Güncelleme Tarihi:
Birini unutmuşuz: Seyahat. Malum, Davutoğlu dış politika kökenli bir isimdi. Danışmanlığı döneminden itibaren, bol bol seyahat ederdi. Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık döneminde birçok yere bizzat gittiğine şahit olduk. Diplomaside yüz yüze diyaloğun önemine işaret ederdi Davutoğlu. Bir de şehirlerle medeniyetler arasında bağ kurardı. Hem Türkiye’de hem yurtdışında gittiği şehirlerin iz bırakan eserlerini, sembol isimlerini öğrenirdi. Zira, seyahatleriyle ilgili gözlemlerini ve analizlerini sonunda kitaplaştırdı. 10 Haziran’dan itibaren raflarda yerini alan “Medeniyetler ve Şehirler” adlı kitap, Davutoğlu’nun iş seyahatleri sırasındaki kişisel gözlemleri ile medeniyetler ve kentleşme konusundaki analizlerini içeriyor.
Her ne kadar 14 yıl boyunca Ulaştırma ve Denizcilik sözcüklerini içeren bir bakanlıkta görev yapsa da Binali Yıldırım’ın seyahatler konusundaki tarzı da Davutoğlu’ndan farklı. Başbakan olduktan sonra yurtdışı seyahatlere çıkar mı diye merak konusu olmuştu. Gelen bilgiler, çok istekli görünmediğini gösteriyor. Zaten sembolik KKTC ve Azerbaycan ziyaretlerini tamamladıktan sonra gelecekteki iki ayında tek bir yurtdışı seyahati koymamış. Oysa selefi Davutoğlu, 30 Kasım’da KKTC’yi, 3-4 Aralık’ta Bakü’yü ziyaret ettikten sonra hızlı bir yurtdışı turuna başlamıştı. Davutoğlu, 5 ayda Almanya, Suudi Arabistan, İngiltere, Kazakistan, Hollanda, Ukrayna, Belçika (üç kez), İran, Ürdün, Finlandiya, Fransa (Strasbourg), Katar ve Bosna-Hersek’i ziyaret etmişti.
Ankara’daki gözlemciler, Yıldırım ile Davutoğlu arasındaki bu ‘dış seyahat’ farkını, “Yıldırım, dış politika meselesini tamamen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bıraktı” yorumlarına dayanak olarak gösteriyorlar.