Güncelleme Tarihi:
Biz Türkiye’den göremeyeceğiz. Ama ABD’de, batı kıyısından doğuya boydan boya izlenebilecek. ABD’de bu işin turizmi çoktan başlamış, Royal Caribbean, yolcular Atlantik Okyanusu’nda tutulmayı izlesin diye 7 gecelik “Total Eclipse Cruise” bile düzenliyor.
Beklenti ve heyecan yüksek, ama buna şaşırmamak lazım. “Tam güneş tutulması” izlemek, gerçekten insanının içini ürperten bir deneyim. Yalnız insanlar değil, bütün canlılar, güneş tutulmasından etkileniyor. (Bu güzel videoda izleyebilirsiniz.)
İşte bu heyecanlı bekleyiş sürerken, NASA dün, yakın geçmişteki bir güneş tutulmasını hatırlattı ve fotoğrafını yayınladı.
Tam 18 yıl önce, 11 Ağustos 1999’da, Kastamonu’nda çekilmiş bir fotoğraf bu. Kararmış gökyüzünde parlayan Venüs gezegeni, güneşin önünde siluet halinde Ay, ve Güneş’in parıldayan halesi “solar corona" görülüyor. Aşağıda da, bu muhteşem gök olayını gözlemleyen insanlar.
Hatırlıyorum, “yüzyılın son güneş tutulması” diye ünlenen bu astronomi olayı önemli bir turizm hareketliliği yaratmış, sadece Türkiye’den değil, başka ülkelerden de meraklılar gelmiş, Batı Karadeniz sahillerinde kamp kurmuşlardı.
Peki NASA neden 11 Ağustos 1999’da Kastamonu’da çekilmiş bir güneş tutulması fotoğrafını dün yayınlıyor?
Çünkü yaklaşan 21 Ağustos güneş tutulmasıyla, 11 Ağustos’taki tutulma, aynı döngünün ortaya çıkardığı gök olayları.
Yani, deyim yerindeyse, akrabalar.
Aralarındaki akrabalığa, “Saros döngüsü” deniyor.
Ay ve güneş tutulmaları için kullanılan bir terim “Saros döngüsü.” 6.585,3 günlük (tam olarak 18 yıl, 11 gün ve 8 saatlik) bir zaman dilimine denk düşüyor.
Güneş ve ay tutulmaları böyle bir döngüyle tekrarlanıyorlar.
Tabii hepsi tam tutulma olmadığı için her seferinde aynı heyecanı yaratmıyorlar.
Bir Saros döngüsü farkla meydana gelen iki tutulma, aynı geometrik özelliklere sahip oluyor, yani Ay’ın Dünya’dan aynı uzaklıkta olduğu bir durumda, ve yılın hemen hemen aynı zamanında meydana geliyor. Ancak, aynı yerden izlenemiyorlar. Aynı coğrafi bölgede yeniden bir tutulma izlenebilmesi için üç Saros döngüsü geçmesi gerekiyor, yani 54 yıl ve 34 gün.
Tutulmalar böyle 18 yıllık döngüler halinde, önce Güney kutbundan görünüyor, sonra yavaş yavaş tırmanıyor, ekvatoru geçiyor ve Kuzey kutbuna kadar varıyor. 1.226 ila 1.550 yıl süren ve 69 ila 87 tutulma yaşanan bu sürece bir “Saros serisi” deniyor.
İşte 11 Ağustos’ta Kastamonu’da fotoğraflanan ve 21 Ağustos’ta Kuzey Amerika’da izlenecek olan güneş tutulmaları, Saros 145 serisinin bir parçası.
Aşağıda, Saros 145 serisinde geçmişte yaşanan ve gelecekte yaşanacak tutulmaların yörüngeleri var.
Göreceğiniz gibi, 11 Ağustos 1999 tutulması, Türkiye’ye Batı Karadeniz üzerinden girip, yalaşık Hakkari üzerinden çıkan bir yörünge izlemiş.
1927’de yayınlanan bu diyagramda Saros 145 serisindeki güneş tutulmalarının yörüngeleri var. Görüleceği gibi, 1991 yaşanan ve 21 Ağustos’ta beklenen güneş tutulmasını yörüngesi birebir kesinlikle öngörülebilmiş.
Saros terimiyle ilgili ayrıntılar da ayrıca ilginç.
Saos, Babillilerin, 3.600 yıllık dönemlere verdikleri “Sar” isminden geliyor.
Kalde ve Babil uygarlıkları, ay ve güneş tutulmalarının belli bir düzen içinde gerçekleştiğini biliyorlardı.
Babil’de astronomlar işbaşında. MÖ 3 Mayıs 1375’te meydana gelen güneş tutulması, başarıyla tahmin edilip kayda geçirilen ilk tutulma olarak biliniyor. Babilli astronomların Saros döngüsünü bildikleri ve tutulmaları yaklaşık olarak tahmin edebildikleri düşünülüyor.
Güneş ve ay tutulmaları (ve kuyruklu yıldız geçişleri) takviminin bu kadar düzenli hesaplanabilmesinin, tarih araştırmaları açısından büyük bir yararı var.
Herhangi bir tarihi belgede, bir tutulmadan ya da kuyruklu yıldızdan bahsediliyorsa, bu bize, olayın tam tarihi hakkında çok net bir bilgi veriyor.
1577’de İstanbul semasında görünen kuyruklu yıldızı gözleyen bir astronom. Osmanlı uygarlığının en önemli astronomi alimi Takiyüddin’di. III. Murad’ın emriyle bu kuyruklu yıldızı o da gözlemlemişti. Ama minyatür onu mu gösteriyor, emin değiliz.
Örneğin Edirne’in fetih tarihi tartışmalı.
Pek çok tarihi kaynak, bu olaya ilişkin, 1361 ile 1369 arasında değişen, farklı farklı tarihler verir.
Ancak bunlardan birinde, Oruç bey’in “Tevarih-i Al-i Osman”ında şu anlatımları görüyoruz:
"..şehir kavmi kale kapısını açıp kaleyi verdiler. Edirne fetholdu. Evrenos bey dahi İpsala’yı fethetti... Bu yulda güneş dutuldu, alem karanuluk oldu.”
“..bu yıl içinde güneş külli tutuldu, tamam yıldızlar göründü, Edirne fetholdu,..”
Astronomik hesaplar, bize, o yıllardaki tek tam güneş tutulmasının, 5 Mayıs 1361’de meydana geldiğini söylüyor.
Bu veriden hareketle, örneğin Prof. Halil İnalcık, Edirne’nin fethi için 1361 tarihi esas almamız gerektiği sonucuna varıyor.
Bir not da, NASA’nın bugün servis ettiği o fotoğrafı çeken hakkında:
Tunç Tezel, bir amatör astronom ve tutkulu bir gece gökyüzü fotoğrafçısı.
1977 doğumlu, 1992’den beri gece gökyüzünü gözlüyor ve fotoğraflıyor.
Asıl merakı, yeryüzünün şekilleriyle gökyüzünün görüntüsünü birleştiren kompoziyonlar yaratmak.
2011 yılında, Pasifik Okyanusunda, küçük bir adadan çektiği ve “Galaktik Cennet” adını verdiği böyle fotoğrafla Greenwich Kraliyet Gözlemevi Müzesi’nin düzenlediği Astronomi Fotoğrafçılığı yarışmasında “Yer ve Gök” kategorisinde birincilik kazanmış.
Ama beni asıl çarpan, Nemrut dağının tepesindeki o muhteşem anıt-mezarla, gökyüzünde Samanyolu’nu birleştirdiği şu kare oldu.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR