Güncelleme Tarihi:
Dinç Bilgin,1985’te geldiği İstanbul macerasını bitirdi
Kendi ifadesiyle ‘‘ömrünün yarısı gazete soluyarak, gazete konuşarak, ikinci yarısı da gazete yaparak, gazete için çalışarak’’ geçen Dinç Bilgin, yine kendi ifadesiyle ‘‘ceketini alıp çıkarak’’ basın piyasasından çekildi. Babası Şevket Bilgin'den devraldığı Yeni Asır Gazetesi ile gazeteciliğe başlayan ve 1980 sonrası gazeteciliğini bölgesellikten çıkarıp ulusal düzeye taşıyan Bilgin'in, 1980 sonrası
gazetecilikle parlayan yıldızı bankacılığa soyunmasıyla birlikte söndü. Yıllarca ‘‘gazetecilikten başka bir işi olmamasıyla’’ övünen Bilgin'e, iki yıl önce soyunduğu banka patronluğu pek uğurlu gelmedi.
23 Ocak 1940 tarihinde İzmir'de doğan Dinç Bilgin, liseyi bitirdikten sonra yollandığı İngiltere'de öğrenim hayatını yarım bıraktı. 1960 Haziranı'nda İngiltere'den döndü. Türkiye'ye dönüşünde dedesi ve babası gibi hukuk okumaya karar veren Dinç Bilgin, İstanbul Hukuk Fakültesi'ne kaydını yaptırdı ama daha sonra kaydını sildirip İzmir'deki 9 Eylül İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi'ne yazıldı. Bir süre sonra da babası Şevket Bilgin ve ortağı Abdullah Sokullu'nun gazetesi Yeni Asır'da çalışmaya başladı. Annesinin muhalefetine rağmen gazeteciliğe bulaşan Dinç Bilgin'in çalışmaya başladığı ilk bölüm ise muhasebe oldu.
Dinç Bilgin'in gazetecilikle tanıştığı Yeni Asır Gazetesi'nin tarihi, 1 Eylül 1895 yılında Selanik'te çıkmaya başlayan Asır Gazetesi'ne kadar uzanıyor. Çarşamba ve cuma günleri haftada iki kez yayınlanmakta olan bu gazetenin kurucuları, Abdurrahman Nafiz ve Fazıl Necib'di. Fazıl Necib, 1909'da matbuat müdürlüğüne atanınca onun yeğeni Abdurrahman Arif (Bilgin) tarafından yönetilmeye başlandı. 22 Temmuz 1908'de Yeni Asır adını alarak günlük yayınlanmaya başlayan gazete, 6 Eylül 1934 yılından itibaren Yunanistan'dan İzmir'e göç eden Bilgin Ailesi tarafından Türkiye'de yayınlanmaya başladı. 1960'larda başyazıları Şevket Bilgin tarafından yazılan gazete, o dönemde Cemil Devrim (Dinç Bilgin'in eniştesi) tarafından yönetildi.
Yeni Asır'da çalışmaya başlayan Dinç Bilgin, başlangıçta ‘‘kültürüne ve gazeteciliğine hayran olduğu’’ eniştesi Cemil Devrim ile gayet uyum içinde çalıştı. Ancak bir süre sonra Devrim'i ‘‘nazik ve iddiasız’’ bulmaya başlayan Dinç Bilgin, yazı işlerinin çalışmalarından, haberlerin yazımından, başlıkların hantallığından şikayet etmeye başladı ve 1970'lerde eniştesini devre dışı bırakmayı başardı.
ÖNCE YENİ ASIR
Büyük bir ihtirasla Yeni Asır'da çalışan Dinç Bilgin, askere gitmemek için de uzun bir süre mücadele etti. Bu durum, eşi Güler Bilgin'in zorlamasıyla 1972 yılına kadar sürdü. Dinç Bilgin askere gittiğinde 33 yaşındaydı. Askerlik dönüşü soluğu yine Yeni Asır'da alan Dinç Bilgin, 1976 yılında gazetede tek söz sahibi oldu. Gazetenin yönetimini tamamen üstlenen Dinç Bilgin, 1979 yılında Demokrat İzmir'i (adını Rapor olarak değiştirdi) ve ardından 1980 yılında Ege Ekspres'i satın alarak Yeni Asır'ı İzmir'in tek gazetesi haline getirdi. 1980'lere kadar bir yandan ortaklarıyla mücadele eden, bir yandan Hürriyet'in İzmir'e matbaa kurmasıyla artan rekabete direnen Dinç Bilgin'in hayalinde İstanbul vardı.
