Güncelleme Tarihi:
MERSİN'DE KANLI BASKININ FOTOĞRAFLARI
Güneydoğu’da ocaklar söndüren kan davasının korkunç yüzünü, Diyarbakır- Tarsus hattındaki gelişmeler bir kez daha ortaya koydu. Biribirine akraba olduğu halde sonradan hasım haline gelen ailelerin mensupları ile polis, jandarma ve adliye kayıtları üzerinde yapılan araştırmada, önceki yıllarda 5, dün de 5 kişinin daha öldürülmesi olaylarının gelişimi şöyle:
* 1990’da Diyarbakır’ın Hazro İlçesi’ne bağlı Meşebağlar Köyü’nde oturan ve dünkü saldırıda öldürülen İzzettin İkilik, aynı köyde yaşayan, soyadları da aynı olan ancak akrabalıkları bulunmayan Zozan İkilik’i evlenmek için kaçırdı. Bunun üzerine Zozan İkilik’in babası Yemlihan İkilik, İzzettin İkilik’in ağabeyi Şahabettin İkilik’i öldürdü.
* 1990’da Şahabettin İkilik’in öldürülmesinin intikamını almak isteyen Recep İkilik ve İzzettin İkilik, kaçırılan Zozan’ın dayısının oğlu Hüsnü Zeren’i öldürdü ve iki aile arasında kan davası başladı. Zozan İkilik’i kaçıran İkilik Ailesi, kan davasının büyümemesi için bu tarihten sonra Mersin’in Tarsus İlçesi’ne göç etti.
* 1992’de ise aynı köyde oturan İnce Ailesi ile Zeren Ailesi arasında 1984’deki bir yaralama olayı nedeniyle güdülen kan davası alevlendi. Aynı yıl Abdulkadir Zeren, Ömer İnce’nin kardeşi Kutmir İnce’yi öldürdü. Bunun üzerine Tarsus’a göç eden İkilik Ailesi, İnce Ailesi’ni yanlarına çağırdı. İnce ailesi de kan davasından kaçarak Tarsus’a göç etti. İkilik Ailesi, İnce Ailesi'nin ev kiralarını ödeyip, iş bulmalarına kadar her konuda yardım edip kol kanat gerdi.
* 17 Aralık 2006’da, 14 yıl kurşunların hedef gözetmediği kan davası nedeniyle yine Diyarbakır’da silahlar çekildi. 1992’de öldürülen Kutmir İnce’nin kardeşi Zeki İnce ile kardeşleri ve yeğenleri, kan davalıları Zeren Ailesi’nden Abdulkadir Zeren’i öldürdü.
* 9 Şubat 2007’de kan davası bu kez Tarsus’a sıçradı. Abdulkadir Zeren’in intikamını almak için yakınları, İnce Ailesi'nin fertlerinin peşine düştü. Tarsus’ta takip edilen Ömer İnce kardeşi Sabri İnce, Tarsus Tren Garı’nda Diyarbakır’dan gezmeye gelen akrabaları 24 yaşındaki Sinem Zoroğlu’nun karşılamaya gitti. Zoroğlu’nun 33 N 4471 plakalı otomobillerine alan İnce kardeşler, silahlı saldırıya uğradı. Ömer İnce ölürken, Sabri İnce ile Zoroğlu yaralı kurtuldu. Ramazan, Mehmet, Hilmi ve Mahmut Zeren zanlı olarak tutuklandı. Bu olayla ilgili İkilik Ailesi’nden Mahmut İkilik de olay sırasında Diyarbakır’daki bazı kişilerle yaptığı telefon konuşması nedeniyle cinayete karıştığı gerekçesiyle tutuklandı. Mahmut İkilik, geçtiğimiz hafta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
* 7 Nisan 2008’de, bugüne kadar 3 aileden 5 kişinin öldürüldüğü kan davası, bir günkü 5 kişinin can verdiği katliama dönüştü. Geçen yıl öldürülen Ömer İnce’nin öldürülmesinin intikamını almak isteyen İnce Ailesi, Tarsus’un Şehit Kerim Mahallesi’ndeki eski buğday pazarının bulunduğu kahvenin bahçesinde oturan kardeş ve amca çocukları olan ve Zozan İkilik’i kaçırarak kan davasına neden olan İzzettin (42), Abidin (39), Recep (39) ve Bahri İkilik’i (55) çapraz ateşle başlarından, aynı dakikalarda pusu kurulan Ahmet İkilik (19) de Fahrettin Paşa Mahallesi’ndeki evinden çıktıktan sonra açılan ateşle öldürüldü. Ciunayetlerden sonra M.İ. (15), R.İ. (14) Merkez Polis Karakolu’na giderek teslim oldu. İki kardeşin verdiği ifade doğrultusunda babaları Mevlüt İ. (53) ile akrabaları Kazım İlten (42) gözaltına alındı.
Bu olayla ilgili operasyonlarını sürdüren polis, İkilik Ailesi’nden Fikri ve Şahabettin İkilik ile Nihat Ataş’ı da gözaltına aldı.
“ONLARA KAN VERDİK, ONLAR CANIMIZI ALDI”
Dünkü saldırıda öldürülen Bahri ve Recep İkilik’in kardeşi çay ocağı işleten 41 yaşındaki Mahmut İkilik, Barbaros Mahallesi’ndeki evinde taziyeleri kabul ederken olayın şokunu yaşıyor.
