Soldan akan
trafik veya sağdan direksiyonlu araçlar söz konusu olduğunda insanların aklına ‘İngiliz sistemi’ gelir. 2002 yılı verilerine göre nufüsü 6.7 milyarı bulan dünyada yaklaşık olarak 2.2 milyar kişi bu sisteme göre seyahat ediyor. Oysa, trafikte soldan gitmenin temelleri İtalya’ya daha doğrusu Papa 8’inci Boniface dönemine dayanıyor.
Papa Bonfice 1300 yılında ‘Bütün yollar Roma’ya çıkar’ diyerek, Hıristiyanlara günahlarından arınmaları için bugünkü Vatikan’a gelmeleri çağrısınında bulundu. O yıl 2 milyon hacının ziyaret ettiği Roma’nın yolları ise böyle bir yoğunluğu kaldıracak durumda değildi. Bunun üzerine yollarda karmaşa çıkmasını önlemek isteyen Papa Bonfice, yolun solundan gidilmesi gerektiğini de belirten bir çeşit trafik yasası çıkardı.
M.S. 1300 yılında trafikte soldan seyahat etmeyi zorunlu hale getiren Papa Bonfice, modern anlamda trafik kurallarının temellerinin atılmasını sağladı. Böylece, dünya nüfusunun 3’te 1’i ‘İngilizlere özgü’ olarak bilinen bu sistemle trafikte seyahat eder hale geldi.
İngiliz tarihçi ve yazar C. Northcote Parkinson’a göre de ‘doğal olan’ olarak adlandırılan trafikte soldan gitmenin altında insanların büyük bir çoğunlunun sağ elinin kullanması (sağlak olması) yatıyor. Ortaçağ’da at ile yolun solunda seyahat eden kişiler, bir tehlike anında kılıçlarını sağ elleriyle rahatça kullanabiliyorlardı.
Günümüzde ise trafiğin soldan işlediği ülkelerin büyük bir çoğunlunun daha önce Britanya İmparotorluğu’nun sömürgesi olması dikkat çekiyor. Japonya, Endenozya, Mozambik ve Tayland gibi ülkeler ise bu durumun dışında kalıyor.
İtalya, Çin, Kanada, İsveç, İzlanda ve ABD gibi birçok ülke trafiğin akışını soldan sağa değiştirenler arasında yer alırken, sistemi sağdan sola değiştiren tek örnek ise Okinava. Bir Japon adası olan Okinava 1978 yılında trafik akışının soldan olması kuralını uygulamaya koydu.
İsveç’te ise 1955 yılında düzenlenen halk olamasında yüzde 82.9 oranında ‘hayır’ cevabı çıkmasına rağmen, parlamento 1963 yılında trafik akışını soldan sağa değiştiren yasayı onayladı. 3 Eylül 1967 tarihinde başlatılan yeni uygula öncesi 4 saat boyunca resmi araçlar hariç bütün taşıtların trafiğe çıkması yasaklandı. Böylece, araçların büyük bir çoğunluğu soldan direksiyonlu olan İsveç; sınır komşuları Norveç, Finlandiya ve Danimarka’da uygulanan trafik sistemiyle uyum sağlamış oldu.
İngiliz sisteminde Amerikan araçları
Karayip adalarında trafik soldan akmasına rağmen araçların büyük bir çoğunluğu olması gerektiğinin aksine soldan direksiyonlu. Bunun nedeni ise kullanılan araçların büyük bir çoğunluğunun ABD’den ithal edilmesi.
Soldan direksiyon prestij sembolü
Farklı ve ilginç şeylerin kısa sürede popüler olduğu Japonya’da soldan direksiyonlu otomobil kullanmak prestij göstergesi olarak kabul ediliyor. Trafiğin soldan aktığı ülkeler arasında yer alan bu ülkede ithal edilen soldan direksiyonlu araçları kullanmak önemli bir prestij sembolü olarak görülüyor.
Trafiği soldan akan ülkelerASYA-PASİFİK
Avustralya, Bangladeş, Butan, Bruneyi, Cook Adaları, Cocos Adası, Endonezya, Fiji, Hong Hong, Hindistan, Japonya, Kiribati, Makau, Malezya, Maritus, Nepal, Norfolk Adaları, Pakistan, Papua Yeni Gine, Pitcairn Adası, Singapur, Solomon Adaları, Siri Lanka, Tayland, Tonga ve Yeni Zellanda.
AVRUPA
İngiltere, Güney Kıbrıs, Kanal Adası, Kuzey Kıbrıs ve Malta.
AMERİKA
Angula, Antigua, Bahamalar, Barbados, BVI, Kayman Adaları, Dominik, Granada, Guyana, Jameyika, Monserrat, St. Helena, St. Kitts ve Nevis, St. Luçiya, St. Vinsent, Suriname, Trinidad ve Tobako, Turks and Caicos Adaları, ve USVI.
AFRİKA
Bostvana, Güney Afrika, Kenya, Lesotto, Malavi, Mozambik, Namibya, Seychelles, Somali, Svaziland, Tanzanya, Uganda, Zambiya ve Zimbave.
İngilizler de istedi değişmek pahalı geldi
Kıta Avrupa’sına uyum sağlamak isteyen İngiltere’de de 1960 yılında trafik akış yönünü değiştirmek için çalışmalara başlandı. Hazırlanan raporlar sonucunda sağdan direksiyonlu araçların cenneti olarak bilinen İngiltere’nin trafik akış yönünü değiştirmesinin milyarlarca paund’da mal olacağı ortaya çıkınca, bu fikirden vazgeçildi.
Mazda5 Ağustos’ta piyasada
Mazda’nın segmentinde ilk olan 6+1 koltuk yerleşimine sahip otomobili Mazda5 MPV’nin, Ağustos ayında Türkiye pazarına sunulması bekleniyor. Bir aile otomobili olarak tasarlanan Mazda5, ilk bakışta 6 kişilik olarak görülen iç mekanında, katlanabilir koltuk ilavesi sayesinde 7 kişi rahatça yolculuk edebiliyor. Yedinci koltuğun katlanması durumunda araç içinde oluşan koridor sayesinde aracın her bölümünden birbirine geçiş imkanı sağlanırken, ikinci sırada bulunan koltuklar da ayrı ayrı ön ve arkaya hareket edebiliyor. 4 silindirli 2.0 litrelik bir motora sahip olan araç, gelişmiş darbe enerjisi dağıtım ve sönümleme sistemi, bütünleyici güvenlik sistemi, 4 tekerlekte bulunan ABS, fren destek sistemi ve fren gücü dağıtım sistemi, dinamik stabilite kontrol, ön, yan ve perde hava yastıkları gibi güvenlik donanımlarına sahip.