Güncelleme Tarihi:
Muhammet Fatih Zengin, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını anlattı. Zengin, önce Sıhhiye’de bir zırhlı personel taşıyıcıya karşı vatandaşlarla direndiklerini anlatarak, "Ardından Kızılay Meydanı’na yöneldim ve çok kritik üç noktadan bahsedilmişti, TBMM, Genelkurmay Başkanlığı, Ankara Emniyeti. Ben en yakın olan Genelkurmay Başkanlığına doğru yönlendim. Amacımız belliydi, darbenin beyin takımının orada olduğunu düşünüyorduk ve oranın ele geçirilmesiyle birlikte darbenin beyin takımının pasifize edileceğini düşünüyorduk. Bu yönlenme esnasında o kapıyı zorlarken kapının sağ tarafından ateş açılmaya başladı. Bu esnada ben de ayağımdan yaralandım, çok şükür Allah bize gazilik nasip etti. Peşinden hastaneye getirdiler, ben yaramın önemli olduğunu düşünmediğim için ertesi gün ayrıldım, ilaçlarımı aldım, ancak ilerleyen günlerde yara enfekte oldu, içinde kalan bazı maddeler nedeniyle, peşinden 15 günlük hastanede yatış süreci yaşadım. Şu anda çok çok iyiyim" dedi.
’TÜRK TARİHİNİN EN ACI GİRİŞİMLERİNDEN BİRİSİ’
Gazi tarih öğretmeni Zengin, 15 Temmuz'u yaşatanların bu milletin öz evlatları olmalarına rağmen yurtdışındaki odaklara hizmet edebilmek için yetiştirildiklerine dikkat çekerek, "Üstelik yetiştirirken de gözlerimin içine baka baka utanmadan din ve dindarlık kisvesini kullanabilmişler. Belki de en acı olan noktalardan birisi budur, Türk tarihinin en acı girişimlerinden birisidir. Hakikaten canımızı çok acıtan bir durumdur. Bu ülkenin topraklarında farklı düşünebiliriz, farklı siyasi görüşlerimiz olabilir, farklı bakış açıları içinde olabiliriz; ama unutmayalım bizi bir siyasi birliktelikle bir araya getiren bir devletimiz var. Düşüncemiz ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşı ve bu devletin bir öğesi olmanın sorumluluğu dışında farklı bir hizmet peşinde koşmamalıyız. Farklı düşünmek ayrıdır; ama birilerinin hizmetçisi olmak çok farklıdır. Hizmetçi olunacaksa, bu ülkenin bu milletin hizmetçisi olmanın dışında bir hizmetçiliği kabul etmememiz lazım" diye konuştu.