Güncelleme Tarihi:
Son dönemde uluslararası basında 1915 olaylarının “soykırım” olduğu yönündeki yazıların aksine Stone’un makalesi, yaşananların bu şekilde değerlendirilmesinin güç olduğu tezini savundu.
Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Rusya Çalışmaları Merkezi Başkanı da olan Stone’un bu makalesinin “soykırım” iddialarını tanıyan yayın organlarından olan İngiliz The Times’ta yayınlanması dikkat çekti. Habere gelen yorumlarda, özellikle Ermeni diasporası Stone'u Türkiye'den para almakla suçlayarak, sert tepki gösterdi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanıyan bir karar aldığını anımsatan Stone, Komite’nin haklı olup olmadığı sorusunu yöneltti ve şu yanıtı verdi:
“Bugünkü Türkiye’nin doğusunda yaşayan halk [o dönemde] çok ağır koşullar altında yerlerinden edildiler ve bu da zaman zaman cinayetlere ve şiddet olaylarına neden oldu. Peki ya soykırım? Eğer Hitler’in yaptığı tarzda bir şeyden bahsediyorsanız hayır.
Ekim 1914’te bir Ermeni lidere mevcut sorunların giderilmesi için devlette bir görev teklif edildi ancak güven sorunu nedeniyle teklifi geri çevirdi.
Türkler yaşananlardan dolayı 1,600 kişiyi yargıları ve bir valiyi idam etti. 1918’den sonra dört yıl boyunca Türk arşivlerini inceleyen İngilizler, suç teşkil eden belge bulamadılar. Büyük şehirlerde yaşayan Ermenilere dokunulmamıştı.
Yaşananlarla ilgili 1920 yılında bazı belgeler ortaya çıktı ancak bunların da bir Fransız okulunda yazılmış saçma sapan sahte belgeler olduğu anlaşıldı. Bütün bu yaşananlar soykırım olarak tanımlanamaz.”
SADECE ERMENİLER DEĞİL
Stone, o dönemde Anadolu topraklarında korkunç olayların yaşandığını ancak benzer acıların Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar ve Kafkaslardan çekilmesiyle göç eden milyonlarca Müslüman ve Yahudi’nin de başına geldiğini vurguladı. Stone, hatta şehirlere göç eden bu insanların, Ermeni şiddetine maruz kaldığının da altını çizdi.
Stone, yaşanan olayların bir soykırım olmaktan çok uzak kalmasına rağmen, Ermenilerin Atlantik’in ötesine geçtikleri zaman, sadece kıta değil dünyayı da değiştirdiklerini ifade etti.
TÜKRLER YABANCILAŞTIRILIYOR
Türkiye'de Ermeni iddialarının doğruluğuna inanan kişiler olduğunu da anlatan Stone makalesini şu değerlendirmelerle sonlandırdı:
"Ancak egemen olan yaklaşım, aşağı yukarı hakir gören bir bakışı yansıtıyor: Bu insanlar kim ki çoğunun harita üzerinde bile bulamayacağı bir ülkede bir asır önce meydana gelmiş olaylar hakkında ahkam kesebiliyor?
Bütün bunlar, ABD'nin Irak'ta yaptıklarının doğurduğu tepkiyle birleşiyor ve halkın aklı İsviçre'nin minareyi yasaklaması veya Avrupa'nın saçma sapan bir kararla Kıbrıslı Rumları Birliğe dahil etmesiyle daha da karışıyor.
Pratikte Türkler yabancılaştırılıyor ve 'Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur' ve diğer devletlerin hepsi aynıdır düşüncesiyle Batı'nın Haçlı Savaşları'nın bir başka türünü uyguladığını düşünmeye teşvik ediliyor.
Artık Türkiye'nin Batı'yla ilişkilerine geçmişte olduğu kadar ihtiyacı yok: Ticaret ve yatırımlar Rusya ile Orta Asya'ya doğru kayıyor; Çinliler, Ankara'da oldukça faal bir rol oynuyor.
1950'de kimsenin hayal bile edemeyeceği bir şekilde Batı için en iyi reklam olan bir ülkeyle ilgili gerçekten de istediğimiz şey bu mudur?"