2006'da göktaşı çarpınca dengeler altüst olacak
Güncelleme Tarihi:
Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2002 02:12
Kuran'ın şifresini çözdüğünü iddia eden Ömer Çelakıl, 1979 Şanlıurfa doğumlu genç bir insan. Orta öğretimini Anadolu'nun muhtelif kentlerinde sürdürdükten sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanıyor ve öğrenimine halen burada devam ediyor.
17 yaşından bu yana Kuran'la meşgul olan Çelakıl, şifrenin çözülmesinin insanlığın ufkunu genişleteceğini ve pek çok karanlık noktayı aydınlatacağını düşünüyor. Bu işten para kazanmayacağının bilhassa vurgulanmasını isteyen Ömer Çelakıl, 2006'da dünyaya çarpacak olan göktaşının kordinatlarının bile Kuran'da belirtildiğini söylüyor.
Bir Müslüman olarak mı ilgilendiniz Kuran'la, yoksa sırf merak yüzünden mi?
- Bir Müslüman olarak yaklaşsaydım, objektif bakamazdım. Ben matematik gözlüğüyle bakmayı tercih ettim. Sürekli aynı cümlelerin tekrarlandığını gördüm. Bunun bir mantığı olması gerektiğini düşündüm. Bu tekrarlar arasında bir uyum olduğunu farkettim. Üzerinde çalışmaya başlayınca da Kuran'ın şifresi çıktı ortaya.
Şifrenin çözülmesi, ruhsal açıdan herhangi bir değişikliğe sebep oldu mu sizde?
- Şifrenin çözümüyle birlikte inancım kuvvetlendi. Zaman kavramı tamamen farklı bir hal aldı. Dünya tarihinin dönüm noktalarının Kuran'da yer alması, o devirde ulaşılması mümkün olmayan bilgilerin bulunması son derece çarpıcıydı. Kuran'ın gerçekten mucize olduğunu işte o zaman anladım.
Peki ama Kuran'da şifre olabileceğine dair bir fikir nereden geldi aklınıza?
- Kuran'da sembolik anlatımlar zaten var. Tefsirciler bunları somut bilgilere dayandırma eğiliminde olmuş yüzyıllar boyunca. Halbuki, somutun dışında anlamları olduğunu görmemek mümkün değil. Bunu gördüğünüz zaman da, Kuran'ın sadece Arap kavmine ilişkin bir kitap olmadığını, evrensel olduğunu farkediyorsunuz. Sembolik anlatımları, modern matematikle yorumlayınca karşınıza şifre çıkıyor. Hiçbir göreceli bilgiyi referans noktası olarak almadığım için, bu şifre herkesin ilgisini çekti. Ben Arapça metni okudum, bunu da iyi yapılmış Türkçe meallerle karşılaştırdım. Maalesef, Kuran çevirilerinin büyük bir çoğunluğu yanlış ve eksik. Hatta bir kısmının orijinal metinle alakası bile yok. Bazı meallerde, çevirenler kendi fikirlerini ve öfkelerini dile getirmekten çekinmemişler. Ama bu tür mealler fazla tutulmamış zaten piyasada.
Başka kimseyle konuştunuz mu?
- Zekeriya Beyaz'la telefonda konuştum. Yardımcı olabileceğini söyledi ama daha önceki ‘‘19 mucizesi’’ tartışmasından çekindiği için uzak durdu.
Karşı çıkan oldu mu?
- Hayır, karşı çıkan olmadı. Çıkılması da mümkün değil, çünkü Kuran'da şifre olduğu áşikar. Ayrıca, sadece Kuran'da böyle değil bu, Tevrat ve İncil'de de şifreler var.
Seçilmiş bir insan olduğunuzu filan düşünüyor musunuz?
- Hayır böyle bir şey düşünmüyorum. Ben iyi niyetli bir insanım, belki ondan bana denk düşmüştür. Kötü niyetli birisinin eline düşseydi bu şifre, herhalde çok farklı olurdu.
Peki korkmuyor musunuz hiç?
- İnsanların benim çok şey bildiğimi düşünmelerinden korkuyorum. Bilgilerimi kendime sakladığımı düşünüyorlar.
'19 Mucizesi'nin mimarlarından Edip Yüksel'le konuştunuz mu?
- Evet, o ABD'de basın toplantısı düzenlemeyi düşünüyor. İslami gruplardan uzak durmamı öğütleyen de o oldu zaten.
