Güncelleme Tarihi:
15 Temmuz, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunu içerisinde yer alıyor. Resmi tatillerde, o günün anlam ve öneminin yaşatıldığı törenlerin yapılması dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşları hizmet vermemektedir. TBMM'de görüşülen kanun teklifi, 2017 yılı itibariyle kabul edilerek uygulanmaya başlandı. İşte, 15 Temmuz resmi tatil mi sorusunun detayları
15 Temmuz'un resmi tatil olması, TBMM tarafından kabul edildi. İşte, o kanun;
MADDE 1- (1) Ankara İline bağlı “Kazan İlçesi”nin adı “Kahramankazan” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 2- (1) 17.3.1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve 1 Mayıs günü” ibareleri “,1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü” olarak ve birinci fıkrasının (C) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“C) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Direnme Hakkı Günü tatilidir.”
TBMM KAYITLARINA GEÇEN KANUN GEREKÇESİ
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinden askeri üniforma giymiş bir grup Fetö mensubu cuntacı terörist tarafından 15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti devletini, demokrasiyi ve milli iradeyi hedef alan haince bir darbe girişiminde bulunulmuş, buna karşı başta Ankara ve İstanbul olmak üzere ülkemizin her yerinde milletimiz canı pahasına darbeci güçlerle mücadele etmiş ve bu melun kalkışmayı önlemiştir.
15 Temmuz gecesi, Aziz Milletimiz sokaklara, meydanlara inerek; namlulara, tanklara, helikopterlere, uçaklara karşı sadece, imanından aldığı güç ve çıplak elleriyle bir kez daha istiklali ve istikbali için destani bir mücadele vermiştir. İradelerini Fethullahçı terör örgütünün başına teslim eden şer çetesi
mensuplarının teşebbüsleri, milletin ortak, mücadeleci iradesi ve tüm kurumlarıyla devletin kararlılığı karşısında başarısız olmuştur.
Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere 15 Temmuz gecesi yaşananlar darbeci despotlara karşı bir milletin topyekün direnişini ifade etmesi ve onları akamete uğratması bakımından dünya halk hareketleri tarihinde mutlaka ayrı bir yere sahip olacaktır. İstanbul Boğaz Köprüsünde, Vatan Caddesinde, Taksim
Meydanında, Ankara TBMM’de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Genel Müdürlüğünde ve sayamadığımız birçok başka yerde nelerin yaşandığı elbette genel görüntüsü, dramatik sonuçları, sergilenen vahşet ve saldırganlık bakımlarından ortadadır. Ancak bütün bunların arka planında peyderpey anlaşılan, ortalıkta ki toz bulutu dağıldıkça daha iyi görülen, bir milleti millet yapan sosyal bağlara, ortak kader ve gelecek duygusuna tekabül eder şekilde kahramanlık örnekleri, insan hikayeleri vardır. Askeri binalarda organize çete mensuplarının harekâtlarını engellemek için arkamda kimse var mı diye bakmaksızın direniş gösteren askeriye mensupları, tankların hareketini engellemek için bana ne olur diye düşünmeksizin onun önüne bedenini siper eden vatandaşlar, her yerde ve her şekilde kararlı bir direniş gösteren milletimizin tüm mensupları hepimizin ortak hafızasında ve nihayet milletimizin şanlı tarihinde yerini almıştır.
Fetö çete mensuplarının darbe teşebbüsüne karşı bu kahramanca direnişin ortaya konduğu önemli yerlerden birisi elbette darbecilerin karargah olarak kullanıp, savaş uçaklarını ve helikopterleri seferber ettikleri Akıncı hava üssünün yer aldığı Kazan’dır. Kazanlılar o gece genci yaşlısı, kadını erkeği hep
birlikte üsse giderek kahramanca mücadele etmiş, jetlerin önüne yatmış ve tarlasındaki ürünlerini yakarak jetlerin havalanmasını engellemeye çalışarak sivil direnişin ateşleyicisi olmuştur. Kazan İlçemizin ismini “Kahramankazan” olarak değiştirme teklifimiz, sadece Kazan halkının kahramanlığına karşı değil o gece her yerde millet iradesine sahip çıkmak için mücadele veren tüm kahramanlıklara karşı millet iradesinin tecelligahı olan Meclisimizin anlamlı ve yerinde bir mukabelesi olacaktır.
15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin ortaya koyduğu kararlı mücadele ve destani direnişte ona mihmandarlık eden Başkomutanımız Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, tüm parti genel başkanlarının ortak tutumları hayati bir yere sahiptir. Her yönüyle 93 yılık Cumhuriyet ve 70 yıllık demokrasi tarihimizde ayrı bir yere sahip olan 15 Temmuz tarihinin milletimizin ortak kader ve gelecek duygusunda taşıdığı anlama binaen “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” olarak kabulü için Kanun Teklifimiz Yüce Meclisin takdirlerine sunulmuştur.