Saffet KORKMAZ-Ümit ÇETİN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2003 02:06
Hürriyet 2B olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin satışıyla ilgili Anayasa değişikliğini mercek altına aldı.
Hürriyet, 2B olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin satışıyla ilgili Anayasa maddesini mercek altına yatırdı. Hükümet programında olmazsa olmazlar arasında olan ve bir kez Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den dönen Anayasa değişikliği, TBMM'de görüşülerek tekrar Cumhurbaşkanı'na gönderildi.
Hükümet şimdi Sezer
'den gelecek kararı bekliyor. Hükümet, Cumhurbaşkanı ve muhalefet arasında krize neden olan bu düzenlemenin içeriği ve getireceği yeniliklere ilişkin 15 soru ve yanıtı şöyle:
1-169-170 ne?
Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışını mümkün kılan Anayasa değişikliği ne anlama geliyor?
Anayasa'nın 169. ve 170. maddeleri, 31 Aralık 1981 tarihinden önce ‘‘bilim ve fen bakımından’’ orman niteliğini tam olarak kaybetmiş, önceden orman iken tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarına dönüşmüş tarım alanlarının orman köylüleri dışındaki kişilere satışını engelliyor. Hükümet, Anayasa'nın bu maddelerini değiştirek bu nitelikteki arazileri köylüler dışındaki kişilere de satmayı planlıyor. Yeni düzenleme ile söz konusu alanlar, rayiç değerleri üzerinden öncelikle orman köylüsüne, mümkün olmaması halinde ise isteklilere satılacak.
2- Niçin 2B?
Niçin bu yasa ‘2B’ olarak adlandırılıyor?
‘‘2B’’, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi B bendi için kullanılan bir kısaltma. Bu kısaltma orman vasfını yitirmiş, kadastro marifetiyle orman alanları dışına çıkarılmış, bir daha geri kazanılamayan ve ıslah edilemeyen araziler için kullanılıyor.
3- Neden değişiyor?
Anayasa değişikliği niçin yapılıyor?
Anayasa'nın 169. maddesi ile getirilen hükme dayanılarak Orman Kanunu'nun 2. maddesinde yapılan değişiklikle söz konusu yerlerden Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve bu statüleri kesinleşen yerlerin orman köylülerinden başkasına satışlarının yapılmasının mümkün olmadığına dair Anayasa Mahkemesi'nin kararı bulunuyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle bu alanların orman köylülerinin dışında herhangi birine satışı mümkün gözükmüyor. Karardan doğan bu engelin kaldırılabilmesi için Anayasa'nın 169 ve 170. maddesinde değişiklik yapılması zorunlu hale geliyor.
4- Yüzölçümü ne?
Bu durumdaki arazilerin toplam yüzölçümü ne kadar?
31 Aralık 1981 tarihinden önce orman vasfını bilim ve fen bakımından tam olarak kaybettiği orman kadastro komisyonlarınca belirlenip orman sınırları dışına çıkarma çalışmasına konu olan ve kesinleşen saha miktarı 31 Aralık 2002 tarihi itibarıyla 473 bin hektarı buluyor.
5- Kadastro var mı?
Bu arazilerin kadastro durumu nedir?
Bu sahaların tamamı kesinleşmiş orman kadastro çalışmalarına göre orman sayılmayan Hazine arazisi olarak işlem görüyor. Hazine tarafından bu yerlerden 6 bin 701 hektarı orman köylüsüne satıldı.
6- Orman olur mu?
Bu arazilerin yeniden orman arazisi niteliği kazanabilmesi mümkün müdür?
Hükümete göre, bu yerlerden iskán sahasına dönüşmüş olanların üzerinde on binlerle ifade edilen konut, tesis, fabrika ve benzeri yapıların yıkılıp buraların ağaçlandırılması ekonomik ve sosyal açıdan faydalı görülmüyor. Otlak ve yaylak olarak kullanılan yerler genel olarak tabii orman açıklıkları niteliğinde alanlar olarak değerlendiriliyor.
7- 1981’e kadar mı?
Değişiklik yalnızca 1981 sonuna kadar vasfını kaybeden arazilerin satışına izin veriyor. Bu tarihten sonra orman vasfını kaybeden araziler için bir düzenleme mevcut mu?
Hükümet ile Çevre ve Orman Bakanlığı programında 1981'den sonra orman vasfını kaybeden araziler için herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Bunun nedeni, 1982 Anayasası ile ormanların devlet güvencesi altına alınması. 1982 yılı itibarıyla Türkiye'de hiçbir orman arazisi orman vasfını yitirmiyor. Arazi üzerinde yapı olsa bile o alan hep orman arazisi olarak kalıyor. Arazinin 31 Aralık 1981 tarihinden önce orman vasfını kaybedip kaybetmediği ise orman kadastro komisyonlarınca tespit edildi. Bu konudaki düzenlemeler, Anayasa değişikliği yapıldıktan sonra bir yasayla belirlenecek.