Diyarbakır’ın Hazro İlçesi’nde İnce, İkilik ve Zeren aileleri arasındaki 2 ayrı kan davası olduğunu belirten Mahmut İkilik, kendilerinin de İnce Ailesi ile Zeren Ailesi arasındaki kan davasının kurbanı olduklarını ileri sürdü. Geçen yıl Ömer İnce’nin öldürüldüğü dakikalarda Diyarbakır’dan kendisini arayarak akrabalarıyla telefon konuşması yaptığını, bu nedenle cinayetle ilgisinin olduğu gerekçesiyle Zeren Ailesi’nden 4 kişi ile birlikte tutuklanıp geçen hafta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını ifade eden Mahmut İkilik, şöyle dedi:
“İnce Ailesi, bu tutuklama nedeniyle Ömer İnce’nin öldürülmesine karıştığım gerekçesiyle bizim aileden intikam almak için 5 akrabamı öldürdü. Halbuki, biz Zeren Ailesi ile İnce Ailesi arasında ortaya çıkan kan davasının büyümemesi için İnce Ailesi’ni Tarsus’a getirdik. Onlara kol kanat gerdik. Ev kiralarını bile ödedik. Ama onlar bizi Ömer İnce’nin öldürülmesinden sorumlu tutup katliam yaptılar. İnsanlığımızın cezasını çektik. Sahip çıktığımız ve bugün gözaltında olan zanlılardan M. ve R.İ.’nin babaları Mevlüt İ.’ye kalp hastası olması nedeniyle acil istenen kanı bizzat ben ve öldürdükleri kardeşim Bahri verdi. Biz onlara kan verdik, onlar bizim canımızı aldı. İnsanlığımıza böyle karşılık verdiler” dedi.
BABASININ ÖLDÜRÜLMESİNE TANIKLIK ETTİ
Olay sırasında çalıştığı motosiklet tamircisinde silah seslerini duyarak olay yerine gelen ve babasının öldürüldüğü ana tanıklık eden ve cesedine sarılarak gözyaşı döken 13 yaşındaki V. İ., Emniyet Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Sosyal hizmet uzmanı denetiminde ifadesi alınan V. İ., ardından ailesine teslim edildi.
Olayın şokunu üzerinden atamayan ve bugüne kadar hiç okula gönderilmediği ortaya çıkan V. İ., motosiklek tamircisinde çalıştığını ve zaman zaman ayakkabı boyacılığı yaptığını söyledi. Silah sesini duyunca tamirciden sokağa çıktığını belirten V. İ., şunları söyledi:
“Silahlı bir adam babamı kovalıyordu. Ben de ‘Yapma, babamı öldürme’ diye bağırdım. Bu sıra silahını bana doğrultup ateş etti. Kurşun ayağımın yanından sekip gitti. Ardından da babama ardı ardına ateş edip kaçtı. Babam yere yığılmıştı, koşarak üzerine kapandım. O anı düşünmek bile istemiyorum. Babam gözlerimin önünde öldü. Onlar, babamdan ne istedi ki, biz onlara bir şey yapmadık. Ancak şunu unutmasınlar, bizden 5 kişi aldılar, biz onların köklerini kazıyacağız.”
ÖLDÜRÜLEN İZZETTİN'İN 12 ÇOCUĞU VAR
1990’da Zozan İkilik’i kaçırarak kan davasının fitilini ateşleyen ve dün düzenlenen saldırıda kan davasına kurban olan 42 yaşındaki İzzettin İkilik’in resmi nikahlı eşi Sevim İkilik, 12 çocuğu ile ortada kaldı.
Zeren Ailesi ile İkilik Ailesi’nin birbirlerine kan davası nedeniyle düşman olduğunu, ancak kendilerine sahip çıktıları İnce Ailesi’nin kurbanı olduklarını anlatan Sevim İkilik, “Kan davası bir başladı mı kimse bitiremiyor. Onlarca canı toprağın altına da koysak, bu husumet sürüp gidiyor. Anlamsız yere çıkan kan davasında esas acıyı ölenlerin ardında kalanlar yaşıyor. Ben 12 çocuğumla ortada kaldım. Bu çocuklara kim bakacak? Onların günahı ne? Bu husumetin bir gün kapımızı çalacağını düşünerek 15 yıl önce köyümüzden kaçıp buraya taşındık yine de kurtulamadık” dedi.
İzzettin İkilik’in oğlu Ferhat İkilik ise (19), kan davalarına bir nokta konulması gerektiğini, kendi gibi gençlerin aileler arasında yaşanan husumetinin piyonu olmamasını arzu ettiğini anlattı. Ölenlerden Abidin İkilik’in oğlu Hüseyin İkilik de (18) kan davalarına özellikle ailelerin genç çocuklarının kurban olduğunu belirterek, “Bu tip olaylarda gençler suçu üstleniyor. Kan davası saçmalıktan öte bir şey değil. Kan davasında aile meclisi kimin suçu üstleneceğine karar veriyor. Ailede gençlerin söz sahibi olması mümkün değil. Büyükler ölüyor, gençler cezaevinde bir ömür geçiriyor, çocuklar ise yaşadıklarının ve öksüz kalmanın etkisiyle yıllarını harcıyor” diye konuştu.
SORGULARI SÜRÜYOR
Tarsus’ta 5 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan M.İ. R.İ., babaları Mevlüt İ., akrabaları Kazım İlten ile olaya adı karışan akrabaları Nihat Ataş’ın sorgusu sürüyor. Gece düzenlenen operasyonda evlerinde ruhsatsız tabanca bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan İkilik Ailesi’nden Fikri ve Şahabettin İkilik ise haklarında yasam işlemin ardından serbest bırakıldı.
Öte yandan saldırıda öldürülen 5 kişinin cesetleri Adana Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapıldı. Ölenlerden Abidin, İzzettin ve Ahmet İkilik bugün öğle saatlerinde Şehir Mezarlığı'nda toprağa verildi. Recep ve Bahri İkilik'in de otopsinin tamamlanmasından sonra aynı yerde toprağa verileceği belirtildi.