17 tutuklama

‘SELAM Tevhid’ soruşturmasında kumpas iddialarına ilişkin gözaltına alınan 34 askerden 17’si tutuklandı. 15 asker İstanbul Nöbetçi 2’nci Sulh Ceza Hâkimliği’ndeki, 2 asker de Merkez Komutanlığı’ndaki savcılık sorgularının ardından bırakıldı. Serbest bırakılan 10 asker hakkında ise yurtdışına çıkış yasağı ve haftada bir gün karakola giderek imza atmaları yönünde adli kontrol tedbiri uygulandı. Tutuklama kararında şüpheliler hakkında bölgelerinde MİT faaliyetlerinin olduğunu bildikleri halde bu TIR’ları durdurarak aramaya çalıştıkları, faaliyeti ifşa etmeyi amaçladıkları, bu kapsamda ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarını işlediklerine yönelik dosyada kuvvetli delil bulunduğu belirtildi. Tutuklanan askerlerin avukatları ise İstanbul Adalet Sarayı önünde kararı eleştirdi. Avukat Hasan Tok, “TIR, Hatay’ı, Adana’yı dolaştı, İstanbul’a geldi, Çağlayan’a park etti. Buradan sonra da bence Brüksel’e gider. Bu TIR Lahey’e gider” dedi.

İşte o askerler

Jandarma Yarbay Erdal Turna, Hatay Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Mehmet Fırat, Jandarma Binbaşı Bekir Karataş, Jandarma Yüzbaşı Hakan Gencer, Üsteğmen Gökhan Bakışkan, Jandarma Üsteğmen Önder Kır, Jandarma Üsteğmen Hüseyin Özmen, Jandarma Kıdemli Üsteğmen İbrahim Aslan, Jandarma Üsteğmen Hakan Kaplan, Jandarma Üsteğmen Mesut Çelik, Jandarma Teğmen İsmail Önder Ata, Jandarma Astsubay Halil Alp, Jandarma Astsubay Gültekin Menge, Jandarma Üstçavuş Halil İbrahim Köse, Jandarma Astsubay Mahmut Özcan, Jandarma Başçavuş İdris Karaçizmeli, Jandarma Kıdemli Başçavuş Sezai Akyüz.

İfadeler

TIR açılırsa hükümet düşer

Binbaşı Mehmet Fırat: Olay yerinde Deniz ve Semih olarak bildiğim MİT’çileri de gördüm. Onlar bana ‘Bu TIR ağzına kadar silah dolu, eğer açılırsa yarın hükümet düşer. Yer yerinden oynar, dünya ayağa kalkar. Altında kalırsınız, açmayın’ dediler. Konuşmalar devam ederken valilikten bir yazı geldi. TIR’larla birlikte izin olmaksızın uzaklaştılar. TIR yaklaşık 2 kilometre sonra tekrar durdu. MİT görevlileri aranmanın yapılmasını engellemek üzere kol kola girdiler. Kısa süreli bir arbede yaşandı. O bölgede MİT’in silah deposu olduğunu biliyorduk. Hatta çok ağır silahlar gönderdiklerini ve Esad rejiminin de düşmek üzere olduğunu söylemişlerdi. Bunları burada açıklamak istemezdim ama kendimi savunmak için söylemek zorunda kaldım.

O şahıs bana yumruk attı

Jandarma Üsteğmen Önder Kır: TIR’ların kapaklarını açtık. İçerisinde çeşitli sayı ve ebatlarda mühimmat olduğunu gördük ve görüntüledik. Sonra herhangi bir kayıt işlemi yapmadık. Ben gittiğimde anahtarların MİT mensuplarında olduğunu gördüm. Bu esnada TIR’lardan birinin anahtarını MİT mensuplarının kendi şoförlerine verdiklerini gördüm ve anahtarı ellerinden aldım. Aldığım şahıs bana yumruk attı. MİT Bölge Başkanı olay yerine geldi. Onun da bir ara ‘Bunlar benim personelim değil. Ben de tanımıyorum’ dediğini duydum.

MİT TIR’larını ben ihbar ettim

Jandarma Astsubay Gültekin
Menge: TIR’ların plakasını vererek ve silah ile mühimmat taşıdıklarını Ankara’dan yola çıkıp Adana’ya doğru geldiklerini, isimsiz bir ihbarla söyledim. İhbarın doğru çıkıp çıkmadığını denetleme amacıyla haber sitelerine ve televizyonlarına baktım. İhbarın doğru çıktığını ancak TIR’ların MİT’e ait olduğunu öğrendim. Bu konudan dolayı da üzüldüm. Terör örgütlerine ait olacağını tahmin ediyordum. İkinci bir Reyhanlı olayı yaşanmaması için bu olay olmuştur.