Şermin TERZİ
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2008 00:00
Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın kapısından içeri girip, tek ortak noktaları "babasız olmak" olan çocukların nasıl eğitildiklerini görünce, buranın bir okuldan daha fazlası olduğunu anlıyor, bir aile kozasıyla karşılaşıyorsunuz.
Osmanlıca’da "Şefkat Yuvası" anlamına gelen, mezunlarının ise kısaca Daçka dediği Darüşşafaka, tam 145 yıldır, Türkiye’nin her bölgesinden babası hayatta olmayan kız ve erkek çocuklarına, ilköğretim 4. sınıftan başlayarak lise son sınıfa kadar tam burslu, yatılı, İngilizce eğitim veriyor. Okula giriş için bir sınav var ancak bu
sınav bilgiye dayalı değil, çocukların yeteneklerini ölçen sorulardan oluşuyor. Yani İstanbul’un en iyi okulunda okuyan bir çocukla, Batman’ın en ücra köşesinde okuyan bir çocuk, eşit olarak sınavdan geçiriliyor. Türkiye’de ilköğretim 3. sınıfta yaklaşık 7500 babasız çocuğun okuduğu tahmin ediliyor. Her yıl bu çocuklar arasından yapılan sınavla okula 120 öğrenci seçiliyor. Darüşşafaka ilk kez 2008-2009 öğretim yılında 4. ve 5. sınıflara şehit çocuklarını sınavsız kabul ediyor ve bu çocuklar 120 kişilik kontenjanın dışında tutuluyor.
Darüşşafaka, 1863’te Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmet Murat Paşa, Vidinli Tevfik Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından, savaş yıllarında yetim kalan çocukların eğitimlerinin karşılanması için kuruldu. 1955’ten itibaren İngilizce eğitim vermeye başlayan Darüşşafaka halen, babası hayatta olmayan ve maddi olanaksızlıklar nedeniyle iyi eğitim fırsatı bulamayan ilkokul 3. sınıfı bitirmiş kız ve erkek öğrencileri sınavla kabul ediyor.
Darüşşafaka Eğitim Kurumları Genel Müdürü Nilgün Akalın, 3. sınıf sonrasında öğrenci kabul etmelerini, "Daha küçük çocuklar için yatılı olmak çok zor. 10 yaş eğitilmeye ve yeniliklere açık oldukları bir yaş. Daha geç yaşlarda ise alışkanlıklarını değiştirmeleri de zor oluyor" diye açıklıyor.
Veliler en çok çocuklarının nasıl bir sınavdan geçirileceğini ve nasıl hazırlanacaklarını merak ediyor. "Türkiye’deki bütün sınavlarda çocuklar bilgiyle ölçülüyor. Biz bilgiyi ölçersek, öğretmensizlik yüzünden derslerini boş geçiren çocuklara haksızlık edeceğimiz için bu çocukların yeteneklerinin ortaya çıkarılacağı özel bir sınav yapıyoruz. İki aşamalı sınavın ilk bölümünde yetenekleri, ikinci bölümünde matematiksel becerileri ölçülüyor. Yapmaya çalıştığımız çocuğun potansiyelini keşfetmek. Buraya Türkçe bile konuşamayan çocuklar geliyor. Ama mezun olurken Türkçe’ye hakim oldukları kadar, İngilizce, Almanca veya Fransıza konuşabiliyorlar."
İLK HEDEF ÇOCUKLARA YAŞAM SEVİNCİ VERMEK
Akalın, ilk hedeflerinin, babasız kalma travması yaşayan bu çocuklara, yaşama sevinci ve kendilerine güvenlerini geri vermek olduğunu söylüyor. Okulun siyah-yeşil renkleri umutsuzluktan umuda geçişin simgesi.
Darüşşafaka’da her sosyal sınıftan öğrenci var. Yeni gelenler okul açılmadan bir hafta önce okul ve toplum kuralları ile ilgili bilgilendiriliyor, bu eğitimler yıl boyunca sürüyor. Ailesi İstanbul’da oturan öğrenciler, haftasonları ailelerinin yanında kalabiliyor. Ailesi uzakta olanlar için her haftasonu okul dışında ya da içinde mutlaka bir faaliyet var. Bayram ve sömerstr tatillerinde ailesinin yanına gidecek maddi imkanı olmayanların yol paraları okul tarafından karşılanıyor. Darüşşafaka bu yıl, uzaktaki velilerin gelip bir gece kalabilecekleri bir misafirhane de inşa ediyor.
