Güncelleme Tarihi:
Bakanlığın 2002 Yılı Bütçe Raporu`nda, Türkiye`de verem hastalığının yaygınlığının Avrupa ülkelerinin çok üzerinde seyrettiÄŸi ve dirençli hasta sayısının da ciddi boyutlara ulaÅŸtığı vurgulandı.  Bu durumun, Türk toplumu için önemli bir saÄŸlık sorununa iÅŸaret ettiÄŸi gibi, uluslararası alanda da Türkiye`yi sıkıntıya sokabileceÄŸi belirtilen raporda, şöyle denildi:   Â
"Dünya nüfusunun 3`te 1`i, yani 2 milyar insan verem mikrobu taşımaktadır. Bu insanlardan her yıl binde 1-3`ünün verem hastalığına yakalanması kaçınılmazdır. Yeni bulaşmalar ile birlikte her yıl 9 milyon insan vereme yakalanmaktadır.
Türkiye`de 15 milyon kişi verem mikrobu ile enfektedir. Bu rakamlar mevcut durumun ciddi olduğunu göstermekte olup, yakın gelecekte bu durumun devamı halinde dirençli vakalarımızın çok daha yüksek sayılara çıkması, özellikle kalkınmada öncelikli yörelerde ve metropollerde ani artışlar olabileceğine işaret etmektedir."
MÜCADELEDE İÇİN BÜTÇE YETERSİZ
   Â
Dünyada verem hastalığının yüzde 95`inin ve hastalık nedeniyle ölümlerin yüzde 98`inin geri kalmış ülkelerde görüldüğü ifade edilen raporda, Türkiye`de veremle mücadele konusunda bütçeden ayrılan ödeneklerin yetersiz olduğu kaydedildi.
Raporda, bu durumun, veremle mücadeleyi aksatan hasta takibi, aşılama, risk gruplarının taranması hizmetleri ve bu alanda çalışan saÄŸlık personelinin eÄŸitimlerinin yapılamaması gibi sonuçlara yol açtığı bildirildi. Â
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye`nin veremle mücadelede 23 hastanesi, 273 dispanseri, 12 gezici grup, 21 bölge tüberküloz laboratuvarına sahip olduğu anlatılan raporda, buralarda her yıl 2.5 milyon kişinin muayene edildiği, filmlerinin çekildiği, yaklaşık 1.5 milyon çocuğa verem aşısı yapıldığı, ayrıca bir grup aktif hastanın tedavileri ve aileleri ile birlikte takiplerinin yapıldığı belirtildi.
Verem hastalarının tedavi edilebilme oranının yüzde 80 olduÄŸuna iÅŸaret edilen raporda, bu oranın ise yüzde 85`e yükseltilmesinin hedeflendiÄŸi vurgulandı. Türkiye`de hastalığa karşı aşılama oranlarının yüzde 74 civarında olduÄŸu kaydedilen raporda, bu alandaki hedef yüzde 85-90 olarak gösterildi.Â
Veremle mücadeleye ilişkin 2002 yılı programlarının da yer aldığı raporda, risk gruplarının taranması, hasta kayıt ve gözetiminin bilgisayar ortamında yapılması, 2 kademeli tedavi programının uygulanması ve bazı metropol iller ile kalkınmada öncelikli bölgelerdeilave uygulamalar yapılması gibi işlemlerin gerçekleştirilebileceği anlatıldı.
Hastalıkla mücadele için ``Direkt Gözlem Altında Tedavi Programı``nın hayata geçirileceÄŸi ve böylece tüberküloz hastalıklarının en az yüzde 85`inin tedavi edilebileceÄŸi belirtilen raporda, programın baÅŸarısız olması halinde ise veremin toplum içindeki dağılımının ve verem hastaları içindeki dirençli vakalar oranının artacağı, veremin ``adeta tedavi edilemez bir salgına dönüşeceÄŸi`` uyarısında bulunuldu.Â
  Â