200 gramlık yapay kalp

Güncelleme Tarihi:

200 gramlık yapay kalp
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 1999 00:00

Haberin Devamı

New York'un ünlü üniversite hastanesi Columbia-Presbyterian'ın Yapay Kalp ve Kalp Nakli Merkezi Direktörü olan Prof. Dr. Mehmet Öz, 200 gramlık bir yapay kalp geliştirdi. Yeni kalpler, 2000 yılının kışında, şu anda kullanılan 1 kilo 200 gramlık kalplerin yerine takılmaya başlanacak.

Yapay kalp ve kalp nakli konusunda ABD'nin en iyileri arasında giren 39 yaşındaki Prof. Dr. Mehmet Öz, önümüzdeki kış tıp dünyasında çığır açacak bir yeniliğe imza atacak. ABD'de yaşayan Prof. Öz, insanlara ilk kez neredeyse başparmak büyüklüğünde ve 200 gram ağırlığında geliştirilen yapay kalbi takmaya başlayacak. Yeni yapay kalpler, herkese takılabilecek ve 6 saatlik şarj edilebilen pillerle çalışacak. Şu anda kullanılan 1 kilo 200 gramlık yapay kalpler ufak yapılı kadınlara ve çocuklara takılamıyor.

Prof. Öz, koyunlar üzerinde yapılan denemelerin iyi sonuç verdiğini, hastalara ilk kez bu kadar küçültülebilen yapay kalplerle daha rahat bir yaşam sağlanacağını söyledi. Prof. Öz, ekibiyle geliştirdiği küçük boyuttaki yeni yapay kalplerin kan pompalama kapasitesinin dakikada 20 litre ile eski yapay kalplerin 2 katına ulaştığını da belirtti.

7 MİLYON DOLAR DESTEK

New York'taki ünlü üniversite hastanesi Presbyterian The University Hospital Of Columbia and Cornell'in Yapay Kalp ve Kalp Nakli Merkezi Direktörü Prof. Öz, dünyada 600, kendi merkezlerinde ise yılda 40 yapay kalp takıldığını anlattı. Prof. Öz, halen kullanılanların özellikle çocuklar ve ufak tefek kadınlara takılamaması, enfeksiyon riskinin yüksek olması gibi nedenlerle daha pratik ve küçük yapay kalp geliştirdiklerini belirtti. Prof. Öz'ün verdiği bilgiye göre, yeni yapay kalple ilgili çalışmalar 10 yıl önce başladı. İlk yapay kalbi üreten bilim adamı Jarvik, mühendisler, kalp cerrahları, dahiliye uzmanları ve kimyagerlerden oluşan bir ekip Prof. Öz başkanlığında biraraya geldi. ABD Hükümeti projeyi 7 milyon dolarla destekledi. Yıllar süren araştırmalar sonunda, 'poliüretan' maddesinden yapılan ve video kameralarda kullanılan pille çalışan yeni yapay kalp geliştirildi. Prof. Öz, halen kullanılan ve dakikada 10 litre kan pompalayan kalplerin yerini alması beklenen yenisinin çalışmasını ‘jet uçaklara’ benzetti. Prof. Dr. Öz, ‘‘Ufak yapay kalplerin takılması çok kolay ve hastaya daha kolay bir yaşam sağlayacak. Hasta iş yaşamını sürdürebilecek, araba kullanabilecek. Yeni yapay kalplerin takılmasından sonra ağrı, enfeksiyon gibi sorunlara daha az rastlanacak. Hastanın kendi kalbi çıkarılmayacak, ancak çalışmayacak da. Kan yolları açık bırakılacak ve yeni yapay kalp kendi kalbinin alt yanı delinerek yapıştırılacak. Hastanın kendi kalbinden ihtiyacı olan bazı hormonlar salgılanıyor. Kalbi çıkarırsak yerine su dolar, çok kötü iltihap olur.’’ dedi.

ABD'de 40 bin kişinin kalp nakli için beklediğini, ancak verici sayısının 2 bin 200'ü geçmediğini anlatan Prof. Öz, ‘‘Hükümet projeden yarar göreceğini bilerek destekledi’’ dedi.

SUNİ CİĞERLER YOLDA

Kalbin kan pompaladığını, ancak akciğer, böbrek, karaciğer gibi organların yerini alacak yapay cihazların üretilmesinin zor olduğunu söyleyen Prof. Öz, ‘‘İyi ekiplerle, eminim ki 20 yıl içinde bunları da yapacağız’’ diye konuştu.

VİDAYLA KAPAKÇIK ONARIMI

Prof. Öz ve ekibinin geliştirdiği yeniliklerden biri de kalp kapakçıklarının, göğüs açılmadan ve kalp durdurulmadan onarılması. Buna göre, EKG altında, bacaktan girilerek ufak bir kataterle kapakçıklara ulaşılıyor. Kapakçıklar kataterle taşınan titanyum vidaya benzer aletle birbirine dikilerek onarılıyor ve kan kaçması önleniyor.

Her bedene uyacak

Halen kullanılan yapay kalpler 1.2 kilogram ağırlığında ve 12 santim çapında. Büyüklüğü nedeniyle çocuklar ve ufak tefek insanlara, özellikle kadınların yarısına takılamıyor. Prof. Öz ve ekibinin geliştirdiği yeni yapay kalplerin ağırlığı ise sadece 200 gram. 5 santim uzunluğunda ve 2 santim eninde. Bu nedenle herkese takılabilecek.

Eskisi dakikada 10 litre, yenisi 20 litre kan pompalıyor.

