2008 yılı ilaç alım protokolü
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2008 11:11
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği (TEB) arasında devam eden görüşmelerde, 2008 Yılı İlaç Alım Protokolü'nün kamu kurum ıskontolarına yönelik maddeleriyle ilgili anlaşma sağlanamazsa, SGK kapsamındaki hastalar, 1 Şubattan sonra serbest eczanelerden ilaç alamayacak.
SGK ile TEB arasında 2008 Yılı İlaç Alım Protokolü'nün kamu kurum ıskontolarına yönelik maddelerinin uygulanmasına ilişkin görüşmeler devam ediyor.
Bu görüşmelerden 31 Aralık tarihine kadar sonuç alınamaması halinde, SGK ile TEB üyesi serbest eczaneler arasındaki sözleşmeler feshedilecek ve SGK kapsamındaki hastalar, 1 Şubat 2009 tarihinden itibaren serbest eczanelerden ilaç alamayacakr.
TEB Genel Başkanı Erdoğan Çolak, 2005 yılından bu yana kamu tarafından yapılan ilaç alımlarında, ilaç firmaları tarafından uygulanan kamu kurum ıskontosunun, eczaneler üzerinden kamuya aktarıldığını anlattı. Ancak bu uygulamada, ilaç şirketlerince kamuya imalatçı satış fiyatı üzerinden iskonto yapılırken, devletin kamu kurum ıskontolarını eczanelerden perakende satış fiyatı üzerinden aldığını belirten Çolak, bunun eczacılar açısından bir kayıp yarattığını dile getirdi. Çolak, 30 Haziran 2008 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sağlık ve Maliye Bakanlıkları ile TEB arasında yapılan ortak protokol koşullarına göre, kamu kurum ıskontosu eczacının üzerinden kaldırıldığını söyledi.
“KAMU, ANLAŞMANIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEDİ”
Çolak, protokol sonrası süreçte kamu tarafının, altında imzası olan bu anlaşmanın koşullarını yerine getirmediğini ileri sürdü. Buna rağmen, sağlık hizmetinin kesintiye uğramaması adına sorunun Aralık 2008 tarihine kadar çözümlenebilmesi için gerekli özveri ve sorumluluğu gösterdiklerini anlatan Çolak, şunları kaydetti:
“Şu anda, kamu kurum ıskontosu uygulaması ile ilgili olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşme sürecindeyiz. 31 Aralık 2008 tarihinde kurum ile aramızda yeni bir sözleşme imzalanamazsa, 2008 Yılı İlaç Alım Protokolü 1 Ocak 2009 itibariyle sona erecektir. Birliğimiz, bu haksız yükün eczacılar üzerinde daha fazla kalmaması, ilaç şirketleri ve kamu arasında bu sorunun çözülmesi konusunda kararlıdır. Bu bakımdan, talebimiz, 31 Aralık 2008 tarihinden itibaren kamu kurum ıskontolarının ilaç şirketleri ve SGK arasında çözümlenmesidir.”
Çolak, SGK ile TEB arasında 1 Temmuzda imzalanan protokolün kamu kurum ıskontolarıyla ilgili maddesinin yürürlüğe konulmaması nedeniyle, SGK ile 1 Eylülde geçerli olmak üzere bir ek protokol imzaladıklarını hatırlatttı. Bu protokol uyarınca ıskontolarla ilgili çalışmaların Ekim 2008 tarihinde başlatılarak 31 Aralık 2008 tarihine kadar sonuçlandırılmasının hükme bağlandığına işaret eden Çolak, bu konuda çözüm bulunamaması halinde mevcut protokol ve sözleşmelerin 1 Şubat 2009 tarihi itibariyle feshedilmesinin de karar bağlantıdığını belirtti.
Sosyal Güvenlik Kurumu ile TEB ile yeni bir sözleşme imzalanamadığı takdirde, 1 Şubat 2009 itibariyle mevcut sözleşmenin yürürlüğü sona ereceğini, başka bir ifadeyle ortada ilaç verilme koşullarını belirleyen bir protokol kalmayacağını kaydeden Çolak, bu nedenle SGK'lı hastalara serbest eczanelerce ilaç hizmeti verilemeyeceğini bildirdi.
MUAYENE ÜCRETİ TAHSİLİ
SSK'nın serbest eczanelere açılması ile birlikte, 2006 yılından bu yana kamunun yeni personel alımı konusundaki yükünü azaltmak için, az sayıda kişiyi kapsayan ve düşük olan muayene ücretlerini eczanelerden tahsil etme yöntemini uygulandığını belirten Çolak, Genel Sağlık Sigortası Yasasının 1 Ekimde yürürlüğe girmesiyle, muayene ücretlerinin kademeli olarak arttığını ve muayene ücreti alınan kişilerin kapsamı genişlediğini söyledi.
Çolak, “Bu uygulama, bir yandan tedavinin ücretsiz gibi görünmesi yanılsamasını doğuruyor, bu nedenle de hasta ve eczacıyı karşı karşıya getiriyor. Diğer yandan, eczaneler tarafından tahsil edilemeyen muayene ücretleri eczaneye gider olarak yansıyor, sağlık sisteminin finansal yükünü eczacılar çekmek zorunda bırakılıyor. Türk Eczacıları Birliği olarak, muayene ücreti hasta katkı payının eczaneler üzerinden tahsil edilmesi uygulamasına bir an önce son verilmesini talep etmekteyiz” diye konuştu.