8- Yararlanacak siyasetçiler var mı?2B diye adlandırılan yasa kapsamındaki bu araziler içinde arsası bulunan ve değişiklikten yararlanacak siyasetçiler var mı?VAR
AKP Muğla Milletvekili Hasan Özyer
Örnek: Gemile Koyu
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın İstanbul Beykoz'da 2B olarak anılan orman arazisi bulunuyor. Unakıtan, Anayasa değişikliğinden yararlanacak siyasilerin başında geliyor. AKP Muğla Milletvekili Hasan Özyer'in, seçim bölgesinde ünlü Gemile Koyu başta olmak üzere, 2B kapsamında bulunan orman arazisinde inşaatları ve otelleri bulunuyor. Özyer, buraların tapulu malı olduğunu ve asıl kendisinin mağdur edildiğini savunuyor. AKP'nin iddiasına göre CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt'un da Anayasa değişikliği kapsamına giren orman arazisinde evleri bulunuyor. Bu milletvekilleri ise AKP'nin iddialarını reddediyorlar.
Değişikliği neden veto etmişti?
9- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa değişikliğini hangi gerekçelerle veto etti?
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yasayı Meclis'e iade ettiği veto gerekçeleri özetle şöyle:
YAĞMAYI ARTIRACAK
İncelenen yasa ile orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerin kullanıcılarına öncelik verilerek de olsa satışının yapılabilecek olması, ‘‘Orman Yağması’’nı artıracak. Yağmalanan bu taşınmazlardaki kaçak yapılar için ‘‘yeni imar affı umudu’’ doğuracaktır.
GELİRLE BAĞDAŞMAZ
Doğabilecek bu sonuçlar nedeniyle de, düzenlemenin kamu yararına uygun düştüğünden söz edilemez. Bu alanların, satış dışında devir ve terk gibi yollarla elden çıkarılabilmesi, incelenen yasanın kabul ediliş gerekçesiyle ve devlete gelir sağlama amacıyla da bağdaşmıyor.
TALANI HATIRLATTI
Orman sayılan alanlar, uzun yıllardan bu yana yürütme erkini ellerinde bulunduranlarca politik amaçlarla kullanılmıştır. Son değişiklikle de gelir sağlanması amacıyla eylemli duruma Anayasal düzeyde yasallık kazandırılmak istenilmektedir.
SORUMLULARA ÖDÜL
Orman niteliğini tümüyle kaybetmiş ve orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerin devri, tahsisi, terki, kiraya verilmesi, üzerinde sınırlı ayni hak tesisi ve satışı, sorumluların ödüllendirilmesi anlamı taşımaktadır. Bu durum, orman alanlarının yok edilmesini özendirecek ve yeni orman yıkımlarına neden olacaktır.
Referanduma götürür mü?
10- Sezer'in önündeki seçenekler nedir? Yeniden veto edebilir mi? Değişiklik halkoyuna gidebilir mi? Türkiye'de en son halkoyu ne zaman yapıldı?
Cumhurbaşkanı'nın önünde 3 seçenek bulunuyor.
1) İlk yasada değişiklik yapıldığı için Sezer'in yeni yasayı veto etme hakkı bulunuyor. Sezer, bunu veto ederek yeniden Meclis'e gönderirse AKP kanadı, Meclis'i olağanüstü toplayarak yeniden çıkarmayı planlıyor.
2) Cumhurbaşkanı, yasayı onaylayarak yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye gönderebilir ve yasa halkoyuna sunulmadan yürürlüğe girer.
3) Sezer, yasanın isterse tamamını, isterse bazı maddelerini halkoyuna sunabilir. Böylece Sezer, seçilme yaşını 25'e indiren hüküm ile orman arazilerine ilişkin hükümleri ayrı ayrı değerlendirerek 25 yaşı onaylayıp, orman arazilerine ilişkin maddeleri halkoyuna sunabilir.
Geçmezse, bu arazilerin statüsü ne olur
11- Anayasa değişikliği geçmezse bu arazilerin statüsü ne olacak? Ne gibi alternatif çözümler bulunabilir?
Hükümet yasa değişikliğinde kendine oldukça fazla güveniyor. Çevre ve Orman Bakanlığı bu konuda yaptığı değerlendirmede aynen şu ifadeyi kullanıyor: ‘‘Anayasa değişikliği TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmiştir. Alternatif aranmasına gerek kalmadığı düşünülmektedir.’’
12- 25 milyar dolar gerçekçi rakam mı?
