Güncelleme Tarihi:
CUMARTESİ Anneleri İstanbul Adalet Sarayı’nın önünde “Adalet zamanla aşınır”, “Cezasızlığa son, adalet istiyoruz”, “Failin suç ortağı zamanaşımı” yazılı dövizler taşıdı. Grup adına basın açıklamasını, gözaltında kaybolduktan sonra cesedi bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu. Ocak, “Buradayız çünkü 20 yıldır mücadele etmemize rağmen, kayıplarımız hâlâ kayıp. Failler hâlâ dokunulmaz, adalet hâlâ ulaşılmaz” dedi.
YARGI İŞİNİ YAPMADI
27 Mayıs 1995’ten bu yana gözaltında kayıpları protesto etmek amacıyla her hafta Cumartesi günü toplanan Cumartesi Anneleri’nin 20’nci yılında okunan basın açıklamasında şunlara yer verildi: “Bugün 27 Mayıs 2015. Galatasaray’da oturmaya başlamamızın 20’nci yılındayız. 20’nci yılımızda hak savunucuları ve kayıp aileleri olarak ‘Kayıplarımız nerede, adalet nerede’ demek için Çağlayan Adliyesi’nin önündeyiz. Toplumun suçlulardan hesap sormasını sağlamakla görevli olan yargı bu işlevi yerine getirmedi.
YALNIZCA 5 DAVA
Bu topraklarda yüzlerce insan gözaltında kaybedildiği halde bu ağır insanlık suçunda etkin soruşturma yürütülmeyerek, hukuka aykırı bir biçimde zaman-
aşımı devreye sokularak, süreç cezasızlıkla sonlandırıldı. Bu topraklarda gözaltında kaybedildiği halde bugün kayıp iddiaları ile ilgili yürütülen yalnızca 5 dava bulunmaktadır. Bir davada tüm tanıklara ve belgelere rağmen beraat verildi. Bir dava, aylardır yargılama yapacak mahkeme bulunmadığı için başlamadı. Yargılama yetkisi yasal olarak suçun işlendiği yer mahkemesinde olmasına rağmen, bu davaların tamamı yüzlerce kilometre uzaklıktaki mahkemelere nakledildi. Mağduru, faili karşısında dezavantajlı duruma düşüren bu nakil kararları ile kayıp ailelerinin hakları bizzat yargı tarafından ihlal edildi.”
Türkiye, Cumartesi Anneleri ile ilk kez 27 Mayıs 1995’te tanıştı. 21 Mart’ta gözaltına alınan Hasan Ocak’ın 55 gün sonra cesedi bulunmuştu. O gün Galatasaray Lisesi önünde başlayan oturma eylemi, yıllar içinde giderek büyüdü.
Adalet sarayları yapılıyor içinde yargı yok
1980 kayıplarından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, “35 yıldır aile olarak, 20 yıldır kayıp aileleri olarak sürdürdüğümüz mücadele 20’nci yılını durdurmuş durumda” diyerek şöyle devam etti: “Burada yaptığımız eylemde ‘Adaletsizliğe son’ diyoruz, ‘Kayıplarımızın failleri yargılansın’ diyoruz. Türkiye saraylarıyla övünür hale geldi. Türkiye’de adalet sarayları yapılıyor ama içinde yargı olmayan adalet sarayları yapılıyor. Kayıplarımızın failleri yargılansın diye bir kez daha buradan sesimizi duyurmak istedik.”
Hasan Ocak’ın kardeşi Ali Ocak ise şunları söyledi: “1995’te Hasan Ocak gözaltına alınıp işkenceden geçirildikten sonra katledilip Beykoz Ormanı’na atılmıştı. Bulduğumuza vücudunda işkence izleri vardı. Ayakkabılarının bağları yoktu, pantolon kemeri alınmıştı. Bu, özellikle 1’inci Şube’de gözaltına alınıp işkenceden geçirilen her insanın başına gelen vasat bir uygulamaydı. Evet 20 senedir adalet arıyoruz.”