Güncelleme Tarihi:
Gecede, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, TBMM Başkanı Toptan, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Bozkurt ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Ahmet Sever'e “Onur Ödülü” verildi.
Çeşitli dallarda ödülleri Toptan tarafından verilenler de şunlar:
“Önder Yılmaz (Milliyet Gazetesi), Mehmet Ali Birand (Kanal D), Mehmet Acet (Kanal 7), Hakan Aslan (TRT), Mithat Bereket (CNN Türk), Doğan Şentürk (Fox TV), Metin Özkan (Tercüman Gazetesi), Mustafa İstemi (Milliyet Gazetesi), Can Dündar (NTV), Serdar Akinan (SKY Türk), Mehmet Soysal (TGRT), Erkan Tan (TV 8), Ferhan Saylıman (Flash TV), İlkin Ündeş (SKY Türk), Taki Doğan (Haber Türk), Latif Şimşek (Ses TV), Alper Tan (Kanal A), Saygı Öztürk (Ata TV), Taşkın Koç (kanal 24), Erhan Karadağ (Kanal D), Orhan Kılıç (Show TV), Yılmaz Tunca (Flash TV), Muzaffer Gençdoğan (Anses Haber Ajansı), Remzi Dilan (Kanal B), Emre Aygen (serbest gazeteci), Mihriban Başlı (Anayurt Gazetesi), Avni Kavlak (Belya Genel Müdürü) Beyazıt Öztürk (Kanal D).”
Toptan: Birbirimizi incitiyoruz
TBMM Başkanı Toptan, törende yaptığı konuşmada, bu tür etkinliklerin, siyasetçilerin gazetecilerle birlikteliği ve günlük siyasetin dışında da konuşabilecek konuların olduğunu hatırlatması bakımından önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'de yaşanan olumlu, olumsuz şeylerden insan olarak etkilenilebileceğini belirten Toptan, şunları kaydetti:
“Zaman zaman eleştiri dozunu siyasetçi olarak, gazeteci olarak kaçırıyoruz. Birbirimizi incitiyoruz, birbirimizin yüzüne bakamayacağımız sözler söyleme noktasına geliyoruz. Siyaset insanla olacağına göre, insanlarla her zaman kavga edemeyeceğimize göre, siyaset yerel ve milli bir rekabet olduğuna göre birbirimize karşı söz ve davranışlarımızda her zaman ölçüyü elde tutmak, ne söyleyeceğimizden daha çok ne söyleyemeyeceğimizi hesap etmek durumundayız. Bunu gazeteci açısından bir özeleştiri olarak da değerlendirmek mümkün diye düşünmekteyim.”
Herkesin “daha özgür, AB standartlarını, Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine yaklaşmış, onun üzerine çıkan bir Türkiye” istediğini belirten Toptan, “Hepimiz söz ve davranışlarımızla, çalışmalarımızla uğruna çaba harcadığımıza göre söylediklerime herkesin dikkat etmesinde yarar var” dedi.
Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu ifade eden Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gücümüzü, bu potansiyelimizi, heyecan ve inancımızı koruduğumuz müddetçe, birbirimizi sevdiğimiz müddetçe, inanıyorum ki önümüze hedef olarak koyduğumuz Cumhuriyetin 100. yılında 2023'te dünyanın en büyük 10 tanesinden biri olabiliriz. Bunun için çok iyi yetişmiş bir insan gücü potansiyelimiz, heyecanlı, inançlı ve küresel rekabete açık gençlerimiz vardır. Hep beraber elbette eleştiri yaparak, elbette yanlışlarımızı, eksikliklerimizi dile getirmeye devam ederek bu gayreti sürdürmeli, Türkiye'yi bu büyük hedefe taşımalıyız diye düşünmekteyim.”
Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve Türkiye Kadın Hakları Raportörü Emine Bozkurt da kadın haklarının geliştiği, farklı inançlara ve düşüncelere saygı gösterilen bir ortam yaratıldığında daha güzel yarınlar olacağını söyledi.
Türk kadınlarının Meclis'te ve iş hayatında eksik temsili, düşük okur-yazarlık seviyesi ve töre ve namus cinayetleri gibi oldukça önemli sorunları olduğunu ifade eden Bozkurt, şunları kaydetti:
“Hükümet'in kararlı davrandığı zaman, kısa zamanda büyük gelişmeler kaydedebileceğini, başörtüsü sorununun hızla çözüme doğru ilerlemesi aracılığıyla bir kez daha görmüş olduk. Bu kadar hızla hareket edebilen Hükümet; umuyoruz ki hakkında 3 yıldır çalışma yapılan ve kadın-erkek eşitliğini sağlamlaştırmak amacıyla kurulacak olan Eşit Haklar Komisyonu konusunda da verdiği sözleri en kısa zamanda yerine getirip, somut sonuçlar elde edecektir. Bu doğrultuda düşünüyorum ki Hükümet aynı kararlılığı, kadınlarımızın yaşam standartlarını yükseltmek ve sahip oldukları hakları koruma altına almak gibi amaçları taşıyan ve kimsenin üzerine tartışma yaratmayacağı konularda da göstermeli ve onları da kısa zamanda çözüme ulaştırmalıdır.”
Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı İhsan Akdemir de 2007 yılında dünyada 64 gazetecinin öldürüldüğünü belirtti.
Türkiye'de “2007 yılının Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin gölgesinde geçtiğini” ifade eden Akdemir, toplam 22 gazetecinin 301. madde nedeniyle yargılandığını, 18 gazetecinin de tutuklu veya hükümlü olduğunu söyledi.