Güncelleme Tarihi:
Venedik Bienali’ndeki Türkiye pavyonunun sponsorluğunu Garanti Bankası üstleniyordu. Ancak bu yıl vazgeçtiler. Sergiyi koordine eden İstanbul Kültür Sanat Vakfı çok kapı çaldı ancak ana sponsor bulamadı. “Dışişleri Bakanlığı’nın himayeleri” dışında başka sponsor adı yok ortada.
Bu arada geçen hafta Orta Asya Pavyonu’nun açılış davetiyesi elime geçti. Beral Madra bu yılki Venedik Bienali’nde Orta Asya Ülkeleri Pavyonu’nun küratörlüğünü yapıyor. Bu gerçekten gurur verici bir durum.
Ancak davetiyenin içindeki bir ibare dikkatimi çekti. 4 Haziran’da Palazzo Molin’deki açılış resepsiyonunun sponsorluğunu İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı üstlenmiş.
Beral Madra bu ajansta Görsel Sanatlar Yöneticisi. Yani Sayın Madra 2010 fonlarından kendisinin küratörlüğünü yaptığı bir projeye para çıkartmış.
2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’yle Venedik Bienali’ndeki Orta Asya Pavyonu’nun nasıl bir ilişkisi var?
Hele sponsoru olmayan Türkiye Pavyonu dururken 2010 yetkililerinin neden Orta Asya pavyonunu desteklediklerini anlayamadım.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı 2010 Ajansı’ndaki istifa depreminin ardından yaptığı basın toplantısında kurullarda görev alan kişilerin projelerine para verilmeyeceğini söylemişti.
Demek ki basın toplantısı süresince geçerliymiş bu durum.
Maestro karşısında ŞIPIDIK TERLİK
Efsanevi orkestra şeflerinden, Amerikalı maestro Lorin Maazel geçen hafta İstanbul’daydı. Avrupa orkestralarının yetenekli solistlerinden oluşturulan Toscanini Orkestrası’yla CRR Konser Salonu’nda unutulmaz bir konser verdi. Şeflerin diktatörleşmesine karşı çıkan, esprili Maazel, konser boyunca sadece bir kez sertleşti. Fagotçuyu “bu kadar da olmaz ki” dercesine bakışıyla uyardı. Alkışlar üzerine biste Offenbach seslendirirken grup liderleriyle şakalaştı. Bu tavrından 95 kişilik orkestranın bir üyesi çok etkilenmişti. O rahatlıkla, şıpıdık terlikle çıkmıştı sahneye. İşin ilginç yanı, maestro kulise gidip gelirken tam sekiz kez yanından geçti. Terlikli viyolacı da Maazel’in gözlerinin içine bakarak gülümseyip durumu atlattı... Bu arada Maazel’e, CRR Senfoni Orkestrası’yla konser teklifi yapıldığını duydum. Gelecek ay New York Filarmoni’deki görevinden ayrılmaya hazırlanan maestro teklife sıcak bakmış.
Yarışmayı kazananlar belli ama jüri üyelerinin haberi yok
Aylar önce yazar Cemil Kavukçu’nun telefonu çalıyor. Birgün Gazetesi’nden arıyorlar. Reha Mağden adına bir öykü yarışması düzenlediklerini, jüri üyesi olup olamayacağını soruyorlar. Israr üzerine kabul ediyor. İlanlarda da adı yayınlanıyor jüri üyesi olarak.
Fakat gel zaman git zaman kendisine adayların öykülerinin dosyası falan gelmiyor.
15 Mayıs Cuma günü Birgün Gazetesi’ni açtığında görüyor ki yarışmanın birincisi, ikincisi ve üçüncüsü açıklanmış bile.
Gazeteyi arıyor bu nasıl olur diye ama bir muhatap bulunamıyor. Edebiyatçılar Derneği’ne durumu bildiriyor ve onlar da bir kınama yayımlıyorlar.
Olayı oradan öğrendim ben de. Merak ettim jüride başka kimlerin olduğunu: Doğan Hızlan başkan, Latife Tekin, Güldal Kızıldemir, Ayfer Tunç, Cemil Kavukçu ve Ahmet
Tulgar üye.
Doğan Hızlan, Ayfer Tunç ve Latife Tekin’i arayıp sordum. Hiç birine dosya ya da aday kitap gelmemiş. Sonucun açıklandığından bile haberdar değiller.
Başta jüri olmak üzere debiyat dünyası Birgün Gazetesi’nden bir açıklama bekliyor.