Müslüman Hıristiyan ayrımı bitecek
İslam'da hem hayat, hem de inanç bir sınavdır. İnsan isterse, kendi çabalarıyla hakikate ulaşabilir. Bu şifre, bu sınavda başarılı olmak için Tanrı tarafından yapılmış bir bağıştır. Ayrıca biliyorsunuz, Hz. Peygamber, Kuran'ın en büyük mucizesi olduğunu söylemiştir hep. Kuran'ın içindeki büyük bilginin önemli bir kısmının sonraki zamanlarda ortaya çıkacağını ifade etmiştir.
Ayrıca, biliyorsunuz, bugün Allah'a inanmak çok zor. Bu nedenle, bu dönemin yükünü hafifletmek için bilgisayar çağına gönderilmiş bir şifre olarak düşünebiliriz bunu. Ben çıkarttım diye bir iddiam yok, bu bir başlangıç. Biz sayıların üzerinden giderek bulduk bunu. Harflere uyguladığınız zaman da yepyeni anlamlar çıkıyor. Bu çözüldüğü zaman Türkiye İslam dünyasının başkenti olabilir.
11 Eylül'den sonra İslam'a yüklenen saldırgan imajı değişecektir. Ayrıca bazı felaketlerin tarihine ulaşabiliyorsunuz şifre sayesinde. İşte 2006 yılında göktaşının çarpacak olması, bütün kutsal kitaplarda var. Kuran'da göktaşının düşeceği yerin koordinatları bile var. Bu göktaşı dünyaya çarptığı zaman dengeler altüst olacak. Müslüman-Hıristiyan gibi ayrımlar da ortadan kalkacak.
HATEMİ HOCALAR BENİ DESTEKLİYOR
Peki şifre ile ilgili bilginizi İslam álimleriyle konuştunuz mu?
- İlahiyatçılarla değil de Hatemi kardeşlerle konuştum. Hüsrev Hatemi zaten hocamdır benim. Hüseyin Bey'le de tanışıyoruz. Her ikisi de, Kuran'da gizli bilgiler olduğunun farkındalar. Böyle bir şifrenin olabileceğini kabul ettiler ve yakından ilgilendiler. Ama ben bu kitabın İslami çizgideki bir yayınevinden çıkmasını istemedim. Yoksa gerek İslami gruplar, gerekse İslami yayınevleri çok ilgilendiler benimle. Bu şifrenin herhangi bir gruba maledilmesini istemediğim için bundan da kaçındım. Çünkü bu şifre, sahiplenen gruba belli bir güç getirecektir. Aslında ben bu kitabın üzerinde ismimin olmasına karşı çıktım. Yayıncının ısrarıyla mecburen koydum. Çünkü birisinin bu fikri sahiplenmesi gerekiyordu.
Bir Müslüman olarak mı ilgilendiniz Kuran'la, yoksa sırf merak yüzünden mi?
- Bir Müslüman olarak yaklaşsaydım, objektif bakamazdım. Ben matematik gözlüğüyle bakmayı tercih ettim. Sürekli aynı cümlelerin tekrarlandığını gördüm. Bunun bir mantığı olması gerektiğini düşündüm. Bu tekrarlar arasında bir uyum olduğunu farkettim. Üzerinde çalışmaya başlayınca da Kuran'ın şifresi çıktı ortaya.
Şifrenin çözülmesi, ruhsal açıdan herhangi bir değişikliğe sebep oldu mu sizde?
- Şifrenin çözümüyle birlikte inancım kuvvetlendi. Zaman kavramı tamamen farklı bir hal aldı. Dünya tarihinin dönüm noktalarının Kuran'da yer alması, o devirde ulaşılması mümkün olmayan bilgilerin bulunması son derece çarpıcıydı. Kuran'ın gerçekten mucize olduğunu işte o zaman anladım.
Peki ama Kuran'da şifre olabileceğine dair bir fikir nereden geldi aklınıza?
- Kuran'da sembolik anlatımlar zaten var. Tefsirciler bunları somut bilgilere dayandırma eğiliminde olmuş yüzyıllar boyunca. Halbuki, somutun dışında anlamları olduğunu görmemek mümkün değil. Bunu gördüğünüz zaman da, Kuran'ın sadece Arap kavmine ilişkin bir kitap olmadığını, evrensel olduğunu farkediyorsunuz. Sembolik anlatımları, modern matematikle yorumlayınca karşınıza şifre çıkıyor. Hiçbir göreceli bilgiyi referans noktası olarak almadığım için, bu şifre herkesin ilgisini çekti. Ben Arapça metni okudum, bunu da iyi yapılmış Türkçe meallerle karşılaştırdım. Maalesef, Kuran çevirilerinin büyük bir çoğunluğu yanlış ve eksik. Hatta bir kısmının orijinal metinle alakası bile yok. Bazı meallerde, çevirenler kendi fikirlerini ve öfkelerini dile getirmekten çekinmemişler. Ama bu tür mealler fazla tutulmamış zaten piyasada.
