Güncelleme Tarihi:
“CHP’ye göre bu bir kurgu ve önlenemeyen bir darbe ama ben gazeteci olarak aynı şeyi söyleyemek durumunda değilim. Bir darbe girişimi var, bu bir gerçek ve bunun bir FETÖ girişimi olduğu da ortada. Ama alınamayan bazı tedbirler var. Alınamayan tedbirler üzerine muhalefetin bu bakışı gündeme geliyor. Darbe Araştırma Komisyonu’nun raporu halen yayınlanmadı. Komisyonda AK Parti’nin ağırlığı var ve kitapta zaten bu konu eleştiriliyor. Aslında böyle bir Darbe Araştırma Komisyonu’nda yönetimin bütün partilerden oluşmasında yarar olurdu. Komisyona gelen tanıklar, galiba belli bir süre sonra rahatsızlık veriyor ve özellikle FETÖ ile geçmişteki beraberliğin ortaya çıkma ihtimali nedeniyle iki ayda komisyon hemen sonlandırılıyor. Rapor da bir türlü çıkmıyor. Çünkü, özellikle darbecilerin siyasi ayağına yönelik henüz hiçbir ilerleme katedilmemiş olması bu konuda tereddüt yaratıyor.
Bu kişilerin dinlenmesi gerekirdi
Darbeyi araştıranların, mutlaka MİT müsteşarını, Genelkurmay Başkanı’nı, Kara Kuvvetleri Komutanı’nı hatta Başbakanı ve Cumhurbaşkanı’nı da dinlemesi gerekirdi ki bu darbenin bütün ayrıntıları ortaya çıksın. Ama maalesef bu isimlerin hiçbirisi komisyona gelip ifade vermedi. MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı sorulara yazılı yanıt verdi. Bir de savcılık ifadeleri var. Kitapta onlar da irdeleniyor ve çok ciddi sorular, bugüne kadar sorulamadığı için Genelkurmay Başkanı’nın önüne konuyor. Zaten CHP’nin darbeyle ilgili iddialarını güçlendiren tezlerden biri de bu kişilerin gelip ifade vermemiş olması, oysa daha önceki genelkurmay başkanları gelip çok ciddi şeyler anlattılar. Komisyonun bu kişilerce ciddiye alınması gerekirdi.
MİT’le ilgili soru işaretleri
Darbe gecesiyle ilgili pek çok soru işareti var. Okuyucu kitapta, geniş bir şekilde darbe gecesi dakika dakika neler olduğunu bulacak. Bununla birlikte darbeye ilişkin pek çok soruyu da gündeme getiriyoruz. Sorgulanması gereken önemli bir kurumun MİT olduğunu söylememiz gerekiyor. Bir kara pilot binbaşı, 14.30’dan itibaren MİT’i bilgilendiriyor. Hatta Genelkurmay Başkanlığı’na gidilip bilgilendirme de yapılıyor. Saat 20.30’a kadar Genelkurmay Başkanı’yla birlikte kalınıyor ama günün önemi sanki anlaşılmamış gibi MİT Müsteşarı Suriyeli bir muhalifle MİT merkezinde görüşme yapıyor. Oysa o sırada tanklar çıkmış, Boğaz Köprüsü’ne doğru yürümüş ve MİT müsteşarı daha bundan haberdar değil.
En büyük soru işareti Adil Öksüz
MİT’e bir eleştiri daha... Cemaatin beşli bir karanlık ekibi var Adil Öksüz dahil. Bütün darbeyi bunlar organize ediyorlar. Günler, hatta bir yıl öncesinden Ankara’da pek çok toplantı yapıyorlar. Defalarca aynı plakalı araçla Adil Öksüz Ankara’ya geliyor, gidiyor. Bir sürü evde bir sürü generalle, önemli subaylarla toplanıyor, kışlalarda değil herhangi bir yerde bir sürü binada toplantılar yapıyor ve darbe bütün ayrıntılarıyla konuşuluyor. MİT bunları nasıl bilmiyor ve nasıl dinlemedi? Çok ciddi bir soru işareti. Darbeyi en fazla aydınlatacak Adil Öksüz’dür ve Türkiye’nin elinde değil. En büyük soru işareti Adil Öksüz.
Neden helikopter kullanılmadı?
Bir diğer konu, Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı’ndan hava harekat merkezine giderek derhal tertibat almasını ve bunu saat 19.00’dan önce yapmasını istiyor. Saat 18.05’te Kara Kuvvetleri Komutanı, Genelkurmay’dan çıkıyor, İstanbul Yolu’na gidiyor, trafiğin en yoğun olduğu saatte iki kez yolda duruyor. Telefon görüşmeleri yapıyor. Oysa saat 19.00’dan önce oraya varması lazım. Mesela helikopter neden kullanılmamış, bunlar önemli sorular.
Hava sahasını yüzbaşı açtırdı
Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri açısından çok vahim bazı tablolar var. Genelkurmay Başkanı, saat 19.00 itibariyle bütün hava sahasını kapatıyor. Saat 20.00 itibariyle bir yüzbaşının müdahalesiyle hava sahası açılıyor. Yasadışı bir müdahale. Aslında bu ayrıntının da, Silahlı Kuvvetler’in sisteminin güvenilirliği açısından ciddi bir biçimde sorgulanması gerekir.
İkinci kitapta FETÖ gerçekleri
Sonraki gelişmeler raporun dışında, o nedenle komisyon raporunun yazımına kadar olan aşamada bu değerlendirmeler var. İlk kitabın adı ‘15 Temmuz Gerçekleri’, ikincisinde FETÖ gerçekleri olacak. Cemaat nasıl örgütlenmiş, çok detaylı ayrıntılar bulunabilecek.”