Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2005 01:58
Genelkurmay Başkanlığı, Askeri Tarih ve Stratejik Etüt ve Denetleme Başkanlığı arşivlerinde bulunan 1914-1918 tarihleri arasındaki belgeleri, ‘Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri’ adıyla yayınladı. Belge ve fotoğraflarda, Ermenilerin yaptığı zulüm tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
GENELKURMAY Başkanlığı arşivindeki 1915 tarihli belgeler, soykırım iddiaları peşinde koşan Ermenilerin, Van çevresinde masum köylülere yaptıkları tüyler ürpertici vahşete tanıklık ediyor.
Genelkurmay Başkanlığı, Askeri Tarih ve Stratejik Etüt ve Denetleme Başkanlığı arşivlerinde bulunan 1914-1918 tarihleri arasındaki belgeleri, ‘Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri’ adıyla yayınladı. Bu belgelerde, Ermeni çetecilerinin Osmanlı’nın darda kalacağı bir anı kollayarak çok önceden isyan planları yaptığı da ortaya çıktı.
ÇETE KURUYORLAR
Bitlis Valisi Mustafa Bey’den gelen 18 Eylül 1914 tarihi şifrede Ermeni aydınlarının, ‘Türk ordusunun ilerlemesi durumunda itaate devam edilmesi, Türk ordusunun geri çekilmesi halinde de silahlanıp çete halinde gelen şeylere el konulması ve ilişkileri kesme’ yönünde bir karar alındığı belirtiliyor.
Zeytun’da (Süleymanlı-Maraş) 14 Mart 1915’te Ermenilerin hapishaneye saldırarak jandarmaları şehit etmelerinin ardından yayınlanan bir tebliğnamede ise Ermenilerin tüm bu saldırılarına karşılık verilmemesi isteniyor ve halka sağduyu çağrısı yapılıyor.
Başkomutanlığa 22 Nisan 1915’te Hasankale’den gönderilen bir şifreli yazıda ise Ermenilerin Sivas’ta ve Van’da ayaklandığı, diğer illerdekilerin de uygun zamanı kolladığına dikkat çekiliyor.
KIZINI BOĞMADI DİYE ÖLDÜRDÜLER
İşte belgelerdeki bir zulüm örneği: Saray’ın Yamanyurt köyünde Miha’nın eşi Fato, üç çocuğu ile boğazlandı, Belecek’te Hanım Hatun, Antranik adlı çete reisi tarafından tecavüz edildikten sonra beraberinde götürüldü, Keçikayası köyünde Hacı Molla Sait, kendi kızını eliyle boğazlaması için zorlandı ve her teklifte uzuvlarından biri kesilerek şehit edildi.
Karın deşip çocuğu tandıra attılar
GENELKURMAY arşivinde bulunan Özalp Kaymakamı Kemal’in imzasını taşıyan 4 ve 15 Mart 1915 tarihli bir belge Ermeni mezalimini tüm vahşetiyle ortaya ortaya koyuyor. İşte bu belgelerde yer alan vahşetin boyutları:
Ermeniler Van’ın Özalp ilçesindeki Sarıköy’de yaptıkları katliamda 41 erkeği süngü ve kurşunla, bazılarını da döverek, karnını yararak ve keserek öldürdü.
Köydeki İso’nun kızı Güllü’nün memesi kesildi, İbo’nun eşi Silo’nun kızı Sülni’nin karnı yarılarak çocuğu çıkarıldı, tandıra atıldı ve çok sayıda kadına tecavüz edildi.
Nezu Hatun tandırda yakılan iki torununun etini babasına ve annesine yedirmek üzere zorlandı, bunu yapmak istemeyince öldürüldü. Nezu Hatun yaşadıkları karşısında aklını kaybetti.
Van’ın Özalp ve Saray ilçeleri
Genelkurmay’ın belge ve fotoğraflarında, Van’ın Özalp ve Saray ilçelerinde Ermeniler tarafından bazı kadınların hamileyken karınlarının deşildiği, bazılarının çocukları ile tandırda yakıldığı, genç kızların tecavüz edilip öldürüldüğü, erkeklerin ise kurşun ve süngü ile katledildiği gözler önüne seriliyor.
Bir yeni belge de TTK’dan
TÜRK Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında Ermeni iddialarına ilişkin yeni bazı belgeleri açıkladı. Taşraya bizzat icraat makamına gönderilmiş belgenin orijinalinin ellerine geçtiğini ifade eden Halaçoğlu, 3. Ordu’da görevli Nurettin Peker adlı yüzbaşının oğlu Orhan Peker’in kendileriyle irtibata geçerek orijinal belgeyi teslim ettiğini söyledi. Halaçoğlu, belgeye göre 18 Aralık 1918’de savaşın bitiminden sonra Osmanlı Devleti’nin naklettiği Ermenilere eski evlerine dönme izni verdiğini kaydetti. Halaçoğlu’nun verdiği bilgiye göre, belgede yer alan bazı maddeler şöyle:
Arzu edenler, dönmek isteyenler döneceklerdir. Dönmek istemeyenlere baskı yapılmayacaktır.
Dönecek kişilere araç temin edilecek, ihtiyaçları karşılanacaktır.
Evlerine döndüklerinde buralara muhacir yerleştirilmişse çıkarılacak, ev ve araziler sahiplerine teslim edilecektir.
Mal sandıklarında emniyet altına alınmış eşyaları ilgililere teslim edilecektir.
Muhacir, yaşadığı Ermeni evinde tadilat yapmışsa devlet tarafından bu muhacire ödenecek, ancak Ermeni’den para alınmayacaktır.
Ermenilerin vergi borcu dahil tüm borçları affedilecektir.