200 bin yolcu ‘kemer’ takacak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2005 00:44
Trafik kazalarında her yıl 10 bin kişi hayatını kaybediyor. Bu kazalarda ortaya çıkan maddi kayıp ise 15 milyar doları buluyor. Türkiye’de saatte ortalama 50 trafik kazası oluyor; bu kazalarda 1 kişi ölürken, 12 kişi de yaralanıyor. Kazalarda hayatını kaybedenlerin yüzde 80’inin emniyet kemeri takmadığı görülüyor.
Emniyet kemeri takılması halinde, trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısı yüzde 47 ile 60 oranında azalıyor.
Türkiye’de her 1000 kişiden yalnızca 70’i otomobil sahibi iken, karayollarında seyahat eden büyük bir kitle otobüsleri kullanıyor. Trafik kazalarını Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak gören Temsa, Petrol Ofisi ve Otoyaşam Gazetesi, otobüs yolcularının da emniyet kemeri takması için bir bilinçlendirme kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında ilk yıl 300 firmaya ulaşıp 200 bin yolcunun emniyet kemeri takması sağlanacak.
Her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği trafik kazaları Türkiye’nin en önemli problemlerinden bir tanesi. Yılda 10 bin kişinin yaşamını yitirdiği bu kazalarda ortaya çıkan maddi kayıp ise 10-15 milyar doları buluyor. Türkiye’de saatte ortalama 50 trafik kazası oluyor; bu kazalarda 1 kişi ölürken, 12 kişi de yaralanıyor.
Ölüm ve yaralanmaları çoğunlukla, baş çarpması ve araçtan fırlama şeklinde gerçekleştiği trafik kazalarında emniyet kemeri kullanımının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar, emniyet kemeri kullanımının yüzde 0’dan yüzde 100’e çıkması durumunda, trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısında yüzde 47 ile 60 oranında bir azalma meydana geleceğini gösteriyor.
Trafik kazalarında yaralanma ve ölümlerin azalması için harekete geçen Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden Temsa, akaryakıt sektörünün lider kuruluşlarından Petrol Ofisi ve Türkiye’nin ilk ve tek haftalık otomobil gazetesi Hürriyet Otoyaşam, ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ konulu projeyi hayata geçirdi. Proje sayesinde karayollarında bulunan tüm toplu taşıma araçlarında emniyet kemeri kullanımı konusunda bilinç oluşturulması ve konuyla ilgili yasal düzenlemelere gidilmesi için kamuoyunun bilgilendirilmesi amaçlanıyor.
Projenin tanıtımı için 2 Ağustos’ta düzenlenen basın toplantısında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan, Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum ve Hürriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Enis Berberoğlu hazır bulundu.
BİR İLÇE NÜFUSU KAYIP
‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ projesine destek veren Bakan Binali Yıldırım, can güvenliğine gereken önemi vermenin her vatandaşın öncelikleri arasında yer alması gerektiğini söyledi. Türkiye’de 1985’ten beri emniyet kemerinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
‘Ancak uygulamada ne kadar başarılıyız? Türkiye’de emniyet kemeri kullanım oranı yüzde 21’lerdedir. Yani 20 yılda yüzde 20 mesafe kaydetmişiz. Eksiklik, sorun nerede? Sorun eğitim. Karayolu bağımlısıyız. Yollarımızın fiziksel durumu çok iyi değil. Umursamazlık ve vurdumduymazlığın devam etmesi halinde ise her yıl bir ilçe nüfusuna eşit insan yollarda hayatını kaybedecektir.’
Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan ise, yolcular için emniyet kemeri takılı araç üretimine bir yıl önce başladıklarını belirterek, bütün otobüslerde kemerin kullanılmasını istediklerini kaydetti. Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum da bu kampanyayı sosyal sorumluluk projelerinin ek halkası olarak gördüklerini, proje ile kara yolculuğunda ölüm ve yaralanmaları azaltmayı istedikleri belirtti. Hürriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Enis Berberoğlu ise 3 yıl sonra ölümlü kazaların sıradan haber olmadığı bir gazete çıkarmayı hayal ettiklerini söyledi.
Emniyet kemeri riski yüzde 60 azaltıyor
‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ projesinin sözcüsü Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Trafik Planlaması ve Uygulaması Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, bütün toplu taşıma araçlarında emniyet kemeri kullanılmasının ölüm ve yaralanma riskini azalttığını söyledi. Otobüslerde emniyet kemeri kullanılmasının zorunlu hale getirilmesinin yeterli olmadığını, yolcuların da emniyet kemerini bir hayat standardı olarak benimsemesi gerektiğini dile getiren Pampal, şöyle konuştu:
‘Türkiye’de her 1000 kişiden yalnızca 70’i otomobil sahibi, karayollarında seyahat eden büyük bir kitle otobüsleri kullanıyor. Türkiye’de trafik kazalarında yılda 10 bin kişi hayatını kaybediyor. Kabaca saatte 50 kaza oluyor. Bir kişi ölüyor. 12 kişi yaralanıyor. Yılda 10-15 milyar dolar maddi kayıp oluyor. Trafik kazalarında ölenlerin yarısını yani 5 bin kişiyi kurtarabiliriz. Emniyet kemeri ölüm ve yaralanma riskini yaklaşık yüzde 47 ile 60 arasında azaltıyor.’ Prof. Dr. Süleyman Pampal, şu çarpıcı bilgilere yer verdi: ‘2004 yılında Avrupa Birliği’nde araçta ölenlerin toplam sayısı 40 bin kişidir. Türkiye’de ise bu sayı yılda 10 bin kişi. Emniyet kemeri kullanımının zorunlu olduğu ülkelerdeki ölüm ve yaralanma oranları, kullanımın zorunlu olmadığı ülkelere göre yüzde 40 daha azdır.
Avustralya’nın bir eyaleti olan Viktorya’da emniyet kemeri kullanımı 1970 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Bundan 4 yıl sonra 1974 istatistiklerinde ölümlerde yüzde 37’lik, yaralanmalarda yüzde 41’lik ve omurilik zedelenmelerinde ise yüzde 27’lik azalma meydana gelmiştir. İngiltere Ulaşım Araştırma Laboratuarı analizleri, ön koltuk yolcularının tamamına yakınının emniyet kemeri takmasına karşılık, daha düşük oranda emniyet kemeri kullanan arka koltuk yolcularının yaralanma riskinin iki kat, fırlatılma riskinin ise yedi kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Emniyet kemeri takmamış arka koltuk yolcuları en çok kafa, yüz ve boyun zedelenmelerine maruz kalmaktadır. Arka koltuk yolcularının en büyük yaralanma nedeni fırlatılmadır.’
300 firmayla görüşülecek
İlk fazı yaklaşık bir yıllık uygulama dönemini içerecek olan proje kapsamında, Türkiye’nin sayıları 300’ü aşan otobüs ve turizm firmaları yetkilileri ile bir araya gelinerek otobüs ve midibüslerde emniyet kemeri kullanımı konusunda bilinçlendirme toplantıları yapılacak ve destek istenecek. Proje kapsamında ayrıca, yaklaşık 3 bin 500 otobüs şoförüne konunun öneminin vurgulanacağı eğitim toplantıları düzenlenmesi ve 200 bin yolcuya da ulaşılması amaçlanıyor.
İlk kez at arabasında kullanıldı
Son yıllarda hızla gelişen aktif ve pasif güvenlik donanımlarına rağmen, hálá en etkili güvenlik önlemi 200 yıllık bir geçmişi olan emniyet kemeri. İlk emniyet kemeri 1800’lü yıllarda at arabalarında kullanıldı. 1950-60 yıllarında kilitli kemerler yapıldı. İngiltere’de 1965 ve ABD’de 1967 yılından beri kemer kullanımı zorunlu hale getirildi. Türkiye’de ise ilk kez 1983 yılında emniyet kemeri kullanımı konusunda sürücülere tavsiye ve uyarı kararı alındı. 1985’te emniyet kemeri zorunluluğu kanun kapsamına alınırken, 1 yıl sonra şehirlerarası karayollarında otomobil ve tescil bakımından otomobil gibi işlem gören arazi taşıtları ve minibüslerde sürücüsü ve yanında oturan yolcular için emniyet kemeri uygulaması başlatıldı. 1992 yılından itibaren şehir içi yollarda da ticari otomobil ve minibüsle yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri hariç, otomobil ve otomobil gibi tescil işlemi gören arazi taşıtları ve minibüs gibi taşıtların sürücüleri ile ön koltuğunda oturan yolcularına emniyet kemeri takma zorunluluğu getirildi. Son olarak, 1998’den sonra üretilen minibüslerin arka koltuklarında, kamyon, kamyonet, çekici ve şehirlerarası otobüslerde emniyet kemeri bulundurulması yönetmelik kararı ile zorunlu kılındı.
Kemer takılırsa ne olur
Kaza kaçınılmaz ise en etkin önlem kemerdir. Emniyet kemeri, çarpma veya çarpışma sonucu araç içinde herhangi bir yere çarpma ya da araçtan fırlamayı önleyerek ölüm riskini yaklaşık yüzde 60 azaltmaktadır. Kemer takıldığı taktirde ölümler minimum yüzde 40, yaralanmalar ise yüzde 30 azalmaktadır.
Kemer, çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademeli olarak azalmasını ve çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlar. Çarpma veya çarpışma anında koltuktan fırlamayı engellen kemer, kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını da önler.
Araç suya gömüldüğünde ya da araçta yangın çıktığında emniyet kemeri bağlı ise ölüm riskinin arttığı kanısı vardır. Oysa, emniyet kemeri takılmadığında çarpma sonucu genelde bilinç kaybı oluşur ve kazazede bu nedenle dışarıya çıkamaz. Kemer takıldığında, başın alacağı darbe azalacağı için, bilinç kaybı oranı azalacaktır. Dolayısıyla bilinci yerinde olan kazazede, ister su altında olsun, isterse yangın tehlikesi olan araçta, emniyet kemerini açarak dışarı çıkabilecektir.
Kemer takılmazsa ne olur
Emniyet kemeri takmadığınız zaman bir çarpışma anında vücudunuz araçla aynı hızda hareket eder. Sizi aracın tavanı ya da ön ve yan camlar durdurur. Bunun sonucunda ölebilir ya da yaralanırsınız. ‘Şehir içinde emniyet kemeri kullanmıyorum, çünkü düşük hızlarda çarpmaya dayanırım’ diyorsanız yine yanılıyorsunuz. Şehir içi yollarda hız limiti olan 50 km/s gibi, sürücülerce fazla önemsenmeyen bir hızla, kafa kafaya çarpışmada sürücünün karşılaştığı kuvvet 4 tonu buluyor. Bu kuvvete bir insanın dayanması imkansızdır.
Türkiye’de her 1000 kişiden yalnızca 70’i otomobil sahibi iken, karayollarında seyahat eden büyük bir kitle otobüsleri kullanıyor. Trafik kazalarını Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak gören Temsa, Petrol Ofisi ve Otoyaşam Gazetesi, otobüs yolcularının da emniyet kemeri takması için bir bilinçlendirme kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında ilk yıl 300 firmaya ulaşıp 200 bin yolcunun emniyet kemeri takması sağlanacak.
Her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği trafik kazaları Türkiye’nin en önemli problemlerinden bir tanesi. Yılda 10 bin kişinin yaşamını yitirdiği bu kazalarda ortaya çıkan maddi kayıp ise 10-15 milyar doları buluyor. Türkiye’de saatte ortalama 50 trafik kazası oluyor; bu kazalarda 1 kişi ölürken, 12 kişi de yaralanıyor.
Ölüm ve yaralanmaları çoğunlukla, baş çarpması ve araçtan fırlama şeklinde gerçekleştiği trafik kazalarında emniyet kemeri kullanımının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Yapılan araştırmalar, emniyet kemeri kullanımının yüzde 0’dan yüzde 100’e çıkması durumunda, trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısında yüzde 47 ile 60 oranında bir azalma meydana geleceğini gösteriyor.
Trafik kazalarında yaralanma ve ölümlerin azalması için harekete geçen Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden Temsa, akaryakıt sektörünün lider kuruluşlarından Petrol Ofisi ve Türkiye’nin ilk ve tek haftalık otomobil gazetesi Hürriyet Otoyaşam, ‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ konulu projeyi hayata geçirdi. Proje sayesinde karayollarında bulunan tüm toplu taşıma araçlarında emniyet kemeri kullanımı konusunda bilinç oluşturulması ve konuyla ilgili yasal düzenlemelere gidilmesi için kamuoyunun bilgilendirilmesi amaçlanıyor.
Projenin tanıtımı için 2 Ağustos’ta düzenlenen basın toplantısında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan, Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum ve Hürriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Enis Berberoğlu hazır bulundu.
BİR İLÇE NÜFUSU KAYIP
‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ projesine destek veren Bakan Binali Yıldırım, can güvenliğine gereken önemi vermenin her vatandaşın öncelikleri arasında yer alması gerektiğini söyledi. Türkiye’de 1985’ten beri emniyet kemerinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
‘Ancak uygulamada ne kadar başarılıyız? Türkiye’de emniyet kemeri kullanım oranı yüzde 21’lerdedir. Yani 20 yılda yüzde 20 mesafe kaydetmişiz. Eksiklik, sorun nerede? Sorun eğitim. Karayolu bağımlısıyız. Yollarımızın fiziksel durumu çok iyi değil. Umursamazlık ve vurdumduymazlığın devam etmesi halinde ise her yıl bir ilçe nüfusuna eşit insan yollarda hayatını kaybedecektir.’
Temsa Genel Müdürü Mehmet Buldurgan ise, yolcular için emniyet kemeri takılı araç üretimine bir yıl önce başladıklarını belirterek, bütün otobüslerde kemerin kullanılmasını istediklerini kaydetti. Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum da bu kampanyayı sosyal sorumluluk projelerinin ek halkası olarak gördüklerini, proje ile kara yolculuğunda ölüm ve yaralanmaları azaltmayı istedikleri belirtti. Hürriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Enis Berberoğlu ise 3 yıl sonra ölümlü kazaların sıradan haber olmadığı bir gazete çıkarmayı hayal ettiklerini söyledi.
Emniyet kemeri riski yüzde 60 azaltıyor
‘Emniyet Kemeri Hayat Standardıdır’ projesinin sözcüsü Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Trafik Planlaması ve Uygulaması Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, bütün toplu taşıma araçlarında emniyet kemeri kullanılmasının ölüm ve yaralanma riskini azalttığını söyledi. Otobüslerde emniyet kemeri kullanılmasının zorunlu hale getirilmesinin yeterli olmadığını, yolcuların da emniyet kemerini bir hayat standardı olarak benimsemesi gerektiğini dile getiren Pampal, şöyle konuştu:
‘Türkiye’de her 1000 kişiden yalnızca 70’i otomobil sahibi, karayollarında seyahat eden büyük bir kitle otobüsleri kullanıyor. Türkiye’de trafik kazalarında yılda 10 bin kişi hayatını kaybediyor. Kabaca saatte 50 kaza oluyor. Bir kişi ölüyor. 12 kişi yaralanıyor. Yılda 10-15 milyar dolar maddi kayıp oluyor. Trafik kazalarında ölenlerin yarısını yani 5 bin kişiyi kurtarabiliriz. Emniyet kemeri ölüm ve yaralanma riskini yaklaşık yüzde 47 ile 60 arasında azaltıyor.’ Prof. Dr. Süleyman Pampal, şu çarpıcı bilgilere yer verdi: ‘2004 yılında Avrupa Birliği’nde araçta ölenlerin toplam sayısı 40 bin kişidir. Türkiye’de ise bu sayı yılda 10 bin kişi. Emniyet kemeri kullanımının zorunlu olduğu ülkelerdeki ölüm ve yaralanma oranları, kullanımın zorunlu olmadığı ülkelere göre yüzde 40 daha azdır.
Avustralya’nın bir eyaleti olan Viktorya’da emniyet kemeri kullanımı 1970 yılında zorunlu hale getirilmiştir. Bundan 4 yıl sonra 1974 istatistiklerinde ölümlerde yüzde 37’lik, yaralanmalarda yüzde 41’lik ve omurilik zedelenmelerinde ise yüzde 27’lik azalma meydana gelmiştir. İngiltere Ulaşım Araştırma Laboratuarı analizleri, ön koltuk yolcularının tamamına yakınının emniyet kemeri takmasına karşılık, daha düşük oranda emniyet kemeri kullanan arka koltuk yolcularının yaralanma riskinin iki kat, fırlatılma riskinin ise yedi kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Emniyet kemeri takmamış arka koltuk yolcuları en çok kafa, yüz ve boyun zedelenmelerine maruz kalmaktadır. Arka koltuk yolcularının en büyük yaralanma nedeni fırlatılmadır.’
