165 cezaevini kapatacağız

Kayseri Adliye sarayının açışını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gerçekleştirdi. Açılışa Cumhurbaşkanı Gül’ün yanı sıra Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Vali Orhan Düzgün, milletvekilleri, Danıştay Başsavcısı Mevlüt Çetinkaya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu katıldı.

Açılışta konuşan Adalet Bakanı Ergin, "Hedefimiz insanımızın daha hızlı, daha etkin adalet hizmeti almasını sağlamaktır. Hükümetimizin göreve başladığı 2002 yılından bu yana yargının temel sorunları 4 ana başlıkta ele alındı. Bunlar güncelliğini yitirmiş altyapı, insan kaynaklarından çıkan sorunlar, ceza infazlardaki sorunlar olarak sıralanabilir. Güncelliğini kaybeden mevzuatlar tamamen yenilendi. Denetimli serbestlik DGM’lerin kaldırılması, Adalet akademisinin kaldırılması, Türk Ticaret yasası bunlardan sayılabilir. Yargı paketleri yasalaşmıştır” dedi. Ergin, 2003 yılında fiziki altyapı olarak mevcut adliye saraylarının 569 bin metrekare kapalı alanı bulunduğunu, göreve geldikten sonra 177 adliye sarayı inşa ettiklerini ve toplam 2.5 milyon metrekareye ulaştıklarını belirterek şöyle konuştu :

2017 YILINA KADAR 165 CEZAEVİNİ DAHA KAPATACAĞIZ

"Yargıda fiziki alanlar, 5 katı artırıldı. Önümüzdeki dönemde yapılanlar ve yapılması planlarla 5.5 milyon metrakareye çıkarılacaktır. Hakim ve savcı sayısında yüzde 50 artış sağlandı. Yardımcı personel de yüzde 104 artış oldu. Yurtdışı temsilciliklerde ilk kez adli temsilciler göreve başladı. Türkiye’nin çok önemli diplomasi merkezlerinde adli müşavirlerimiz göreve başladı. Ceza infaz kurumlarının şartlarının gözden geçirdik. 238 cezaevini kapattık. 2017 yılına kadar 165 cezaevini daha kapatacağız. Cezaevlerimizin tümü ulusal ve uluslararası denetime açıldı. Yargılama sonuçlarını makul seviyeye çekmek için Yargıtay ve Danıştay’daki daire sayısını artırdık. Tetkik hakimleri sayısı arttı. Arabuluculuk sistemini getirdik. Bu anlamda arabulucuların göreve başlaması için yazılı sınav yaplıdı. Mülakatlar da yapılacak. 20 gün sonra arabulucular tabela asıp göreve başlayacaklar. AİHM’de yıl ve ceza sayısında en önde Türkiye vardı. AİHM’deki olumsuz tabloyu silmek için bir dizi kararlar aldık. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirdik. Türkiye aleyhine açılan davaları takip etmek,uygulamadaki hataları gidermek için daire başkanlığı kurduk. Bir tedbir geliştirerek, uzun yargılamalardan kaynaklanan AİHM ‘deki sorunları çözmek için Tazminat komisyonu kurduk. 9 ayda AİHM 16 bin 900 dosyasının dörte biri ülkemize döndü. Vatandaşlarımızla uzlaşarak çözdük. Yüzde 25 oranında AİHM’deki dosyalar azaldı. AİHM kararlarını Türkçeye çevirip hakimlerin bilgisine sunduk. Türkiye İnsan Hakları Mahkemesinde en çok şikayet edilen 2’nci ülke iken 4’üncü sıraya geriledi. Yıl sonuna kadar birkaç basamak daha gerileyeceğini öngörüyoruz. Kısa sürede temin edilen bu neticeler alınan sonuçların etkinliğine ulaşmamıza yol açtı. Yargının sorunlarını adım, adım kararlı şekilde çözüyoruz.”

