmekten çok bunu yapmak lazım.”
Sakarya’da hastanelerin depreme hazırlıksız olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işıkkara, “Sakarya’da kamu kurum ve kuruluşlarındaki binalar güçlendirildi. Okullar olası depreme karşı tedbirli ama, sağlık anlamında yeterince çalışma olmadığı görüşündeyim. Sakarya’daki hastaneleri depreme hazırlamamız gerekiyor” diye konuştu.
‘KARPUZCU BİLE MÜTEAHHİTLİK YAPIYOR’
Prof. Dr. Işıkkara, müteahhitlik mesleğinin de sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bu mesleğin yasallaşması gerek. Önüne gelen müteahhit oluyor. Hatta karpuzcu bile müteahhitlik yapıyor. 1998 yılında Adana- Ceyhan depremi sırasında buna şahit oldum. ‘Yıkılan binanın müteahhiti kim’ diye sordum, ‘karpuzcu’ dediler. Bu ülkede karpuzcular, berberler müteahhitlik yaparsa sonucu ne olur gerisini siz düşünün. Nitekim sonucunu da gördük.”
‘BİNAYI GÖRMEDEN ONAY VERİYORLAR’
Yapı Denetim konusunda İnşaat Mühendisleri Odası'na (İMO) önemli görev düştüğünü de belirten Prof. Dr. Işıkkara şunları kaydetti:
“Yapı denetim yasası ülkede uygulanmaya başlanacak. Bu çok önemli. Bu yasa yeniden revize edildi. Denetim müessesi olma konusunda İMO’ya önemli görevler düşüyor. Öyle yapı denetim şirketleri var ki, adamlar binayı görmeye gitmeden onay veriyorlar. Bunu nasıl yapıyorlar, nasıl vicdanen rahat ediyorlar, anlayamıyorum. Bu yasa uygulanırken, müteahhitlerin belirlenmesi konusunda İMO'ların da görüşlerinin alınması gerekir. Yetkili mühendislik kavramını getirmek lazım. Şirketlerde yetkin mühendisleri istihdam etmek gerekiyor. Yapı denetim şirketleri muntazam çalışırsa, mükemmel binalara kavuşuruz.”
‘DEPREME HAZIR MIYIM?’
Marmara’da 4 yıl içerisinde depremin kaçınılmaz olduğunu öne süren Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkkara, “Türkiye’de her saatte bir deprem meydana geliyor. 2010- 2014 yılları arasında Marmara’da deprem olma olasılığı çok yüksek. Bu konuda söylediklerimin arkasındayım. Bu bir olasılıktır. Mühim olan deprem olacak mı sorusunu sormak yerine, kendimize ‘ben bir depreme hazır mıyım’ bunu sormak lazım.” dedi.
ZT(MB/COŞ)