300 firmayla görüşülecek
İlk fazı yaklaşık bir yıllık uygulama dönemini içerecek olan proje kapsamında, Türkiye’nin sayıları 300’ü aşan otobüs ve turizm firmaları yetkilileri ile bir araya gelinerek otobüs ve midibüslerde emniyet kemeri kullanımı konusunda bilinçlendirme toplantıları yapılacak ve destek istenecek. Proje kapsamında ayrıca, yaklaşık 3 bin 500 otobüs şoförüne konunun öneminin vurgulanacağı eğitim toplantıları düzenlenmesi ve 200 bin yolcuya da ulaşılması amaçlanıyor.
İlk kez at arabasında kullanıldı
Son yıllarda hızla gelişen aktif ve pasif güvenlik donanımlarına rağmen, hálá en etkili güvenlik önlemi 200 yıllık bir geçmişi olan emniyet kemeri. İlk emniyet kemeri 1800’lü yıllarda at arabalarında kullanıldı. 1950-60 yıllarında kilitli kemerler yapıldı. İngiltere’de 1965 ve ABD’de 1967 yılından beri kemer kullanımı zorunlu hale getirildi. Türkiye’de ise ilk kez 1983 yılında emniyet kemeri kullanımı konusunda sürücülere tavsiye ve uyarı kararı alındı. 1985’te emniyet kemeri zorunluluğu kanun kapsamına alınırken, 1 yıl sonra şehirlerarası karayollarında otomobil ve tescil bakımından otomobil gibi işlem gören arazi taşıtları ve minibüslerde sürücüsü ve yanında oturan yolcular için emniyet kemeri uygulaması başlatıldı. 1992 yılından itibaren şehir içi yollarda da ticari otomobil ve minibüsle yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri hariç, otomobil ve otomobil gibi tescil işlemi gören arazi taşıtları ve minibüs gibi taşıtların sürücüleri ile ön koltuğunda oturan yolcularına emniyet kemeri takma zorunluluğu getirildi. Son olarak, 1998’den sonra üretilen minibüslerin arka koltuklarında, kamyon, kamyonet, çekici ve şehirlerarası otobüslerde emniyet kemeri bulundurulması yönetmelik kararı ile zorunlu kılındı.
Kemer takılırsa ne olur
Kaza kaçınılmaz ise en etkin önlem kemerdir. Emniyet kemeri, çarpma veya çarpışma sonucu araç içinde herhangi bir yere çarpma ya da araçtan fırlamayı önleyerek ölüm riskini yaklaşık yüzde 60 azaltmaktadır. Kemer takıldığı taktirde ölümler minimum yüzde 40, yaralanmalar ise yüzde 30 azalmaktadır.
Kemer, çarpma etkisiyle vücutta meydana gelen sarsıntının kademeli olarak azalmasını ve çarpma etkisinin vücutta tek noktada toplanmayıp dağılmasını sağlar. Çarpma veya çarpışma anında koltuktan fırlamayı engellen kemer, kafa ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını da önler.
Araç suya gömüldüğünde ya da araçta yangın çıktığında emniyet kemeri bağlı ise ölüm riskinin arttığı kanısı vardır. Oysa, emniyet kemeri takılmadığında çarpma sonucu genelde bilinç kaybı oluşur ve kazazede bu nedenle dışarıya çıkamaz. Kemer takıldığında, başın alacağı darbe azalacağı için, bilinç kaybı oranı azalacaktır. Dolayısıyla bilinci yerinde olan kazazede, ister su altında olsun, isterse yangın tehlikesi olan araçta, emniyet kemerini açarak dışarı çıkabilecektir.
Kemer takılmazsa ne olur
Emniyet kemeri takmadığınız zaman bir çarpışma anında vücudunuz araçla aynı hızda hareket eder. Sizi aracın tavanı ya da ön ve yan camlar durdurur. Bunun sonucunda ölebilir ya da yaralanırsınız. ‘Şehir içinde emniyet kemeri kullanmıyorum, çünkü düşük hızlarda çarpmaya dayanırım’ diyorsanız yine yanılıyorsunuz. Şehir içi yollarda hız limiti olan 50 km/s gibi, sürücülerce fazla önemsenmeyen bir hızla, kafa kafaya çarpışmada sürücünün karşılaştığı kuvvet 4 tonu buluyor. Bu kuvvete bir insanın dayanması imkansızdır.