Bülent SARIOĞLU / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2012 00:00
Türkiye Katolik Episkoposlar Kurulu Başkanı Ruggero Franceschini, yeni anayasaya ilişkin taleplerini Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na anlattı.
“Anadolu Papalık Vekilliği Temsilcisi” olarak konuşan Franceschini 1913’te el konulan 200 dolayındaki binanın iadesini istedi.
ANAYASA Uzlaşma Komisyonu, Fener Rum Patriği ve Süryani temsilcilerinin ardından dün Latin Katolik Kilisesi’nin temsilcilerini dinledi. Türkiye Katolik Episkoposlar Kurulu Başkanı Ruggero Franceschini, kiliselerinin tüzel kişiliğinin tanınmasını ve 200 dolayındaki binanın iadesini istedi. Başepiskopos Franceschini, dün Ermeni Katolik, Süryani Katolik ve Keldani Katolik kiliselerinin temsilcileriyle Meclis’e gelerek yeni Anayasa’ya ilişkin taleplerini anlattı. Sunduğu metinde “Anadolu Papalık Vekilliği Temsilcisi” olarak anılan Franceschini, 1913 beyannamesiyle devletin el koyduğu 200 dolayındaki taşınmazın listesini de milletvekillerine sundu.
400 yıllık ferman
Franceschini şöyle konuştu: “Latin Katolik Kilisesi, bu topraklarda cumhuriyetin kuruluşundan önce, 1’inci milenyumun başından itibaren, Bizans İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü zamanlardan beri mevcut olmuştur. 1453’te Türklerin İstanbul’u fethinden sonra, Bizans İmparatorluğu yıkıldı ve yeni bir çağ başladı. İstanbul şehrinin anahtarlarının Osmanlı’ya bu Hıristiyanlar tarafından teslim edildiğini hatırlayınız. O dönemde yaşayan yerli Latin Katoliklerin büyük çoğunluğu Cenevizli idi. 1 Haziran 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in tuğrasını taşıyan ferman, 400 yıldan fazla bir zamanda Latin cemaatinin dininde, ibadetinde serbest kalmasının hukuki zeminini oluşturdu.
“Evrenseliz” mesajı
Osmanlı Latin Cemaati öteki azınlıklarla aynı nitelikleri taşımasına rağmen Fatih Sultan Mehmet tarafından millet olarak tanınmadı. Bunun başlıca sebebi, diğer dinlerin yerel olması, ancak Latin Katolik Kilisesi’nin evrensel olması, dini liderlerin Vatikan tarafından atanması idi. Biz ayrıcalık istemiyoruz. Türkiye’deki varlığımızın tüzel olarak tanınmasını istiyoruz. Böylece kilisenin taşınmazlarına da kalıcı çözüm getirilmiş olunacaktır. Cumhuriyetin ilanından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Hazine’nin malı haline gelmiş binaların geri verilmesini, 1913 tarihli listede kayıtlı binaların tüzel kişilik adına kaydedilmesini, 200’ü aşkın bina için mutabık kalınacak miktardaki tazminatın ödenmesini diliyoruz.”
Romanların talepleri
Roman derneklerinin temsilcileri de dün komisyona katılarak taleplerini ilettiler. Romanlar, “dezavantajlı grup” olarak pozitif ayrımcılık sağlanmasını ve Roman bölgelerinde kentsel dönüşüm projelerinin durdurulmasını istediler.
Ana gibi anayasa yapılsın
SÜRYANİ Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ da Anayasa Uzlaşma Komisyonunda şunları söyledi: “Önerilerimizin hepsi aynıdır. İstenen anayasa olmasıdır, baba yasa değil. Bu kadar basit. Biz ‘ana’ gibi bir anayasa istiyoruz. Türk vatandaşından daha fazla hak hukuk istemiyoruz. Türk vatandaşına ne veriliyorsa, 5500 yıllık mazisi olan Arami Süryani olarak ben de o hukuku istiyorum, başka bir şey istemiyorum.”