Güncelleme Tarihi:
Buyrun yeni bir kahve falına.
Önce Seçim ve Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi gündeme geleceğinden, seçimleri doğrudan etkileyecek olan bu iki yasa çıkmadan fal bakmak oldukça güç.
Birincisi baraj düşecek mi, yoksa eskisi gibi yüzde 10’da mı kalacak?
İkincisi Siyasi Parti Liderlerinin “ceberrut yetkileri” tırpanlanacak mı, yoksa parti içi antidemokratik uygulama aynen korunacak mı?
Yani siyasi parti liderleri istediklerini listeye koyup kendi yandaşlarını seçtirme imkanlarından mahrum kalacaklar mı?
Tabii AB sürecinde olduğumuz için, AKP yönetiminin kulaklarını batıdan gelecek önerilere açık tuttuğunu, tutacağını beklemek “niyet okumaya” girmezse mesele yok.
Yapılacak yenilikler AB’nin dikte ettiği gibi olacak demektir.
AB’nin isteyeceğini şimdiden kestirmek de kehanete giriyor şu günlerde.
Söz gelimi baraj yüzde 5’lere çekilirse küçük partilerin büyüklerden oy tırtıklayarak meclise girme olasılıkları çok fazla...
Baraj çok önemli. Malum bazı güç odakları baraj düşünce etnik grupların meclise girmelerinden yana değiller.
Bu direnç ne kadar kırılabilir? Nasıl bir ortak nokta bulunur, onu da kestirmek zor.
Biz şu andaki yasalara göre iz sürelim en iyisi.
AKP yönetimi yeni bir seçimden daha güçlü çıkmak için ne kadar çabalasa da, milletimiz iktidarlardan çabuk bıktığı için aynı sayıda milletvekilini Meclis’e göndermez.
Denebilir ki “Ortada ne güçlü bir sol var, ne de kendisini merkeze koyup oylarını arttıracak, en azından koalisyon ortaklığına aday olacak bir merkez partisi var”.
Şu anda görünen tablo öyle.
DYP’nin durumu, başa oynayacak güçte görünmüyor.
Keza ANAP da öyle. Henüz “taşıma suyla” idare ediyorlar. Tabii bu, geleceğe yönelik başarı şansını daha da aşağılara çekecek bir tablo. Yani ne tabanı var, ne tavanı. Henüz “paçal” durumda.
Gelelim sola.
Solda yeni gelişmeler olacağı kesin. En azından siyasi partiler yelpazesinde güçlü gelişmeler bu cenahta olabilir. Birleşmeler, itttifaklar, eğer seçim yasası el verirse kontenjanlı seçim ittifakları gündeme gelebilir.
Herşey, merkez sağ ve soldaki olası gelişmelerle ve yeni liderlerin ortaya çıkması ile köklü biçimde değişebilir.
Yani AKP dışında ister sağ, ister sol, isterse Erbakan takımı cenahında yeni lider arayışlarına girilmezse güçlü koalisyonlar dönemini dahi yaşayamayız.
Tek parti iktidarı çıkmayacağına göre, biri büyük, diğeri onu tamamlayacak iki partinin koalisyon çoğunluğunu elde edeceği bir formül şimdilik ufukta görünmüyor.
Her halükârda AKP’nin, ne kadar yıpranırsa yıpransın birinci parti çıkması bugünden tahmin edilemez. Ama merkez sağda olumlu gelişmelere bağlı bu. Eğer kitleleri peşinden sürükleyecek merkez sağdan bir veya iki yeni lider çıkarsa yani.
Aynı ihtimal sol için de geçerli.
Eğer sol yani CHP hem lider ve hem de kadrosunu yenileyebilirse, ufukta biri merkez sağ diğeri merkez sol iki partili koalisyonlara daha şimdiden kendimizi alıştırmalıyız.
Aksi halde iki merkez sağ partinin koalisyon yapma ihtimali yüksek olur.
Tabii seçimler zamanında, yani 2007’de yapılırsa bu pilav daha çok su kaldırır.
Tahminlerimiz 2006 için yani.
Sevgiler,
Sezai