Erdoğan Çolak, dile getirdikleri sorunların sadece eczacılarla ilgilendirmediğini, bir sağlık sistemi sorunu olduğunu ifade ederek, tüm sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşları pazar günü Ankara'da yapacakları mitinge davet etti.
Bu görüşmelerden 31 Aralık tarihine kadar sonuç alınamaması halinde, SGK ile TEB üyesi serbest eczaneler arasındaki sözleşmeler feshedilecek ve SGK kapsamındaki hastalar, 1 Şubat 2009 tarihinden itibaren serbest eczanelerden ilaç alamayacakr.
TEB Genel Başkanı Erdoğan Çolak, 2005 yılından bu yana kamu tarafından yapılan ilaç alımlarında, ilaç firmaları tarafından uygulanan kamu kurum ıskontosunun, eczaneler üzerinden kamuya aktarıldığını anlattı. Ancak bu uygulamada, ilaç şirketlerince kamuya imalatçı satış fiyatı üzerinden iskonto yapılırken, devletin kamu kurum ıskontolarını eczanelerden perakende satış fiyatı üzerinden aldığını belirten Çolak, bunun eczacılar açısından bir kayıp yarattığını dile getirdi. Çolak, 30 Haziran 2008 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sağlık ve Maliye Bakanlıkları ile TEB arasında yapılan ortak protokol koşullarına göre, kamu kurum ıskontosu eczacının üzerinden kaldırıldığını söyledi.
“KAMU, ANLAŞMANIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEDİ”
Çolak, protokol sonrası süreçte kamu tarafının, altında imzası olan bu anlaşmanın koşullarını yerine getirmediğini ileri sürdü. Buna rağmen, sağlık hizmetinin kesintiye uğramaması adına sorunun Aralık 2008 tarihine kadar çözümlenebilmesi için gerekli özveri ve sorumluluğu gösterdiklerini anlatan Çolak, şunları kaydetti:
“Şu anda, kamu kurum ıskontosu uygulaması ile ilgili olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşme sürecindeyiz. 31 Aralık 2008 tarihinde kurum ile aramızda yeni bir sözleşme imzalanamazsa, 2008 Yılı İlaç Alım Protokolü 1 Ocak 2009 itibariyle sona erecektir. Birliğimiz, bu haksız yükün eczacılar üzerinde daha fazla kalmaması, ilaç şirketleri ve kamu arasında bu sorunun çözülmesi konusunda kararlıdır. Bu bakımdan, talebimiz, 31 Aralık 2008 tarihinden itibaren kamu kurum ıskontolarının ilaç şirketleri ve SGK arasında çözümlenmesidir.”
Çolak, SGK ile TEB arasında 1 Temmuzda imzalanan protokolün kamu kurum ıskontolarıyla ilgili maddesinin yürürlüğe konulmaması nedeniyle, SGK ile 1 Eylülde geçerli olmak üzere bir ek protokol imzaladıklarını hatırlatttı. Bu protokol uyarınca ıskontolarla ilgili çalışmaların Ekim 2008 tarihinde başlatılarak 31 Aralık 2008 tarihine kadar sonuçlandırılmasının hükme bağlandığına işaret eden Çolak, bu konuda çözüm bulunamaması halinde mevcut protokol ve sözleşmelerin 1 Şubat 2009 tarihi itibariyle feshedilmesinin de karar bağlantıdığını belirtti.
Sosyal Güvenlik Kurumu ile TEB ile yeni bir sözleşme imzalanamadığı takdirde, 1 Şubat 2009 itibariyle mevcut sözleşmenin yürürlüğü sona ereceğini, başka bir ifadeyle ortada ilaç verilme koşullarını belirleyen bir protokol kalmayacağını kaydeden Çolak, bu nedenle SGK'lı hastalara serbest eczanelerce ilaç hizmeti verilemeyeceğini bildirdi.
MUAYENE ÜCRETİ TAHSİLİ
SSK'nın serbest eczanelere açılması ile birlikte, 2006 yılından bu yana kamunun yeni personel alımı konusundaki yükünü azaltmak için, az sayıda kişiyi kapsayan ve düşük olan muayene ücretlerini eczanelerden tahsil etme yöntemini uygulandığını belirten Çolak, Genel Sağlık Sigortası Yasasının 1 Ekimde yürürlüğe girmesiyle, muayene ücretlerinin kademeli olarak arttığını ve muayene ücreti alınan kişilerin kapsamı genişlediğini söyledi.
Çolak, “Bu uygulama, bir yandan tedavinin ücretsiz gibi görünmesi yanılsamasını doğuruyor, bu nedenle de hasta ve eczacıyı karşı karşıya getiriyor. Diğer yandan, eczaneler tarafından tahsil edilemeyen muayene ücretleri eczaneye gider olarak yansıyor, sağlık sisteminin finansal yükünü eczacılar çekmek zorunda bırakılıyor. Türk Eczacıları Birliği olarak, muayene ücreti hasta katkı payının eczaneler üzerinden tahsil edilmesi uygulamasına bir an önce son verilmesini talep etmekteyiz” diye konuştu.
Erdoğan Çolak, dile getirdikleri sorunların sadece eczacılarla ilgilendirmediğini, bir sağlık sistemi sorunu olduğunu ifade ederek, tüm sivil toplum kuruluşlarını ve vatandaşları pazar günü Ankara'da yapacakları mitinge davet etti.