HAK DAHA İYİ ORTAMLARDA DAĞITILACAK

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Adliye sarayının açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın pek çok ülkesinde en görkemli binalarının adalet sarayları olduğuna değinerek, "En ihtişamlı binalar adalet saraylarıdır. Özellikle, demokratik ülkelerde. Üzülerek ifade etmek isterim ki ülkemizde adalet imajına yakışmayan gelişi güzel binalarda adalet hizmetleri verilmeye gayret edilirdi. Her türlü görkemden uzak binalar vardı. Bu durum adaletin tecellisi için çalışan hakim ve savcıların mesailerini hep olumsuz etkiliyordu. Bu şartlar ülkemizin gelişmişliğine hiç yakışmıyordu. Son yıllarda yüksek yargı binaları başta olmak üzere, bir çok ilimizin adalet sarayları hep yeniden yapılıyor. Hakim ve savcılarımız hakkı daha iyi ortamda dağıtacaklardır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

ADALET SAYGI, EMEK, FEDAKARLIK VE DİKKAT İSTER

"Yargı erkimizin en temel erki olan mahkemelerin fiziki şartlara kavuşması elbette önemlidir. Mülkün temeli olarak gördüğümüz adalet kendiliğinden ortaya çıkmaz. Adalet, saygı, fedakarlık, emek ve özellikle de dikkat ister. Adalet insanlığın ezelden beri, yiyecek gibi barınma gibi ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Adaletin olmadığı yerde fertler kendilerini güvende hissetmez. Siyasette, hukuk da nihai sonuç adalettir aslında. Adalet rasyonel olduğu kadar ihtiyaç ve devletler için de mesuliyettir. Adaletin tüm fonksiyonlarıyla tecelli etmesi çok önemlidir. Bireylerin hak ve özgürlerinin teminat altında olmadığı bir yerde, adaletten söz edilemez. Kanun, hukukun en baskıcı rejimlerinde vardır. Öyle kanun devletleri vardır ki, bunlar hiç bir zaman vatandaşları tarafından özgürce kullanılamaz. Önemli olan adaletin gerçekten tecellisidir. Cumhuriyetimizin 90 yılına yaklaşırken adaletin güçlendirilmesi açısından çok önemli ve köklü reformlar yapılmalıdır. Reformlar arasında adli ve hukukdaki reformlar da vardır. Gelişmiş ülkelinin hak özgürlük ve hukuk anlayışlarıyla aynı hukuk söz konusu değilse, diğer standartlarımız da çok geridedir demektir. Ekonomik kalkınmanın da mutluluğun da altında adalet ve yargı reformları vardır. Ne kadar objektif esaslı adalet dağıtılıyorsa bu yöndeki engellemeler ve bürokrasi kaldırılıyorsa adaletin iyi tecelli ettiğine kanaat getirilir. Bu noktada modern teknolojiden yararlanılıyor. İyileşmenin sonu yoktur. En iyi, en önemli adalette, adaletin dağıtımındaki iyileşmedir. Hangi birimiz hak arama noktasında olduğumuzda, meselenin o zaman ne kadar önemli olduğunu o zaman anlarız. Hukuk fakültelerindeki eğitimin takip edilmesi, gelişi güzel hukuk fakültesi açılmaması ve oradan mezun olanların gerek hakim, gerek savcı, gerekse avukat olsun nitelikli olması çok mukaddes olan görevlerini hiç kimsenin etkisinde kalmadan, vicdanlarından gelen sese kulak vererek, kanunları özümseyerek yapmalarını sağlayacaktır. Son yıllarda AB müzakere sürecinde yargı alanının çok fazla dışarı açıldığını görmekten memnunluk duyarım."

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra Kayseri’deki Melikşah Üniversitesi kampusunu gezdikten sonra üniversitenin yeni öğrenim yılı akadamik açılışını yaparak, öğrencilere konuştu.