Bu alanların satışından hükümetçe 25 milyar dolarlık satış geliri yanında bir o kadar da yan gelir sağlanması bekleniyor. Bu miktarı oldukça gerçekçi bulan hükümet, bu inancını desteklemek için bugüne kadar orman köylülerinden 49 trilyon liraya yakın gelir sağlandığı örneğini kullanıyor. CHP ise hükümetin rakamlarını gerçekçi bulmuyor. CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek'e göre, orman köylüleri, dededen kalan arazilerini satın almak için para vermeyecek. Bu arazileri alacak ekonomik gücü olmayacak. Hükümet, bu alanları orman köylülerine bedelsiz vermek zorunda kalacak. Sultanbeyli gibi gecekonduların olduğu bölgedeki fakir halkın da parası yok. Zaten bu kişiler ellerindeki az parayı vererek, buraları satın aldıkları için ikinci kez alma imkánları olmayacak. Bu düzenlemeyle sadece rant için arazi kapatanlardan, 2B'de villası, işyeri, otel ve moteli olanlardan para alınabilecek. CHP'ye göre buradan elde edilecek gelir ise 3 milyar doları geçmeyecek.
Ancak rakamı bazı gazeteciler de gerçekçi bulmadı. Hürriyet yazarı Ege Cansen, ‘‘Bırakın 25’i, 2.5 milyar doları bulsunlar, Taksim'de horoz gibi öterim’’ dedi. CNN Türk ekonomi yorumcusu Meliha Okur da ‘‘Ben de Ege Hoca'yla birlikte gider tavuk gibi gıdaklarım’’ diyerek aynı iddiaya katıldı.
13- Hükümetin savunma gerekçeleri neler?
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Anayasa değişikliğini şu gerekçelerle savunuyor:
FİİLİ DURUM
En gelişmiş 18 ilde 4 milyar metrekareden fazla alanda fiili bir durum var. Buralarda yüzbinlerce konut, fabrika, kamu ve sosyal tesisler bulunuyor. Bu düzenleme bir ağacın bile zayi olmasına yol açmıyor. Vatandaş ile devlet arasında kangrenleşmiş soruna çözüm getiriliyor.
25 MİLYAR DOLAR
Bu arazilerin satışından 20-25 milyar dolar gelir elde etmemiz söz konusu. Bu gelirin yüzde 20'sini orman köylümüzün hayat standardını yükseltmek için kullanacağız. Bu 4 milyar dolar tutar ki bu para da köyleri ihya eder.
14- CHP hangi nedenle muhalefet ediyor?
CHP, getirilen düzenlemeden orman köylüsünün değil, rantçıların yararlanacağını savunuyor. Anayasa değişikliğinin uygulanması için çıkarılacak yasal düzenlemelerde, yasa koyucuya geniş yetkiler tanınmasına CHP karşı çıkıyor. Yasa koyucuya, konuyla ilgili herhangi bir sınırlayıcı veya yol gösterici ilke getirmeksizin, yasa ile düzenleme yetkisi verilmesinin yanlış olduğu savunuluyor. CHP'ye göre, orman niteliğini kaybetmiş ve orman sınırları dışına çıkartılmış yerlerin idaresi, satışı, satışın esas ve usulleri, satış gelirlerinden orman köylülerinin desteklenmesi gibi konularda tamamen siyasal iktidarın tercihleri doğrultusunda yasal düzenlemeler yapılabilecek.
15- CHP bildirgesinde benzer af var mıydı?
CHP'nin 3 Kasım seçimleri öncesi yayınladığı seçim bildirgesinde şöyle bir bölüm yer alıyor: ‘‘Orman köylüsüne sahip çıkacağız. Orman alanı dışına çıkarılan arazilerin, ekonomik açıdan verimli olarak değerlendirilmesi için 2B uygulamasını başlatacağız. Bölgesel Ormancılık Kalkınma Projeleri geliştirerek, belirli orman alanlarının korunması ve işletilmesini, ilgili yörenin orman köylüsünün ve kooperatiflerinin sorumluluğuna vereceğiz. Orman köylüsünü, devletle sürekli davalı olma konumundan kurtaracağız.’’
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bildirgedeki bu bölümün basında yer alması üzerine ise şu yorumu yaptı: ‘‘Orman köylüsünün sorununu çözmek istiyoruz. 2B konusunu Hazine'ye para toplamak anlayışı olarak düşünmedik, hiçbir zaman da düşünmeyeceğiz. Orman köylüsünü, 2B eziyetinden kurtararak, üzerinde yaşadığı toprağa sahip olabilir hale getirmek bizim en önemli özlemimizdir. Bu ise orman köylüsünün elinden araziyi almak için çıkarılan yasadır.’’