Güncelleme Tarihi:
ANKARA’da 13 Aralık 2018 tarihinde, kılavuz trenle çarpışan yüksek hızlı trenin (YHT) soruşturma dosyasına göre, 9 kişinin hayatını kaybettiği kazada meydan gelen ölüm ve yaralamaların büyük bir bölümü birinci vagonun ilk bölümünde oldu. Trenlerin hazırlanması ve trafiğine ait yönetmeliğin ‘Emniyet ve İşaret Vagonları’ başlıklı maddesi, yolcu bulunan ilk vagon ile lokomotif arasında en az bir emniyet vagonu bulundurulmasını zorunluğu kılıyor.
Aynı maddede birinci vagonun ilk iki sırasındaki koltukların dahi emniyet bölmesi olarak ayrılması gerektiği belirtiliyor. Bu mevzuat hükümlerine rağmen 9 kişinin öldüğü trende emniyet vagonu bulunmadığı gibi, ilk iki koltuğun satıldığı anlaşıldı. Buna göre ilk vagonun yolcu listesine göre 1a, 1b koltukları ile 2a, 2b, 2c koltuklarına yolcu alındı. Kaza sırasında 2b, ve 2c koltuklarında bulunanlar hayatını kaybedenler arasında yer aldı. Kazada birinci vagondaki 3c, 5b, ve 6c koltuğunda bulunan yolcuların da öldüğü belirlendi.
ÖLÜM OLMAYABİLİRDİ
Şüpheli avukatları, konuya ilişkin savcılığa verdikleri dilekçede, “Eğer trenin ilk vagonu emniyet vagonu olarak ayrılsaydı hiçbir yolcu ölümü gerçekleşmeyecek yaralıların durumları ise hafif olacaktı. Mevzuat hükümlerine rağmen hızlı trenlerde ilk vagon emniyet bölmesi olarak ayrılmamaktadır. Bilet satışı yapılan ilk vagonun ilk iki sırasındaki koltukları dahi emniyet bölmesi olarak ayrılmamaktadır” değerlendirilmesi yapıldı.
TCDD KUSURLU BULUNMUŞTU
TCDD’nin mevzuat hükümlerine rağmen furgon vagonu (emniyet vagonu) kullanılmaması uygulaması, Ağustos 2009’da Cumhuriyet Ekspresi’nin iş makinesiyle çarpıştığı ve 5 kişinin hayatını kaybettiği davada gündeme gelmişti. Bilirkişi raporunda, emniyet vagonu bulunmaması nedeniyle TCDD kusurlu bulunarak şu tespitlere yer verilmişti: “Dosyadaki yolcu ifadelerinde birinci vagonun ön sıralarındaki koltuklarda oturulmasına izin verildiği ve can ve mal kaybının özellikle bu bölümde oluştuğu, kendileri kısmen daha az yaralanmayla kurtuldukları ancak yanlarında bulunan bir kısım yolcuların kendileri kadar şanslı olmadığı, birinci vagonun arka kısmı ile gerideki tüm vagonlarında herhangi bir kayda değer hasar, yaralanma meydana gelmediği anlaşıldığından tren dizini ve yolcu yerleştirmede yeterli özeni göstermeyen Demiryolları İşletmesi’nin de tali kusurlu sayılabileceği kanaatine varılmıştır.”