Yapay kalp takılırken hastanın kalbi çıkarılmıyor, ancak çalışmıyor da. Yapay kalp hastanın kalbinin alt yanı delinerek yapıştırılacak.

Şu anda kullanılan yapay kalpler, kol altında taşınan 2 pilden güç alıyor. Pille, yapay kalp arasında deriyi delerek çıkan kablo bulunuyor. Bu nedenle hastanın enfeksiyon kapma riski yüksek (7 hastadan biri). Yeni yapay kalp, akımı cilt altındaki telden, temas olmadan alıyor ve çalışıyor. Enfeksiyon riski düşük.

Yeni yapay kalbin ömrü şimdilik eskisi gibi 6 saat. Ancak kalp içinde 45 dakikalık bir yedek pil bulunuyor. Ekibin hedefi pil üzerinde de çalışarak, 18 saatlik pillerin geliştirilmesi.

Avustralya'daki yapay kalp 2001'e

Avustralya'lı Dr. John Wooddard da, 4.5 santim eninde, 2.5 santim derinliğinde mini bir kalp geliştirdi. Hiçbir zaman eskimeyen ve cep telefonuyla pili doldurulabilecek olan yapay kalbin, ancak 2001 yılında bir hastaya takılabileceği belirtildi. Uygulamaya Avustralya'dan önce İngiltere'de başlanacak.

DIANA İLHAM VERDİ

The Express Gazetesi'nin haberine göre, Sidney'deki Micromedical Industries'in Başkanı Dr. Wooddard'a konuyla yakından ilgilenen Prenses Diana ilham vermiş. Wooddard, ‘‘Yapay kalpler çok büyük ve pratik değil. Bunlar kadınlar, gençler ve göğüs kafesleri küçük olan Asyalılar'a takılamıyor. Bu nedenle küçük kalbi geliştirdim’’ dedi. Bu kalp de vücuda kanın pompalanmasını sağlayan bir fandan oluşuyor. Fan pervanesi yapay kalbin içinde hiçbir yere temas etmediğinden kalbin eskimesi olanaksız.

Kalbini yogayla koruyor

Prof. Mehmet Öz, babası göğüs cerrahı Prof. Dr. Mustafa Öz'ün Yeniköy'deki yalısında arkadaşımız Mesude Erşan'ın sorularını yanıtladı. Öz, spor ve yoga yaparak kalp sağlığını koruyor. Kavga, çekişme, şüphe gibi zaman ve enerji kaybına yol açan duygulardan hoşlanmıyor. Yılda ortalama 450 ameliyat yapan Prof. Öz mesleğinde mükemmeli yakalamak için egoist olduğunu itiraf ediyor. Ekip olarak yılda 115 kalp nakli gerçekleştiren ve 40 dolayında yapay kalp takan Prof. Öz, ‘‘Egoist olmadan cerrah olamazsın. Çünkü ameliyat sırasında sürekli kendine güvenemezsen, paniklersin ve hastayı kaybedersin. İyi cerrahlar aynı zamanda sihirbazdır. Ama kendini Allah gibi hissetmek çok kötü. Fazla riske girilir ve hata yapılır’’ diyor.

39 yaşında sayısız ödül

Prof.Mehmet Öz, babası Prof. Mustafa Öz, ABD'de eğitimini sürdürürken, 1960'da Cleveland'da dünyaya geldi. 1982'de Harvard Tıp Fakültesi'nde mezun oldu. Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1986'da uzmanlık eğitimini bitirdi. Son 13 yıldır New York Columbia-Presbyterian'de görev yapıyor. Kazandığı birçok ödül arasında, ABD Torasks Cerrahi Derneği

Robert E. Gross araştırma bursu, Columbia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1988'den itibaren 4 yıl boyunca Blakemore araştırma ödülü ve Columbia-Presbyterian Tıp Merkezi klinik araştırma ödülleri yer alıyor. ABD'de 1996'da

'Yılın Türk-Amerikalısı' seçilen Prof. Öz'ün, ‘Healing from the

Heart’ adlı kitabı 1998'de 350 kitap içinde en iyisi seçilerek, ülkenin en prestijli

kitap ödüllerinden 'Daha iyi bir Amerika için kitaplar' (Books

for a Better America)

ödülüne layık bulundu.

Hipnoz, masaj ve müzikle tedavi

Prof. Öz'ün bir başka özelliği de ‘complementary medicine’ denilen tamamlayıcı tıp yöntemlerini kullanarak hastalarının gücünü artırması. ‘‘Hastaları tedavi ekibine dahil ediyoruz’’ diyen Prof. Dr. Öz, bu yöntemlerini şöyle anlattı:

‘‘Başarılı tedaviye veya ameliyata rağmen hasta hayatından şikayetçiyse, bildiğimiz tıp yöntemleri yetmeyecek demektir. Hastaya yardım etmek için müzik, hipnoz, masaj, akupunktur, biyoenerji gibi yöntemleri kullanıyoruz. Korkularını öğreniyoruz. Örneğin hipnozla hasta rahatlatılıyor. Ailesinin yanında olmasını sağlıyoruz. İsterlerse din adamı çağırıyoruz. Ameliyattan sonra ağrıya karşı masaj yaptırıyoruz. Müzik kullanıyoruz. Daha ameliyata giderken walkmanle tasavvuf müziği veya tercihi müzikleri dinletiyoruz. Başına EEG taktığımız hastalara müzik dinlettiğimizde beyin atışlarının değiştiğini gördük.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!