Darüşşafaka, öğrencilerin üniversite hazırlık kursları bedelini de karşılanıyor. 4 yıllık bir üniversite kazandıkları takdirde, dört yıllık üniversite bursu da yine Darüşşafaka Cemiyeti tarafından karşılanıyor.
DAÇKALI ÜNLÜLER
Yalçın Granit (Basketbolcu), Tekin Aral (Karikatürist), Necdet Seçkinöz (Siyasetçi), Coşkun Ulusoy (Ekonomist), Ergin Saygun (Orgeneral), Ahmet Rasim (Yazar), İhsan Devrim (Tiyatrocu)
Tüm Türkiye’den babası hayatta olmayan ilkokul 3. sınıf öğrencileri, giriş sınavına katılmak için 30 Mayıs tarihine kadar Darüşşafaka’ya başvurabilecek. 1 Haziran’da Ankara, İzmir, İçel, Diyarbakır, Samsun, Erzurum, Van, Trabzon, Zonguldak, Gaziantep, Kayseri, Tekirdağ, Antalya, Bursa ve Denizli’de sınav yapılacak. Bu 16 il dışından sınava katılacak öğrenci ve velilerinin ulaşım giderleri Darüşşafaka tarafından karşılanacak. Tel: 0212 286 22 00. www.darussafaka.k12.tr
90 BİN METREKARELİK KAMPUS
Okul, İstanbul Maslak’ta 90 bin metrekarelik alana kurulu. 1200 kişilik kampusta 756 öğrenci yaşıyor. Eğitim binası, yatakhaneler, idari bina, öğretmenlerin kaldığı lojmanlar, açık ve kapalı tenis, yüzme havuzu, futbol ve basketbol, atletizm sahası, 2500 kişilik kongre, konser ve gösteri salonu var. Sınıflar 24 kişilik. Ders bitiminden sonra isteyen her öğrenci ilgi ve yeteneğine göre sosyal bir faaliyete katılıyor.
CEMİYETE YAPILAN BAĞIŞLARLA OKUYORLAR
Öğrencilerin masraflarını bağışlarla ayakta duran Darüşşafaka Cemiyeti karşılıyor. Yatılı ve tam burslu bir öğrencinin yıllık öğrenim masrafı 10 bin YTL. Tercihe göre bir yıllık ya da 10 yıllık bağışçı olmak mümkün. Eğitimi karşılanan öğrenciler mezun olduklarında bağışçılara da "mezun bağışçı" diploması veriliyor. Çocuk okutmanın dışında derslik, eğitim materyali ya da gayrimenkul bağışları da yapılabiliyor. Cemiyet, ayrıca gelir elde etmek için belli gelir seviyesine sahip yaşılılara hayatlarının sonuna kadar barınabileceği İstanbul’da üç, İzmir’de bir olmak üzere dört rezidans yaptı. Darüşşafaka Cemiyeti: 0216 464 43 68, www.darussafaka.org
BURADA BİZE BÜYÜK BİR DÜNYA SUNULDU
Samet Balar 1997 Karaman doğumluyum. Bu okula gelmeden önce mesleğimi futbolcu olarak seçmiştim ama buraya gelince yeteneklerimi keşfettim. Dans kulübünde Latin dansları öğrenmeye başladım ve bu yıl girdiğim yarışmada Marmara Bölgesi birincisi seçildim.
Fırat Kirezci Lise son sınıf öğrencisiyim. Okula geldiğimizde hepimizin durumu eşitti kimsenin babası yoktu ve herkes ailesinden ayrıydı. Küçük bir dünyamız varken, burada büyük bir dünya sunuldu bize.
Selin Yel Şehit polis çocuğuyum. Bu okulun varlığından Emniyet sayesinde haberdar oldum. Burada her türlü insan var ve farklılıklarıyla birlikte o insanlarla birlikte yaşamayı öğreniyorsun. Hepimiz babasız olduğumuz için zamanla bu konuda espri bile yapar hale geliyoruz.
Esra Göytepe Zaten babamız yok, okulun kapısından girerken bir de annenize el sallayarak ayrılıyorsunuz, içiniz kötü oluyor ama buradaki dünyayı tanıdıkça, ne mükemmel imkanların bize sunulduğunu daha iyi anlıyoruz. Burada dünyaya farklı bakmayı da öğrendim.