Güncelleme Tarihi:
Şenay Şen, 1. Mahmud’un padişahlığı döneminde yaklaşık iki yıl sadrazamlık yapan ve mücevher merakıyla bilinen Hobyarlı Ahmet Paşa’nın torunu. Yaşamlarındaki yaklaşık iki buçuk asırlık farka rağmen Ahmet Paşa ve Şenay Şen’in iki büyük benzerliği var. Biri mücevherlere duydukları ilgi, diğeri de ikisinin de aynı yerde, Foça’da doğmuş olmaları.
TAKI EĞİTİMİ ALDI
Ege Üniversitesi Matematik Bölümü’nü bitirdikten sonra, 15 yıl dijital reklamcılık sektöründe çalışan Şen, 2019 yılında 37 yaşındayken ikinci bir üniversite okumaya karar verdi.
Hedefi de belliydi. Mücevherlere meraklı sadrazam dedesinin izinden gidecek, takı ve mücevher tasarlıyacaktı. Altınbaş Üniversitesi’ni tam burslu kazandı ve Takı Tasarımı Bölümü’nü birinci olarak bitirdi. Büyük büyük dedesi Osmanlı Sadrazamı Hobyarlı Ahmet Paşa’nın mücevhere olan ilgisinin kendisi için ilham verici olduğunu söyleyen Şenay Şen, yeni işindeki hedeflerini şöyle anlattı: “Moda ve takılara hep ilgim vardı ama takı tasarımı hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
ABD’YE AÇILDI
Babam Muhsin Şen emekli asker, annem Gülhan Şen ise terziydi. Annem sayesinde hep tasarım ortamının içinde büyüdüm. Bu alanda eğitim almaya başladıktan sonra takı tasarım şirketi kurdum. Burada ürettiğim takıları sosyal medya üzerinden ve bazı internet siteleri üzerinden hem Türkiye hem de ABD’de satmaya başladım. Şimdi büyümeye hız vereceğim.”
KÖKLERİME DÖNDÜM
Yeni hayatının önemli çıkış noktalarından birinin de aile geçmişi olduğunu söyleyen Şen, şöyle devam etti: “Osmanlı Sadrazamı Hobyarlı Ahmet Paşa, büyük büyük dedem. 1753 yılında Halep Valisi’yken hayatını kaybetmiş. Osmanlıca metinlerden ticaretle çok yakından ilgili, varlıklı ve mücevhere merakı olan biri olduğunu biliyoruz. İnsanların yaptıkları işlerde köklere dönüşe çok inanıyorum. Ailemin geçmişinde mücevherata ilgili bir sadrazam büyük dedeye sahip olduğumu uzun zamandır biliyordum. Bundan çok etkilenmiştim. Bu işin en çok yapıldığı Fatih ilçesinde dedeme lakabını veren Hobyarlı diye bir mahallenin olması benim için ilham verici oldu. ‘Hobyar Mahallesi’ tabelasını görünce ‘dedem beni çağırdı’ diye düşündüm. Bitirme projemde tasarımda köklere dönüş etkileri üzerine çalışmış farklı bir teknikle dedemin resmini kullanmıştım.”