SABAH’IN KURULUŞU
1982 yılında İnterstar ve İmarbank'ın sahibi Kemal Uzan'la İstanbul'da ortak bir gazete çıkarmak üzere anlaştı. İmtiyaz sahibinin kim olacağı konusunda çıkan anlaşmazlık yüzünden gerçekleşemeyen bu girişimin ardından, Bilgin İstanbul'da yaşayan işadamı Selahattin Beyazıt'ın kapısını çaldı. Beyazıt'tan 100 milyon liralık bir çek almayı başaran, ardından da Citibank'tan 200 milyon lira ve Yapı Kredi Bankası'nın o zamanki müdürü Hüsnü Özyeğin'den 100 milyon lira kredi alan Bilgin, rakiplerinin dağıtım şirketi Gameda'dan da 175 milyon lira avans alarak İstanbul'da gazetecilik yapma düşünü gerçeğe dönüştürdü. Tan'la ününü pekiştiren Rahmi Turan'ı kadrosuna transfer eden Dinç Bilgin, sonunda 22 Nisan 1985'de Sabah adıyla gazetesini çıkarmayı başardı. Cenajans'ın tanıtımını üstlendiği gazete ilk gün gelen tiraj raporu onu korkutsa da, bir süre sonra belli bir tiraja oturdu.
Bir yıl kadar sonra Sabah Gazetesi Rahmi Turan'ın elinden alınıp ve Yeni Asır'dan gelen ekiple çıkarılmaya başlandı. Genel yayın yönetmenliğini Zafer Mutlu'nun, başyazarlığını Güngör Mengi'nin yaptığı gazete, Turan'ın yayın anlayışından sıyrılıp farklı bir gazete olmaya karar verdi. 1997-99 yılları arasında 75 milyon dolarlık yatırım tamamlayan şirket, baskı tesislerini bir süre önce Samandıra'da kurduğu PrintCity adlı komplekse taşıdı.
Sabah Gazetesi ile yıldızı parlayan Dinç Bilgin, 1990'lardan itibaren şirket sayısını da artırdı. Kendine ‘‘sürekli büyümek’’ gibi bir stareji seçen Dinç Bilgin'in yaptığı her yeni yatırımın külfetinin ağır olduğu ise son bir kaç yıldır piyasada biliniyordu. Artık Medya Holding, Bilgin Holding gibi şirketlerin patronu olarak anılan Dinç Bilgin'in, alınan kredi ve tevşiklerin yanı sıra piyasaya da borçlu olduğu yıllardır konuşuluyordu. Gazetelerinin yanı sıra Bir Numara Yayıncılık'la başta Aktüel olmak üzere pekçok derginin ve ATV Televizyonu'nun da sahibi olan Bilgin'in halka açık üç de şirketi bulunuyordu.
2 Mart 1998'de özelleştirilen Etibank'ı Nergis Holding'in ve Interbank'ın patronu Cavit Çağlar ile birlikte alan, ancak bir süre sonra Interbank'ın Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na devredilmesiyle Çağlar ile yollarını ayıran Dinç Bilgin, böylece yıllardır her fırsatta dile getirdiği ‘‘gazetecilikten başka iş yapmama’’ prensibini bozmuş oldu. Ancak Dinç Bilgin'in banka patronluğu bu yıla kadar sürebildi.
439 MİLYON DOLAR BORÇ
Etibank'a devlet tarafından el konulmadan bir hafta önce Sabah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama'daki hakim hisselerini Turgay Ciner'e satan Dinç Bilgin, bankaya el konulmasıyla zor günler geçirmeye başladı. Etibank nedeniyle, bütün mallarına ve şirketlerine ihtiyati tedbir konulan, yurtdışına çıkma yasağı getirilen Dinç Bilgin, sık sık gündeme gelen yatını ve uçağını satarak borçlarını ödeyeceğini açıkladı. Eski bankası Etibank'a, sahibi olduğu medya şirketlerince kullanılmış 439 milyon dolar borcu bulunan Dinç Bilgin, Etibank'ın yeni yönetimi ile ‘‘bir takvim yapıp, borçlarını ödemek için’’ pazarlık görüşmeleri sürdürüyordu.
Bu görüşmeler sürerken sahibi olduğu tüm medya kuruluşlarını MTM Konsorsiyumu'na satan Dinç Bilgin, dünkü Sabah Gazetesi'nde yer alan veda yazısında şu sözlere yer verdi:
‘‘Yayınlarımı emin ellere teslim ettiğimi bilerek, ceketimi alıp çıkıyorum.’’
Dinç Bilgin'in ‘‘yayın hayatının en elemli günü’’ olarak nitelendirdiği 29 Kasım 2000 tarihi, Bilgin Ailesi'nin de 105 yıllık gazetecilik sayfasının kapandığı gün oldu.
Önemli kararları tavla partilerinde alırdı
Dinç Bilgin, Türk basınında, ‘‘tavla partileri’’ ile de tanınan bir patrondu. Bilgin, sık sık gazetesinin üst yönetimi ile odasında tavla oynarken, bir taraftan da gazete ile ilgili görüş alışverişinde
bulunurdu. Bilgin'in pek çok önemli kararı da bu tavla partilerinde
aldığı söylenirdi.
Sabah'ın yeni patronları Bilgin'le eski ortak
SABAH'IN yeni patronları Mehmet Emin Karamehmet ve Murat Vargı ile Dinç Bilgin'in daha önceden de bir ortaklığı bulunuyordu. Karamehmet'le ATV'deki hisseler nedeniyle çok uzun yıllar öncesine dayanan sorunu bulunan Dinç Bilgin, bu yıl faaliyete geçen ön ödemeli cep telefonu şirketi Atel'de Karamehmet ve Vargı ile ortak oldu. KVK ve Medya Holding ortak kuruluşu olan Atel'in tanıtımın yapıldığı gece de ev sahipliğini KVK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Vargı ve Medya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dinç Bilgin birlikte yapmışlardı. Geceye KVK'nın üç ortağından biri olan Mehmet Emin Karamehmet de katılmıştı.
Dünyanın sayılı zenginlerinden
SABAH ve ATV ile birlikte Dinç Bilgin'in medyadaki bütün hisselerini alan MTM'nin ilk ‘‘M’’si Mehmet Emin Karamehmet, dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alıyor. Forbes sıralamasında en tepeye çıkan Türk ünvanını da taşıyor.
1944 yılında Tarsus'da doğan Mehmet Emin Karamehmet, ailesinin üçüncü kuşağı. Çukurova Sanayi ile iş hayatına giren Karamehmet Ailesi, gayrimüslimlerden sonra sanayiye adım atan ilk Türk ailesi olarak biliniyor. Bünyesinde Yapı Kredi Bankası, Pamukbank, Super Online gibi şirketler bulunan Çukurova Grubu, son yılların en önemli atağını ise Turkcell ile yaptı. Mehmet Ali Ilıcak'tan bünyesinde Alem Radyosu'nun, Platin Dergisi'nin, Akşam ve Güneş gazetelerinin yer aldığı Akşam Yayıncılık'ı satın alarak medya dünyasına girdi.
Harika çocuk Murat Vargı
SABAH Grubu'nun yeni sahibi MTM'nin diğer ‘‘M’’si olan Murat Vargı, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminin harika çocuklarından biri olarak tanınıyor. 1990'lı yıllarda Penta Tekstil'i kuran ve ‘‘kurulanan fok’’ markasıyla Beyaz Saray'a bile havlu satmayı başaran Vargı, Turkcell'in de mucidi. Turkcell'le patronu Mehmet Emin Karamehmet'i Türkiye'nin en zengin işadamı yapan Vargı'nın, aynı zamanda KVK'da (Karamehmet, Vargı, Kavala) ortaklığı bulunuyor.
Önce Bezmen sonra Bilgin
PARK Holding'in patronu Turgay Ciner, yedek parçacılıkla başladığı iş hayatını bugün Park Holding'in patronu olarak sürdürüyor. Etibank'a el konulmadan hemen önce Sabah'ın hakim hisselerini alarak ortak olan Ciner'in iş dünyasında dikkatleri çekişi ise 1995 yılında müflis işadamı Halil Bezmen'e ait Mensucat Santral'ı satın alması oldu. Bundan iki yıl sonra özelleştirilen Havaş'ı (Hava Alanları ve Yer Hizmetleri A.Ş.) satın alarak kamuoyunda adı sıkça anılmaya başlayan Ciner, şirket satın alma konusundaki başarısını Ceytaş ve Penyelüx ile de gösterdi. Bu yıl ise hizmet ve tekstil sektöründen çekilerek madencilik ve enerji sektörüne yoğunlaşacağını açıkladı. Bu arada Hopa Limanı ihalesini de kazanan Turgay Ciner'in şirketleri arasında Park Marina İşletmeciliği Turizm Denizcilik A.Ş. de bulunuyor.
Basında bayram geleneğini yıkmıştı
BİLGİN'in bir diğer özelliği de basın sektöründe Bayram geleneğini bozmasıydı. Ramazan ve Kurban bayramlarında tüm ulusal gazeteler yayınlarına ara verirken, Bilgin yönetimindeki Sabah Gazetesi'nin aldığı ‘‘bayramda da yayına devam’’ kararı, sektördeki bu geleneğin değişmesine neden oldu. Ve Sabah'ın bu kararından sonra tüm gazeteler bayramlarda da yayınlarını sürdürdüler.