2003'ün saÄŸlık olayları

Güncelleme Tarihi:

2003ün sağlık olayları
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2003 00:00

Bilim adamları, 2003 yılında eÅŸi görülmeyen bir baÅŸarıya imza attı: Akut Solunum YetmezliÄŸi Sendromu'na (SARS) neden olan virüs çok kısa sürede saptandı.Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ), 12 Mart 2003'de bilinmeyen bir akciÄŸer hastalığının Çin, Hong Kong ve Vietnam'da birçok kiÅŸinin ölümüne neden olduÄŸunu açıkladı. Almanya'nın Hamburg kentindeki Bernhard-Noch Enstitüsü ve ABD'deki Amerikan Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC), Mart ayının sonunda SARS'a neden olan corona virüsünü tespit ettiler. Hijyenik kurallara uyulması, karantina uygulanması ve seyahatlerin sınırlanması, hastalığın kontrol altına alınmasında önemli rol oynadı.   SARS'tan ölenlerin sayısı önlemler sayesinde 800 civarında kaldı.       KANSER     Kanser hastalığıyla mücadelede yeni yöntemler bulunurken, bazı kanser türlerinin nedenlerinin gen mutasyonları olduÄŸu belirlendi. Kanserli tümör hücrelerinin çoÄŸalmasında 57 genin rol oynadığı açıklandı.   Kanser tümörlerinin yayılmasına neden olan gen bulundu. Georgetown Ãœniversitesi'nde görevli bilim adamı Richard Pestell ve ekibinin hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerde, Cyklin D1 isimli gen devre dışı kalınca yeni metastazların oluÅŸmadığı tespit edildi. Kanserin metastaz yapması, fareler üzerinde yapılan deneylerde, yapısı deÄŸiÅŸtirilen bir protein yardımıyla da durduruldu.   Kanser oluÅŸumunda önemli rol oynadığı tahmin edilen CYPIBI geninin varyasyonlarını taşıyan erkeklerin, kanserojen maddelerin zararlı etkilerinden daha fazla etkilendiÄŸi ve bu erkeklerde prostat kanseri riskinin daha yüksek olduÄŸu belirlendi.   Prostat kanserinin tedavisinde ise yeni bir yöntemle yüzde 90 oranında baÅŸarı saÄŸlandı. Avustralya'da yapılan araÅŸtırmada, 82 kanserli hasta üzerinde 3 yıl boyunca denenen tedavi yöntemi, radyoterapi ve brakiterapiden (kanserli bölgeye radyoaktif implant yerleÅŸtirilmesi) oluÅŸuyor.   Prostat kanseri riskinin, gereÄŸinden fazla çinko alan ve uzun süre, çok sayıda sigara içen erkeklerde arttığı tespit edildi. BaÅŸka bir araÅŸtırmada, sigara içenleri akciÄŸer kanserinden koruyan bir enzim bulundu.   Yumurtalık kanserinin geliÅŸmesini durdurabilen bir genin varlığı saptandı.   ''Helicobacter pylori'' bakterisinin mide kanseri riskini 2 ila 6 kat artırdığı tespit edilirken, midenin alt ve orta kısmında geliÅŸen kanserlerin tümünün bu bakteriden geliÅŸtiÄŸi saptandı.   Anne karnındaki embriyonun büyümesini saÄŸlayan proteinin, aynı zamanda pankreas kanserinin oluÅŸmasında rol oynadığı tespit edildi.   Rahim boynu kanserine karşı aşı içeren genetik yapısı deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ patates geliÅŸtirildi.   Kalınbağırsak (kolon) kanserine yol açan bir dizi gen mutasyonu tespit edildi. Gen mutasyonu bulunan insanlarda aşırı demirin kalınbağırsak kanseri nedeni olabildiÄŸi saptandı.   Kanseri önlediÄŸi bilinen ve vücutta A vitaminine dönüşebilen beta-karotenin, sigara ve içki kullananlarda kanser riskini artırabildiÄŸi saptandı.   Kanser hastalarına yapılan kemoterapi ve ışın tedavisinin yan etkilerini azaltmak için verilen bazı ilaçların, rahim boynu ve akciÄŸer tümörlerinin büyümesini hızlandırdığı bildirildi.       