Başka kimseyle konuştunuz mu?
- Zekeriya Beyaz'la telefonda konuştum. Yardımcı olabileceğini söyledi ama daha önceki ‘‘19 mucizesi’’ tartışmasından çekindiği için uzak durdu.
Karşı çıkan oldu mu?
- Hayır, karşı çıkan olmadı. Çıkılması da mümkün değil, çünkü Kuran'da şifre olduğu áşikar. Ayrıca, sadece Kuran'da böyle değil bu, Tevrat ve İncil'de de şifreler var.
Seçilmiş bir insan olduğunuzu filan düşünüyor musunuz?
- Hayır böyle bir şey düşünmüyorum. Ben iyi niyetli bir insanım, belki ondan bana denk düşmüştür. Kötü niyetli birisinin eline düşseydi bu şifre, herhalde çok farklı olurdu.
Peki korkmuyor musunuz hiç?
- İnsanların benim çok şey bildiğimi düşünmelerinden korkuyorum. Bilgilerimi kendime sakladığımı düşünüyorlar.
'19 Mucizesi'nin mimarlarından Edip Yüksel'le konuştunuz mu?
- Evet, o ABD'de basın toplantısı düzenlemeyi düşünüyor. İslami gruplardan uzak durmamı öğütleyen de o oldu zaten.
Müslüman Hıristiyan ayrımı bitecek
İslam'da hem hayat, hem de inanç bir sınavdır. İnsan isterse, kendi çabalarıyla hakikate ulaşabilir. Bu şifre, bu sınavda başarılı olmak için Tanrı tarafından yapılmış bir bağıştır. Ayrıca biliyorsunuz, Hz. Peygamber, Kuran'ın en büyük mucizesi olduğunu söylemiştir hep. Kuran'ın içindeki büyük bilginin önemli bir kısmının sonraki zamanlarda ortaya çıkacağını ifade etmiştir.
Ayrıca, biliyorsunuz, bugün Allah'a inanmak çok zor. Bu nedenle, bu dönemin yükünü hafifletmek için bilgisayar çağına gönderilmiş bir şifre olarak düşünebiliriz bunu. Ben çıkarttım diye bir iddiam yok, bu bir başlangıç. Biz sayıların üzerinden giderek bulduk bunu. Harflere uyguladığınız zaman da yepyeni anlamlar çıkıyor. Bu çözüldüğü zaman Türkiye İslam dünyasının başkenti olabilir.
11 Eylül'den sonra İslam'a yüklenen saldırgan imajı değişecektir. Ayrıca bazı felaketlerin tarihine ulaşabiliyorsunuz şifre sayesinde. İşte 2006 yılında göktaşının çarpacak olması, bütün kutsal kitaplarda var. Kuran'da göktaşının düşeceği yerin koordinatları bile var. Bu göktaşı dünyaya çarptığı zaman dengeler altüst olacak. Müslüman-Hıristiyan gibi ayrımlar da ortadan kalkacak.
HATEMİ HOCALAR BENİ DESTEKLİYOR
Peki şifre ile ilgili bilginizi İslam álimleriyle konuştunuz mu?
- İlahiyatçılarla değil de Hatemi kardeşlerle konuştum. Hüsrev Hatemi zaten hocamdır benim. Hüseyin Bey'le de tanışıyoruz. Her ikisi de, Kuran'da gizli bilgiler olduğunun farkındalar. Böyle bir şifrenin olabileceğini kabul ettiler ve yakından ilgilendiler. Ama ben bu kitabın İslami çizgideki bir yayınevinden çıkmasını istemedim. Yoksa gerek İslami gruplar, gerekse İslami yayınevleri çok ilgilendiler benimle. Bu şifrenin herhangi bir gruba maledilmesini istemediğim için bundan da kaçındım. Çünkü bu şifre, sahiplenen gruba belli bir güç getirecektir. Aslında ben bu kitabın üzerinde ismimin olmasına karşı çıktım. Yayıncının ısrarıyla mecburen koydum. Çünkü birisinin bu fikri sahiplenmesi gerekiyordu.