Güncelleme Tarihi:
Diş Dostu Derneği Genel Sekreteri Selda Alemdar Dinçer, diş çürüklerinin önlenebilen bir hastalık olduğunu söyledi. Çocuklarda ilk süt dişi çıktığı zaman ağız temizliğine başlanması gerektiğini belirten Dinçer, buna karşın araştırmaların 2-7 yaş arasındaki çocukların sadece yüzde 18,8'inin diş hekimine gittiğini ortaya koyduğunu vurguladı.
Dinçer, bu yaş grubundaki çocuklar arasında dişlerini günde 1 kez fırçalayanların oranının yüzde 19.9, hiç fırçalamayanların oranının ise yüzde 40 civarında olduğuna dikkati çekti. Dişlerini günde 1 kere fırçalayanların oranının yüzde 25, 2 kez fırçalayanların oranının ise yüzde 44 olduğuna dikkati çeken Dinçer, genç nesilde, 10 kişiden 6'sında çürük ve diş eti problemi bulunduğunu ifade etti.
Ara sıra dişini fırçalayanlar nüfusun sadece yüzde 10'u
Dinçer, 30-34 yaş grubunda çürük oranının yüzde 97'ye ulaştığını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Her 100 kişiden 80'inde çürük var. Nüfusun sadece yüzde 10'u düzenli diş fırçalıyor. Ara sıra dişlerini fırçalayanlar nüfusun yüzde 40'ını oluşturuyor. İki dakika sürmesi gereken fırçalama süresi ortalama 30 saniye olarak saptanmıştır. 3-6 ay arasında değişmesi gereken diş fırçasının, ortalama 2 yıl kullanıldığı belirlenmiştir. 6-13 yaş grubunun yüzde 83'ünün en az 1 çürüğü var.”
Diş sağlığının, genel sağlıkla yakın ilişki içerisinde olduğunu dile getiren Dinçer, “Ağız ve diş sağlığı eğitiminin temel amacı, günümüzde, diş macunu ile diş fırçalama, diş ipi ile ara yüz temizliği, florlu gargara kullanımı ve diş çürütmeyecek şekilde beslenme alışkanlıkları kazandırılmasıdır” dedi.
Şekersiz sakız tercih edilmeli
Dinçer, ağız ve diş sağlığını korumada doğru beslenmenin önemli rol oynadığına işaret ederek, bunun yanı sıra sakız çiğnemenin, tükürük akış hızını hızlandırarak ağzın daha çabuk temizlenmesine yardımcı olduğunu anlattı.
Bu nedenle şekersiz sakız çiğnemenin, özellikle ana öğünlerden sonra önem taşıdığına değinen Dinçer, şöyle devam etti:
“Ara öğünlerde de ve dişlerimizi fırçalayamadığımız zamanlar da bilimsel testlerden geçmiş 'diş dostu' sakızları çiğnemek diş çürüğünü önlemede önemli bir araç olacaktır. Ancak sakız çiğnediğimizde üzerinde 'diş dostu' amblemi olanlara dikkat edilmeli. Çünkü bu ürünler bilimsel testlerden geçmiş ve ağız ve diş sağlığına zararlı olmadığı bilimsel testler ile kanıtlanmıştır.”
Diş macunu tüketiminde Türkiye geri
Dinçer, OECD ülkelerine göre, sağlık harcamalarına fazla bütçe ayıramayan Türkiye'nin, ağız ve diş sağlığı bakımından AB ülkeleri arasında kötü bir konumda bulunduğunu vurguladı. Türkiye'de yıllık diş macunu kullanma oranının kişi başına halen 75 gram düzeyinde olduğunu belirten Dinçer, İskandinav ülkelerinde bu rakamın 400 gramlara ulaştığını bildirdi.
Dinçer, dişleri günde en az iki kez floridli diş macunu ile fırçalamak gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Diş sağlığı yerinde olan nesiller yetiştirmek için okul ortamında çocuklarımızı bilinçlendirmek büyük önem taşımaktadır. Koruyucu bakım yani çocuklara florid uygulamalar yapılması, yüksek risk grubunda olan çocuklara ise ek olarak yüzey örtücü uygulanması çocukları diş çürüğünden korumaktadır. İsviçre ve İskandinav ülkelerinde okullarda bir diş hekimi bulunmakta. Ayrıca, bu ülkelerde aileler çocuklarına koruyucu uygulama yaptırmak zorunda. Yapılan çalışmalar ağız bakımının çocuklarda ve erişkinlerde diş eti hastalıklarını önlediğini göstermektedir.”