GENETÄ°K     Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde genlerin yapısı deÄŸiÅŸtirilerek, hastalıkların tedavisinde önemli adımlar atıldı.   Şeker hastası farelerin karaciÄŸer hücrelerinde genetik deÄŸiÅŸiklik yapılarak, ensülin üretmeleri saÄŸlandı. Kalıtsal bir kan hastalığı olan ve Akdeniz anemisi olarak bilinen talasemili fareler, kandan alınan ve genetik olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ kök hücrelerle tedavi edildi.   Migren, sara hastalığının sık rastlanan türleri, çocuklardaki erken yaÅŸlanma hastalığı, manik depresyon gibi hastalıklara neden olan genler ve gen mutasyonları belirlendi.   Kalp krizi riskini iki kat artıran, astıma karşı hassasiyet yaratan ve baÅŸka solunum yolu hastalıklarına neden olan, hem Alzheimer hem de Parkinson hastalığının ilerlemesini hızlandıran ve aşırı ÅŸiÅŸmanlığı neden olabilen genler ve gen mutasyonları da tespit edildi.  Çok sayıda hastalığa karşı yeni tedavi yöntemlerinin geliÅŸtirilmesinde katkı saÄŸlayacak gen sistemleri çözüldü. Ä°nsanın gen haritasının çıkarılması tamamlandı. Åžarbon mikrobunun, boÄŸmaca hastalığına neden olan ''Bordetella pertussis'' bakterisinin ve insanoÄŸlunun en yakın dostu olarak bilinen köpeÄŸin genomları çözüldü.   KÖK HÃœCRE ARAÅžTIRMALARI      Embriyon kök hücre kullanılmasıyla tartışmaya neden olan kök hücreyle tedavi yönteminde önemli geliÅŸmeler kaydedildi. YetiÅŸkin insanlardan alınan kök hücrelerle baÅŸarı saÄŸlanırken, vücut dışında embriyon kök hücre bile üretildi. Bilim adamları, bunun için erkek ve diÅŸi farelerden aldıkları kök hücreleri izole ederek, bu hücrelerden laboratuvar ortamında yumurta geliÅŸtirdiler. GeliÅŸtirilen yumurta, döllenme olmaksızın blastosiste (erken embriyon evresi hücre kümesi) dönüştü. Kök hücrelerden elde edilebilen yumurtaların normal, embriyonun ise yaÅŸayabilir nitelikte olmadığını belirten bilim adamları, vücut dışında üretilebilecek kök hücrelerin tedavi amaçlı kullanılmasının ahlaki sorun yaratmayacağını öne sürdüler.   Japon bilim adamları da farelerin embriyon kök hücresinden sperm geliÅŸtirdiler. Kök hücreden oluÅŸturulan sperm ve yumurtayla saÄŸlıklı farelerin geliÅŸip geliÅŸmeyeceÄŸi merak ediliyor.   Felç konusunda da önemli iki ilerleme kaydedildi. Ä°talyan bilim adamları, fare beynindeki kök hücrelerle, Amerikalı bilim adamları da insan embriyonundan alınan kök hücrelerle felçli fareleri iyileÅŸtirmeyi baÅŸardılar. Amerikalı bilim adamlarının geliÅŸtirdiÄŸi yöntemin 2 yıl sonra insanlarda denenmesi planlanıyor.       KOPYA BEBEKLER ORTAYA ÇIKMADI         2002 yılında bebek kopyaladıklarını iddia edenler, 2003 yılında sessiz kaldılar. Dünyadaki hayatın tohumlarının uzaylılar tarafından atıldığına inanan Raelian tarikatına baÄŸlı Colonaid ÅŸirketi ve ünlü Ä°talyan kadın doÄŸum uzmanı Severino Antinori, klonlama yöntemiyle doÄŸduklarını iddia ettikleri toplam 6 bebeÄŸin gerçekten kopya bebek olup olmadığını kanıtlamadılar.   Klonlama alanında ilk hayal kırıklığı Åžubat ayında geldi. Dünyada ilk kez yetiÅŸkin bir memeliden alınan hücreyle kopyalanan koyun Dolly'nin hayatına, bir akciÄŸer hastalığı nedeniyle son verildi. Dolly'nin erken yaÅŸlandığını tespit edilmesi, kopyalama yönteminin tehlikeleri konusunda yeni tartışmalara yol açtı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!