Güncelleme Tarihi:
Aleyna Ertürk, geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) gerçekleşen Gençler ve Yıldızlar Dünya Eskrim Şampiyonası’nda Türkiye’nin daha önce yaşamadığı bir başarıya imza attı. Dubai’deki şampiyonada Yıldız Kızlar Epe kategorisinde altın madalya kazanan Aleyna Ertürk ile Ankara’daki Çankaya Eskrim Kulübü’nde bir araya geldik. Aynı zamanda Fatih Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi olan Aleyna Ertürk, Türkiye’de pek de bilinmeyen bu spora başlama hikâyesini şöyle anlattı: “8 yaşındayken çok hareketli bir çocuk olduğum için ailem beni bir spora yönlendirmek istedi. Babamın arkadaşının oğlu bu sporla ilgilendiği için beni de denemek için eskrime yolladılar. İlk önceleri biraz çekinsem de daha sonra çok alıştım ve sevdim. Herkesin voleybol, basketbol oynadığı bir ortamda kıyafetleriyle, maskesiyle, tarzıyla çok farklı gelmişti. Hatta o kadar sevdim ki haftanın 7 günü kulübe gelmeye başladım. Hocalarım ilk aylarımda yetenekli olduğumu söyledi. Ayak hareketleriyle çalışmaya başladık. Sonra belirli bir tempoya alıştım ve böyle devam etti.”
Hocası Ali Şekerci, Aleyna Ertürk’ü hızlıca turnuvalara yollamaya başlamış: “İlk yarışım Konya’da süper minikler turnuvasıydı. Adana’da gerçekleşen ikinci turnuvamda Türkiye birincisi oldum. Artık orada hem ailem, hem hocalarım hem de ben yetenekli olduğuma ikna olmuştuk.”
DÜŞÜNME TARZI VAR
8 yaşından bu yana Bulgaristan’dan, Danimarka’dan, Yunanistan’dan ve daha pek çok şampiyonadan madalyalarla dönen Ertürk’ün şimdiye kadar kazandığı 17 kupası ve 60’ı aşkın madalyası bulunuyor. Eskrimin büyük bir disiplin, dikkat, konsantrasyon ve kondisyon gerektiren bir spor olduğunu vurgulayan Aleyna Ertürk, çalışma temposunu ise şöyle anlattı: “Okul çıkışı kondisyon antrenmanına gidiyorum. Oradan kulübe geliyorum. Toplamda haftada altı gün antrenman yapıyorum, bunun dört günü çift antrenman. Hızlanmak ve büyük başarılara ulaşmak için bu tempo şart. Eskrimde bir düşünme tarzı var. Yıllar içinde bu gelişiyor ve maç yaptıkça profesyonelleşiyorsunuz. Rakibinizin açığını yakalamak, taktik yapmak... Bu da çok fazla turnuvaya katılmakla gelişiyor.”
Eskrim sporunun Türkiye’de bilinmediğine ve başarılı sporculara desteğin çok zayıf olduğuna dikkat çeken Aleyna Ertürk, “Eskrim sporunda ilerlemek istiyorsanız çok fazla rakiple maç yapmanız gerekiyor. Ancak bu turnuvalara gidebilmek için maddiyat gerekiyor. Ailem gerçekten beni çok destekliyor. Federasyon sadece yurtdışı yarışlarına götürüyor. Onun dışında olan turnuvaları kendimiz karşılıyoruz. Bu da eskrim sporundan daha çok başarı gelmesini engelliyor diye düşünüyorum” dedi.
EPE'DE BİR İLK
Aleyna Ertürk, Dubai’deki Gençler ve Yıldızlar Dünya Şampiyonası’nın önemini şöyle anlattı: “Eskrim üç branşa ayrılıyor. Epe, kılıç ve flöre. Türkiye’de epe kadrosunda şimdiye kadar eskrim tarihinde hiç böyle bir başarı gelmemiş. Kılıç branşında çok başarılı isimler var ancak epe branşında bir ilk gerçekleşmiş oldu.”
Çok hırslı bir yapıya sahip olduğunu anlatan Ertürk bir ay önce Sırbistan’da yapılan Avrupa Şampiyonası’na büyük bir disiplinle hazırlanmış. 1 sene boyunca çalışan Aleyna Ertürk birinci olma hedefiyle gittiği turnuvadan 9. olarak ayrılınca o kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamış ki eskrimi bırakmayı bile düşünmüş. Ancak ailesi ve antrenörü onu tekrar ayağa kaldırarak dünya şampiyonasına hazırlamış. Aleyna Ertürk, “Stresin beni hataya götürdüğünü keşfettim. Bu şampiyonada hiç stres yapmadım ve madalyayı kazandım. Şimdi olimpik kadroya alınacağım. Hedefim Türkiye’ye olimpiyat madalyası getirmek” dedi.